Başbakan Recep Tayip Erdoğan, bayram sonrası tatilinde Bodrum’da tekneyle sahilleri teftiş etti. Erdoğan koylardaki kıyı şeridi ihlallerini ve çarpık yapılaşmayla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile ekibine tutanak tutturdu. Erdoğan, Türkmenistan ziyaretine giderken, kıyı kenar çizgisinin kalmadığını, “çevre çevre” diyenlerin çevre duyarlıklarını gördüğünü belirtti. Erdoğan ayrıca “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kendi açısından, Kültür ve Turizm Bakanlığı kendi cephesinden, İçişleri Bakanlığı belediyeler boyutundan bakacak. Kıyı kenar çizgisi incelemesi yapılacak. Belediyeler bu inşaatlar yapılırken neredeymiş, nasıl izin vermişler anlamak mümkün değil. Haklarında dava açılabilir, gerekirse de görevden almalar olabilir” dedi. Taraf'ın haberine göre, Erdoğan’ın bu sözlerini Şehir Plancıları işte böyle değerlendirdi.
Orman alanı ihlali
Erdoğan’ın Bodrum’daki kıyı çıkarmasının ardından TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Başkanı Nehir Yüksel suçlunun sadece belediyeler olmadığını, birçok turizm tesisinin Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı olduğunu belirtti. Yüksel konuyla ilgili şunları söyledi: “Muğla ve özellikle Bodrum ilçesinde kıyı şeridi ihlali dışında plan olarak gündemimize gelen üst ölçekli plan kararlarına aykırı üretilen pek çok proje var. Tüm kıyıyı yapılaşmaya, turizm tesis alanlarına, diğer yapı alanlaarına açan bu projelere yönelik başlattığımız dava süreçleri var. Özellikle Yalıkavak ve Türkbükü mevkinde kıyının doğal yapısını bozan planlarla ilgili çalışmalarımız mevcut. Biz planlı yapıları, turizm tesislerini inceliyoruz ama bunun dışında izinsiz imalat dediğimiz belediyenin izninde olan, haberimiz olmayan birçok yer de var. Belli izinler kapsamında yasal statüler kazanmış olarak yapılan yanlış yapılar bunlar. Orman alanları, doğal sit alanları, doğal karakteri ihlal edecek olan çok alan var.”
Belediye dava açmış
Çoğu kıyı şeridini ihlal eden turizm tesisinin Turizm Bakanlığına bağlı olduğunu söyleyen Yüksel sözlerini şöyle sürdürdü: “Örneğin Muğla Akyaka Belediyesi yapılaşma planlarına dava açmış durumda. Çünkü her yerde iki kata kadar izin verilirken Başbakanlığa bağlı TOKİ’nin Akyaka’da beş kata kadar izin veren imar planları var. Yani bu yanlış yapılaşmalarda tek suçlu belediyeler değil.”
Denize gireni döverler
Sahildeki otellerin kıyıyı işgal etmesinden yakınan TMMOB Şehir Plancıları Odası Muğla Temsilcisi İsmet Şahin ise şöyle konuştu: “Kıyıda her türlü yapılaşmaya izin veren hükümettir. Kıyı şeridini imara açan yasal düzenlemeler yapıldı. Örneğin bazı Turizm Bakanlığına bağlı otellerin önünden denize girmek mümkün değil. Kıyı şeridini boydan boya kullanıma kapatmış durumdalar. Kıyı şeridini çevreleyip kapatmış otellerin önünden denize girmeye kalksanız otel görevlileri sizi döver bile. Buralarda hem Turizm Bakanlığının hem de belediyelerin suçu var.”
Proje dışına çıkan çok sayıda ev var
Başbakan Erdoğan’ın çarpık yapılaşmaların yıkılacağı yönündeki açıklamasının üzerine Emlak Danışmanı Okan Aydınlık imar planına aykırı evlerin yıkılmasının emlak piyasasını etkileyeceğini belirtti. Aydınlık sözlerine şöyle devam etti: “Bu bölgede proje dışına çıkan çok ev var. Bu evlerde yaşayanların elbette huzuru bozulur. Ancak bu çok önceden yapılması gereken bir şeydi. Bodrum bölgesinde çoğu evin tapusunda örneğin ev 100 metrekare görülür ama gerçeğinde 150 metrekaredir. Buna “dur” denmesi bizim açımızdan da daha iyi olur. Biz de evi gerçek metrekaresinde doğru bir şekilde satmış oluruz.”