Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da 7
Aralık’ta başlayan ve yoğun tartışmalara sahne olan BM Küresel İklim
Toplantısı dün resmen sona erdi. 193 ülkenin katılımıyla tarihteki en
büyük ve en önemli iklim toplantısı olan BM Küresel İklim Toplantısı’nın, 31
saat süren müzakere maratonunun ardından dün TSİ 16.26’da sona erdiği
bildirildi. Toplantıdan çıkan sonuç, bağlayıcı özelliği olmayan Kopenhag
Mutabakatı’nın kabul edilmesi oldu.
Zirvede, gelişmekte olan ülkeler istediklerini alamadı. Gelişmekte olan
ülkeler, küresel ısınmayı engelleme ve karbon salımını azaltma yolunda
yapacakları harcamalar için yılda 100 milyar dolar yardım yapılmasını
bekliyordu. Diğer bir beklenti ise, varılacak anlaşmanın hukuki bağlayıcılığının
olmasıydı.
Yasal bağlayıcılığı yok
İklim zirvesinde varılan Kopenhag Mutabakatı, küresel sıcaklık artışının 2
dereceye ulaşmamasını öngörürken mutabakatın yasal bağlayıcılığı bulunmuyor.
Sanayileşmiş ülkelerin 2010-2012 yılları arasında gelişmekte olan ülkelere 30
milyar dolar yardım yapması öngörülüyor. Bu miktarın 2020 yılına kadar 100
milyar dolara çıkarılması amaçlanıyor. Söz konusu yardımın özel, kamusal, ikili
ve çok taraflı kaynaklardan sağlanacağı kaydedilirken, parayı kimin vereceği
bilinmiyor. Yasal bağlayıcılığı bulunmayan ve daha çok “uzlaşı” niteliği taşıyan
Kopenhag Mutabakatı’nı imzalayıp imzalamamak da BM üye ülkelerin kendi
inisiyatifine bırakılıyor.
Her 2 yılda bildirim
Mutabakata göre küresel ısınmayı ve karbon salımını azaltmak için her ülke
alacağı önlemlerin neler olacağına kendi karar verecek. Gelişmiş ülkeler 2010
yılından önce kendilerine koydukları kısıtlama hedefini belirleyip
açıklayacaklar. Karbon emisyonu uluslararası kontrole tabi tutulmayacak. Bunun
yerine her ülke her 2 yılda bir atmosfere saldığı karbondioksit miktarını
Birleşmiş Milletler’e bildirmekle yükümlü olacak.
Görüşmelerin çetin geçmesinde başrol oynadığı belirtilen Çin, zengin
ülkelerin karbon salımını 2020’ye kadar 1990 yılındaki seviyeden yüzde 40
azaltmasını istiyordu. Avrupa Birliği, diğer zengin ülkelerin de adım atması
halinde yüzde 20-30’luk bir kesinti vaat ediyordu. ABD ise, yüzde 4’lük bir
kesinti yapacağını bildirmişti. Zirvede, bu konuda bir rakam belirlenemedi.
41.000
Zirve boyunca 1200 limuzin Kopenhag sokaklarında salındı... 12 günlük zirve
boyunca katılımcılar, seyahatleri de dahil olmak üzere atmosfere toplamda 41 bin
ton karbondioksit saldı. Bu miktar, İngiltere’nin en büyük ‘hava kirleticisi’
olan Drax elektrik santralının bir günde saldığı karbondiokside eşit.
Fakir ülkeler öfkeli
Kalkınmakta olan 130 ülkenin oluşturduğu G77 ülkelerinin dönem başkanlığını
yürüten Sudan’ın delegesi Lumumba Stanislas Dia-Ping, iklim
zirvesinde varılan anlaşmanın “tarihin en berbat” anlaşması olduğunu söyledi.
“Dünya Dostları” adlı sivil toplum örgütü de “fakirler için bir felaket”
açıklamasında bulundu. BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun ise
mutabakatı destekleyerek bunun “önemli bir başlangıç” olduğunu söyledi. Ancak
Ban Ki-mun, anlaşmanın yasal olarak bağlayıcı hale getirilmesinin önemini de
vurguladı.