Kapadokya Koleksiyonu'nun Tanıtımı da Kapadokya'da
Çanakkale Seramik & Kalebodur, 22 aylık bir çalışma sonucu hazır hale gelen Kapadokya Koleksiyonu'nun lansmanını, koleksiyona adını veren Kapadokya yöresine bir gezi düzenleyerek yaptı. Geziye katılanlar, böylece koleksiyona esin kaynağı olan yerleri ve yörenin kültür zenginliğini yerinde görme fırsatı yakaladı.
İki gün süren gezide, katılımcılar yöreyi yansıtan butik otellerde kalırken, koleksiyonun sunumu Konstantinos Eleni Kilisesi'nde yapıldı. Kızıl Vadi, Mustafa Paşa Bölgesi, Dervent Vadisi, Zelve Paşabağı, Peribacaları, Uçhisar kalesi, Göreme Vadisi, Göreme Açıkhava Müzesi, Kaymaklı Yeraltı Şehri, program kapsamında gezilen yerler arasındaydı.
Katılımcılar, Fresklerde ya da bir kapının üzerinde yer alan motifin Kapadokya Koleksiyonu'nda hayat bulmasından hoşnuttular.
Anadolu kültür zenginliğine sahip çıkma geleneğini yıllardır devam ettiren Çanakkale Seramik&Kalebodur, Kapadokya Koleksiyonu ile başlattığı toplantı ve gezileri yeni koleksiyonlarla birlikte devam ettirmeyi hedefliyor.
Çanakkale Seramik&Kalebodur, 1996 yılından beri Türk ve Anadolu medeniyetlerinden doğan özgün ve seçkin koleksiyonlar yaratıyor. 10 yıl önce satışa sunulan ilk koleksiyon Türk uygarlıkları için bir milat niteliği taşıyan Selçuklu Koleksiyonu, Selçuklular'dan esinlendi. Daha sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun 700. kuruluş yılında Osmanlı Koleksiyonu doğdu. Kuruluş dönemindeki orijinal mimari gözönüne alınarak oluşturulan Bursa, Bizans ve Osmanlı sentezinin iç içe geçtiği Ayasofya ve yükseliş dönemini simgeleyen Topkapı serileri büyük beğeni kazandı.
Kapadokya Koleksiyonu
Kapadokya Koleksiyonu, bu bölgeden ve bölgedeki eserlerden esinlenerek doğdu. Seandos, Sinasos, Argeus ve Assiena serilerinden oluşan Koleksiyon'da, 25x33 cm ve 25x40 cm duvar karoları, 16.5x16.5 cm, 16.5x33 cm, 33x33 cm ve 50x50 cm yer karoları ve çok zengin bordür seçenekleri yer alıyor. Tarihin taşlara yansıttığı güzellikler, seramiğe taşınıyor.
Kapadokya
Kapadokya jeolojik ve kültürel zenginliği ile bir dünya mirası. Önce Kral Yolu sonra İpek Yolu üzerinde yer alan yöre, eski çağlardan beri dokumacılık, taş işçiliği, çömlekçilik gibi zanaatlerin en seçkin örneklerini sergilemiştir.
Perslerce kutsal kabul edilen Erciyes ve Hasan Dağları, Kapadokya'nın oluşumunda temel rol oynarken, yöreye hayat veren Kızılırmak Kapadokya'nın verimliliğinin ve tarihi zenginliğinin anahtarı olmuş. Kızılırmak bu topraklara sadece bereket getirmekle kalmamış, sürüklediği terra cotta ile yörede yıllar içinde bir gelenek halini alan çömlekçiliğin de temelini oluşturmuş.
Hava, toprak ve suyun birbiriyle mücadelesi ve uyumunun dünyadaki en güzel örneklerinden biri olan Kapadokya'nın dördüncü elementi ateşi bünyesine katması, seramikle buluşmasıdır.