Kırk Yazarın Kaleminden İstanbul'un Kırk Semti



Beyazıt, Kocamustafapaşa, Beşiktaş, Kasımpaşa, Balat, Fenerbahçe, Çarşamba, Karagümrük... Bir taşına Acem mülkünün feda edildiği şehr-i İstanbul'un yaşayan ve yaşlanan semtleri... Bu semtlerin her taşının, her sokağının, gecesinin, gündüzünün ayrı bir hikâyesi var. Yakın bir zamanda İstanbul âşıkları bu semtlerin hikâyelerini okuma şansına kavuşacak.

Çünkü kırk yazar, bugünlerde İstanbul'un kırk semtinin hikâyesini yazıyor. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Edebiyat Yönetmenliği'nin Heyamola Yayınları işbirliğiyle gerçekleştirdiği ve İstanbul'un kırk semtinin son kırk yılını kırk yazarın kaleminden anlatacak olan 'İstanbulum' projesinde sona yaklaşılıyor. 2008 Eylül ayında başlayan ve merakla beklenen serinin yazım süreci, önümüzdeki mayıs ayında sonuçlanacak. Kitapların basımı ise aralık ayında tamamlanarak okurlarla buluşacak.

Kırk rakamının sırrı

İstanbul'un her semtinin ayrı bir hikâyesi olduğu fikrinden yola çıkan proje kapsamında, kırk yazar, İstanbul'un bir semti üzerine duygularını, düşüncelerini, anılarını ve bu semtin hayatına yaptığı etkileri kendi üslubuyla anlatacak. Beşir Ayvazoğlu, Ömer Erdem, Ataol Behramoğlu, Ayşe Sarısayın, Doğan Hızlan ve Haydar Ergülen bu yazarlardan sadece birkaçı. Eski İstanbul'un semtlerinin sayısı kırktan fazlaydı; günümüz İstanbul'unun semtlerinin sayısı ise çok daha fazla. Durum böyle olunca akla gelen ilk soru 'Neden kırk?' oluyor ister istemez.

Proje yönetmeni ve Heyamola Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Ömer Asan, ilk önce yirmi semti çalışmayı düşündüklerini, ancak İskender Pala'nın önerisiyle sayıyı kırka çıkardıklarını söylüyor: "Kırk sayısı halk kültüründe çok önemlidir; bir kahvenin kırk yıllık hatırı, çocuğun kırkını çıkarması... İnsanımızın bu sayıyla folklorumuzdan, inançlarımızdan, gündelik yaşamımızdan kaynaklanan bir aşinalığı olduğu düşüncesi seçimimizde etkili oldu." Asan, semtleri tespit ederken de tarihselliğini ve tanınmışlığını göz önünde tuttuklarını söylüyor. Seçilen semtlerin kadim İstanbul'un yine kadim semtleri olmalarına özen gösterilmiş. Yazarların da en azından o semtte 25 yıllık bir geçmişinin olmasına dikkat ettiklerini ifade eden Asan, "Çünkü kitaplarda semt ve yazar birlikte anlatılacak; yani yazar ve semti, semt ve yazarı gibi." diyor.

Semtler dizisinin amacının semtlerin edebiyatçıların kalemiyle anlatılması olduğunu dile getiren Ömer Asan, bu nedenle yazarların şiir, hikâye, roman, deneme gibi edebî türlerde tanınmış edebiyatçılar arasından seçildiğini söylüyor. Saptadıkları yüz kadar semt arasında seçim yapmanın, kırk semti ve kırk yazarı denkleştirmenin kolay olmadığını belirten Asan, "Kimi zaman yazara göre semti, kimi zaman semte göre yazarı belirlemek durumunda kaldık. Bazı semtler için birkaç yazar adayımız oldu, bazı yazarlar için de birkaç semt. Kırk yazarı saptamada bir zorluğumuz da yaşla ilgiliydi. Burada da 'kırk' rakamını göz önünde tutarak kırk yaşını geçmiş yazarlarımıza öncelik tanıdık." diyor.

Peki bu projenin İstanbul'a ve kültürüne ne katkısı olacak? Ömer Asan projeden beklentilerinin çok büyük olduğunu ifade ediyor: "Projemizin yazarları edebiyat insanlarıdır ve kitaplar edebiyat ürünü olarak düşünüldü. Yüz yıl önce böyle bir dizinin kaleme alındığını ve yayınlandığını varsayarsanız bu projenin değeri daha iyi algılanır. 2010 yılında İstanbul'la ilgili 40 edebî ürün kitaplaşarak aynı anda yayınlanacak. Varın değerini siz düşünün."

Projede yer alan bazı yazarlar ve semtler

Abdullah Uçman / Fatih, Adnan Özer / Gaziosmanpaşa, Alim Kahraman / Bağlarbaşı - Zeynep Kamil, Ataol Behramoğlu / Adalar, Ayşe Sarısayın / Beşiktaş, Beşir Ayvazoğlu / Beyazıt, Doğan Hızlan / Kocamustafapaşa - Cerrahpaşa, Haydar Ergülen / Cihangir, Orhan Okay / Balat, Ömer Erdem / Üsküdar