Kibele Katliamına Yargı ‘Dur!’ Dedi



Hürriyet'ten Ömer Erbil'in haberine göre, Türkiye'nin konuştuğu, tarihi Kibele Heykeli’nin bulunduğu Ordu Kurul Kalesi altındaki taşocağı için yeni bir mahkeme kararı çıktı.

Taşocağıyla ilgili hukuki süreç, şöyle gelişti.

Mahkeme ‘zorladı’

Taşocağı açılmadan önce ÇED raporu için Samsun Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu görüşü soruldu.

Kurul 2011’de ocağın açılmasının uygun olmadığına karar verdi. Bu karar üzerine taşocağı açmak isteyen Kırca Mühendislik, Ordu İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Mahkemenin tayin ettiği arkeologlardan oluşan bilirkişi de ocağın ‘kale yerleşimini tamamen yok edebileceği’ raporu verdi. Mahkeme, Ordu Müzesi ile Kurul Kalesi Kazıları Başkanlığı’ndan da rapor istedi. Bu iki kurum taşocağı açılmasında sakınca görmeyince, mahkeme ‘olur’ vermeyen Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararını iptal etti.

Danıştay bozdu

Böylelikle taşocağının faaliyetine izin veren mahkeme kararını, bu kez Kültür ve Turizm Bakanlığı temyiz etti.

Dosyaya bakan Danıştay 14. Dairesi, taşocağı bölgesinin 1. derece arkeolojik ve doğal sit alanı olduğu ve taşocağı faaliyetlerinin bu bölgeye zarar vereceği gerekçesiyle, yerel mahkemenin kararını bozdu.

Şirketin üst mahkemede düzeltme talebinden de sonuç çıkmayınca, Ordu İdare Mahkemesi davayı yeniden gördü. Kültür ve Turizm Bakanlığı, ‘‘Patlamaların meydana getireceği sarsıntıdan kalıntıların zarar göreceğini, Kurul Kalesi’nin arkeolojik açıdan nadir rastlanan bir bölgede olduğunu ve kamu adına korunması gerektiğini’’ savundu. Mahkeme 16 Şubat 2017 tarihinde nihai kararını vererek, temyiz yolu açık olmak üzere, esastan görüşmeye gerek duymadan davayı reddetti.

Böylelikle taşocağı açılmasına izin vermeyen Samsun Koruma Kurulu kararı yeniden işleme koyuldu.

Çevreciler: Ocak hemen kapatılsın

Ordu Çevre Derneği Başkanı Gül Ersan, son mahkeme kararını şöyle değerlendirdi: ‘‘Biz bu kararı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile Samsun Koruma Kurulu’na dilekçe ile ilettik. Yargı kararları hepimizi bağlar. Artık ocağının dayanağı kalmadı. Mühürlenerek bir an önce faaliyetlerinin durdurulması gerekir. Bakanlık yetkililerince zirveden Melet Irmağı’na kadar tüm alanın sit olması için yeniden çalışmaların yapılacağı söylendi.”