Radikal Gazetesi'nden Tarık Işık'ın haberine göre Bakan Günay'ın açıklamaları şöyle:
Bilsem merdivenlerini yıkatır, AKM’yi kapattırmazdım
Bakanlığım dönemince ‘keşke bunu böyle yapmasaydım’ dediğim bir olay var: AKM’nin 2010 yılının başında kullanılabileceğini umut ettim. 2008’in sanat mevsiminin sonunda hemen kapattım ve içini boşalttım ki bir an önce yeni proje sahipleri girsin diye. Ama kendini bilmez birkaç kişi yargıya başvurdu. Yok yukarıya lokanta yapacaklar. Aşağıda gişelerin yerini değiştirecekler. Projeyi iptal ettirdi. Ne yazık ki AKM’yle daha uğraşıyoruz. Başımıza böyle bir iş geleceğini bilseydim merdivenleri yıkatır, perdeleri sildirirdim, AKM de devam ederdi. Kapanması yerine bence böyle devam ederdi. 80-90 milyonluk proje bilim kurulundan geçti ama idare mahkemesinden geçmedi. 3-4 yıldır AKM karanlıkta. Şimdi restorasyonla uğraşıyorum. Buna çok üzgünüm. Bu insanlara karşı AKM’nin kapalı kalması beni çok üzüyor. Yılın sonunda inşallah açılacak. Eski proje olsaydı çok ışıltılı olacaktı. Çok farklı bir şey düşünmüştük. İçerdeki konserlerin bazen dış yüzüne de yansıyacağı, Taksim’de ahalinin de seyredebileceği bir AKM düşünmüştük. Hem geleneği bozmayacak hem de modern teknolojiyi bütünüyle yansıtacak bir projeydi. Şimdi de çok ciddi bir proje yapıyoruz ama hem zamandan kazanacaktık hem de daha teknolojik düzeyde daha yüksek bir proje olacaktı.
Gökçek'e Ulus sitemi
Tarihsel dokuyla bağdaşmayan kamunun veya özel sektörün yaptığı çok çirkin yapılar var. Bunların kaldırılması ve Ulus’un tarihi bir kent merkezi olarak ortaya çıkartılması lazım. Ulus’ta Heykel’in arkasındaki çirkin binalar beni çok rahatsız ediyor. İstasyondan baktığım zaman kalenin görünmesini engelleyen çirkinlik abidesi ucube yapılar. Sümerbank’ın arkasında ayaklarını yola çıkartmış işyeri var… Birinci Meclis’in karşısındaki yapı. Çok rahatsız edici. Birinci Meclis, İkinci Meclis, Ankara Palas, Ziraat Bankası… Buradan başlayan ve Dışkapı’ya giden akış üzerinde, bütün bu son dönemin çirkin yapıları kaldırdığınızda inanılmaz tarihi bir doku ortaya çıkar. Bu bir proje olarak var. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin de taahhütleri var. Umuyorum ki bu dönem Büyükşehir, Ankara kamuoyuna verdiği taahhütleri yerine getirmek konusunda somut adımlar atar. Ulus kent merkezine girmelerini sabırsızlıkla bekliyorum.
Emek Sineması, AKM gibi olmasın
Emek Sineması bizimle ilgili değil. Sadece proje açısından bizim kurullarımızla ilgili. Emek Sineması bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmanın somut bir örneği. Emek Sineması ile ilgili konuşanlar bana Emek’in yerini tarif etsinler. Çok yerde sordum bunu. Kimse tarif edemedi. Hangi binanın altındadır, sağındadır, solundadır? Emek nasıl bir mimari yapıdır? Bunları bilmeden konuşan çok insan var. Oradaki proje oldukça makul bir proje. Ama ne yazık ki AKM’nin başına gelen Emek’in başına geliyor. ‘İstemezük’ zihniyeti kamuoyunu teslim almış vaziyette. Korkarım ki Emek de uzun süre bu pejmurde haliyle kalır. Halbuki proje oturup tartışılsa birçok yönden konuşulabilir bir proje.