Elazığ depreminde can kaybının fazla olmasının nedeni olarak
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kerpiç evleri göstermesine akademisyenler tepki
gösterdi.
Dünya nüfusunun yüzde 33’ünün, Türkiye’deki kırsal
yapıların ise yüzde 28’inin kerpiç yapılardan oluştuğunu belirten uzmanlar,
kerpiç yapıların depreme dayanıklılık konusunda çağın en iyi yapı
malzemesi olduğunu belirttiler.
İstanbul Teknik
Üniversitesi’nce (İTÜ)1970’ten beri yürütülen
kerpiç projesi, kerpiç yapıların 8 büyüklüğündeki depreme
dayanıklı olduğunu ve betonarme yapılara göre depreme daha dirençli olduğunu
ortaya koydu. Prof. Ruhi Kafesçioğlu, kerpiç ve alçıyı birleştirerek
icat ettiği“Alker”i “çağdaş yapı malzemesi”olarak tanımlıyor. Kafesçioğlu, klasik kerpiç malzemesi
üzerinde 1970 yılından bugüne dek sürdürdüğü çalışmalarla
“Alker” icat etti. Kerpiç ağırlıklı olan Alker’in adı da Kerpiç
ve alçının isimleri ilk heceleri birleştirilerek verildi. Kafesçioğlu bu yeni
malzemeyi “çağdaş yapı malzemesi” olarak tanımlıyor.
Betonarmeden dayanıklı
Mimarlık ve
mühendislik kurallarına uygun şekilde inşa edilen kerpiç yapıların, yine aynı
şartlarda yapılmış beton yapılara göre depreme iki kat daha dayanıklı olduğu
belirtiliyor. İTÜ’nün yürüttüğü proje kapsamında, Şanlıurfa’da inşa
edilen kerpiç yapılarda üzerinde uygulanan çeşitli deneyler kerpicin betonarme
yapılara göre depreme daha dayanıklı olduğunu ortaya koydu.
Kerpiç projesinin resmi yürütücüsü Doç. Dr. Bilge Işık,
“Kerpiç yapılar usta-çırak ilişkisi ile günümüze kadar gelmiş. Ve her geçen gün
bu malzeme geliştirilmiş. Bu yüzden kerpiç yapılar her zaman dayanıklıdır.
Özellikle iyi yapılmış kerpiç mekânların 17 Ağustos depreminde ayakta kaldığını
görmek buna en güzel kanıt oldu. Bizim ‘Alker’ dediğimiz
‘geliştirilmiş kerpiç’ ise geleneksel kerpiçten daha dayanıklı.
Urfa’da inşa ettiğimiz evlerde yaptığımız deprem testlerinden tam not aldık. Bu
da gösteriyor ki, kerpiç yapılar iyi bir mimari ve mühendislik sonucunda çok
büyük depremleri bile kolaylıkla kaldırabiliyor” dedi.