"Kentsel Dönüşümün Temel Gerekçesi Afet Riski Değil!"



Toplum İçin Şehircilik topluluğu “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” ile ilgili ilginç bir durumu gündeme getirdi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın personel alımı için düzenlediği sınavda ilginç bir soruya dikkat çeken topluluk, bu durumu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın fark etmeden yaptığı bir itiraf olarak değerlendiriyor.

Topluluğun kendi sitesinde yayınladığı bildirinin tam metni şöyle:

"Çevre Şehircilik Bakanlığından Afet Yasası Hakkında Beklenmedik İtiraf: Kentsel Dönüşümün Temel Gerekçesi Afet Riski Değil!

Kamuoyunda tartışmalara neden olan 'Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun' eleştirilerin odağında bulunuyor. Bu kanunun afet risklerini azaltma amacından çok inşaat ve konut sektörünü hukuki ve bilimsel bazı gereksinimlerden kurtarma, yanlış kentsel dönüşüm uygulamalarını meşrulaştırma ve kentsel dönüşüm karşısındaki direnişi ortadan kaldırmayı amaçladığı yönünde eleştiriliyor. Başta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olmak üzere iktidar çevreleri ise eleştiriler karşısında deprem tehlikesini koz olarak öne sürüyor.

Tartışmalar devam ederken söz konusu yasanın hazırlayıcısı ve uygulayıcısı olan Çevre Şehircilik Bakanlığı farkında olmadan önemli bir itirafta bulundu. Yasayı uygulayacak kadroları oluşturmak amacıyla sözleşmeli personel alımı için sık sık ilanda bulunan bakanlık personel alımı için yaptığı son ilanda başvuru sayısının fazla olması nedeniyle adaylar arasında meslek gruplarına göre sınav yaparak eleme yoluna başvurdu. Bakanlık tarafından hazırlanan sınav sorularından birisi seçenekleri ve doğru cevap bakımından itiraf niteliğindeydi.

Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’da kentsel dönüşümün temel gerekçesinin sorulduğu sorunun cevap şıkları arasında İktidar tarafından hemen her projede öne sürülen ve yasaya ismini veren 'Afet Riski' cevabı öne çıkıyor. Ancak cevap anahtarına baktığımızda benzeri sınavlarda karşılaşılan şaşırtmalı bir soruya maruz kaldığımızıanlıyoruz. Zira bakanlığın bu soruya verdiği cevap yasaya yönelik eleştirileri doğrulayacak biçimde 'D) Konut Talebi' seçeneği oluyor. Bu yanıt 'aşağıdaki hangi durum temel şehircilik ilke ve esasları ile kamu yararına aykırılık içermektedir?' şeklinde sorulacak bir başka sorunun doğru yanıtı niteliğini de taşıyabilir. Bakanlığa bu güzel şaşırtmalı sorusu ve itirafı için teşekkür edip, cevaplaması için bir soruda biz soruyoruz?

Aşağıdakilerden hangisi konut açığı olmayan bir çok kentte gerçekte varolmayan konut talebini yaratan temel nedendir?

A) Ülke ekonomisinin inşaat sektörü, arsa ve konut spekülasyonuna bağlanması.
B) Kentlerin bir yaşam alanı olarak planlanması yerine, kentsel ve kamusal değerlerin kâr etme aracı olarak pazarlanması.
C) Konutların insanların barınma ihtiyacını karşılamak için değil yatırım yapılacak bir  finans aracına dönüşmesi.
D) Yöneticilerin halka hizmet etme görevinin yerine halkı müşteri olarak görme zihniyeti.
E) Hepsi."