Birgün'den Fatih Kıyman'ın haberine göre, kentsel dönüşümün uygulamaya konduğu en tartışmalı bölgelerden biri olan ve altıncı senesinde hak ihlalleriyle, iflas eden firmalarla, plan değişiklikleriyle harabeye dönen Fikirtepe’de sürecin bu durumdan nasıl etkileneceğini Avukat Hürriyet Azak ve Fikirtepe Derneği Başkanı Sabır Karakoçoğlu değerlendirdi.
“Torba Yasa’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte, ‘riskli alan’ içinde bulunan sağlam binaların, yani deprem yönetmeliğine uygun yapıların dahi yıkılması söz konusu olabilecek" diyen Av. Hürriyet Azak, yapılan değişikliklerle bakanlık, idare veya TOKİ'nin riskli alanlarda her türlü imar yapılaşma işlemini geçici olarak durdurabileceğine dikkat çekti. Fikirtepe Derneği Başkanı Sabır Karakoçoğlu, Fikirtepelilerin yaşadıklarını “Öncelikle Fikirtepeli mülk sahipleri dönüşüme karşı değil, kat karşılığı inşaat yapmak için gelen, çoğunlukla ‘çantacı’ tabir edilen müteahhitlerin dayattığı tek taraflı sözleşmelere karşılar. İmza verenlerin önemli bir kısmını, imzaladığı sözleşme hükümlerinin kabul edilemez astoronomik cezalar içerdiğini, verdiği sınırsız vekaletname ile başına neler gelebileceğinin farkında olmayan bir kitle oluşturmaktadır” sözleriyle değerlendirdi.
Karakoçoğlu, tıkanma noktasına gelen ve ‘doping yasalarıyla’ çözülmeye çalışılan Fikirtepe düğümünün oluşmasındaki temel sebebi kısaca şöyle değerlendirdi: “Çantacı müteahhitlerin büyük çoğunluğu oluşturduğu, Fikirtepe’de 5-10 bin TL rüşvet ile sözleşme imzalatarak 2/3 oluşturulmuştur. Daha sonra durumu fark edenlerin sözleşme iptal davaları açması sonucu, durum daha da karmaşık bir hal almıştır. Kısacası Fikirtepe’deki dönüşüm bir fiyaskodur. 57 yapı adasından sadece 8 adada inşaat başlamıştır. Firmalardan biri iflas erteleme ilan etmiş, kayyum atanmıştır. Diğer birçok adada ya imza almış birden fazla firma vardır, ya da müteahhit firma hiçbir şey yapmadan beklemektedir.”