Kentsel Dönüşüme Londra Ekolünden Bir Bakış



Konuşmasına Londra'da tamamlanan üç bina yenileme projesiyle başlayan Jamie Fobert, her biri tarihi kent merkezinde yer alan bu yapıların, günümüz koşullarına uygun konutlara dönüştürülürken yaşanan zorlukları ve bu zorluklardan yola çıkarak geliştirilen yaratıcı çözümleri paylaştı.

1870 yılında inşa edilen ve 1939'dan bugüne atıl bir şekilde varlığını sürdüren Anderson House'un esas sorununun, etrafını çevreleyen yüksek duvarlı komşu yapılar olduğuna dikkat çeken Fobert, yapının gün ışığından azami ölçüde yararlanması için çatı penceresini mümkün olduğunca geniş tutup, bu dar kentsel alanda aydınlık bir mekan yaratmayı başarırken; binanın içinde de sade ve geri dönüşümlü malzeme kullanımı ile ferah bir ortam oluşturuyor.

Tipik bir Viktorya dönemi yapısı olan Kander House'da tarihi çevre ile uyumlu cepheyi koruyarak, iç mekana betonarme strüktürle modern bir estetik katan Jamie Fobert Architects, geniş pencere açıklıkları ve iç/dış mekanı birleştiren bahçe düzenlemesi ile "karanlık" Londra'da başka bir aydınlık konut projesine imza atıyor.

Reklam Goruntulenme Bolumu

JFA'nın bina yenileme ile ilgili diğer bir ilginç projesi ise, Oxford'un tarihi merkezinde 12. yüzyılda inşa edilen ve yaklaşık 200 yıldır metruk duran bir yapıyı, ilgili koruma kurullarının onayını da alarak yeniden yaşama kavuşturmak ile ilgili. St. Aldates adlı bu projede, tarihi taş işçiliği ve 1630 yılından kalma ahşap çerçeveleri muhafaza ederek, bunları kaplayacak yeni bir zarf tasarlayan Jamie Fobert ve ekibi, bağlamın dışına çıkmadan, restorasyon projesinden ayrışan ve günümüze ait olduğu belli olan bir yapı vücuda getiriyor.



Moskova'da yer alan, Rus mimar Melnikov imzalı eski otobüs garajını, Centre for Contemporary Culture (The Garage) adlı sanat galerisine dönüştürmek üzere görevlendirilen Jamie Fobert Architects, otobüslerin rahat manevra yapabilmesi amacıyla paralelkenar formunda tasarlanan 8000 m2'lik bu  devasa ve sıradışı yapıyı, orijinal strüktürü yine okunaklı kılacak şekilde yeni bir görüntüye kavuşturdu.       

Jamie Fobert'ın iddialı kentsel dönüşüm çalışmalarından biri de, Paris'in en popüler mahallelerinden Marais'de yapımı süren BHV Les Cours - Galleries Lafayette projesi.

Lüks perakende mağazacılık zincirinin mimari tasarım ve master planlama işini kapsayan bu geniş ölçekli projede, tarihi Pairs kent dokusunun atıl avlularını yeniden canlandırarak, bu ticari odağa doğru akışkan bir koridor yaratan Fobert böylece, toplam 6-7 yapı adasından oluşan bir mekanı yeniden kentsel kamusal yaşama dahil etmiş olacak. 



Tate St. Ives müzesinin genişleme projesini yarışma sonucunda elde eden Jamie Fobert, kasabaya zarar vereceği endişesiyle kasaba halkı tarafından çekinceyle yaklaşılan bu inşai faaliyeti, silueti en az etkileyecek şekilde projelendirerek kamuoyunun onayını ve takdirini kazanıyor. Yeni yapının %80'ini zemin altına yerleştiren Jamie Fobert, doğal aydınlatma için yine çatı ışıklıklarından faydalanıyor.

Tasarımlarını yaparken 3 boyutlu render yerine büyük maketlerle çalışmayı tercih ettiklerini belirten Jamie Fobert, konuşmasında, aydınlık kontrolünü de bu şekilde yaptıklarını ve doğru sonucu aldıklarını özellikle vurguladı. Yapımı devam eden Tate St. Ives genişleme projesi, merdivenli bir yolla sahile inen kamusal bahçesi ile sadece müzeye değil, kasabaya ait bir mekan yaratmış olacak.

Jamie Fobert'ın konuşmasında son olarak değindiği proje, Lonndra Bloomsbury'de yenilemesini gerçekleştirdikleri 

Levring House oldu. Danimarkalı bir mimar ve tarihçi olan işverenin, ülkesinden getirttiği geleneksel tuğlalar ile yenilenen cephe ve diğer tüm uygulamalar; English Heritage ve Bloomsbury Conservation turst'ın da aralarında yer aldığı 8 koruma kuruluşunun onayından geçerek, tarihi kent bağlamına saygılı bir şekilde gerçekleştiriliyor.