Türkiye İMSAD, İstanbul Kalkınma Ajansı desteğiyle hazırladığı ‘İnşaat Malzemesi Sektöründe Kentsel Dönüşüm Çerçevesinde Yenilikçilik ve Ar-Ge’ raporunu, The Marmara’da gerçekleştirilen bir basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaştı. Yeni Yönetim Kurulu olarak ilk kez basın karşısına çıktıklarına işaret eden Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Yetişener, derneğin isminin de Türkiye İMSAD olarak değiştirildiğine dikkat çekerek, "Uzun yıllardır derneğimizin adına eklemek istediğimiz ‘Türkiye’ ön adını kullanma hakkını İçişleri Bakanlığı'mızın oluruyla yeni aldık ve bu adı şerefle, hakkıyla taşıyacağız" dedi.
Raporla ilgili detaylara geçmeden önce inşaat sektörüyle ilgili son verileri paylaşan Yetişener, 2012'de ekonomik büyüme modelinin değişmesiyle olumsuz etkilenen inşaat sektörünün buna rağmen 1 milyon 650 bin kişilik istihdamla son 6 yılın en yüksek seviyesine ulaşabildiğini ifade etti. İnşaat sektörünün, 2012’de yurtiçi / yurtdışı toplam pazar büyüklüğünde 97,1 milyar doları yakaladığına dikkat çeken Yetişener, inşaat malzemeleri sektörü içinse şu bilgileri verdi:
Dündar Yetişener ve Can Fuat Gürleselİhracatın lideri inşaat malzemeleri sektörü
"2012 yılında yurtiçi pazar büyüklüğümüz, 52,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Yaşanan zorluklara karşın, gerek ihracatta ve gerekse iç pazarda sürekli gelişim çizgisi istikrarlı olarak devam ediyor. Otomotiv sektörü 19 milyar dolarla, ihracatta lider ilan edilmiş olsa da; aslında konsolide ettiğimizde inşaat malzemesi sanayisi 21,1 milyar dolarla 2012 yılında en yüksek ihracatı gerçekleştirdi. Toplam ihracattaki pay da yüzde 15,3 oldu. Sektörün cari açığa pozitif katkısı yüzde 250 olarak gerçekleşti. Geçtiğimiz yılda Türk inşaat malzemesi sektörünün dünyadaki inşaat malzemesi ihracatının toplamı içindeki payı ise yüzde 2.6 oldu. Bu rakamlar bize, yaşanan zorluklara karşın inşaat malzemesi sanayisinde gerek ihracatta ve gerekse iç pazarda sürekli gelişim çizgisinin istikrarlı olarak devam ettiğini gösteriyor".
Rapor, sektör için önemli bir başvuru kaynağı olacak
Bu verilerin, yeni ekonomik büyüme modelinin sektörün performansını sınırlandıracağına ve bu nedenle ihracatın öneminin artacağına, kentsel dönüşümün iş hacmini, diğer kamu düzenlenmelerinin ise iş ve ürün kalitesini artıracağına işaret ettiğini bildiren Yetişener, 'sektör için önemli bir başvuru kaynağı olacak' dediği raporu hazırlama gerekçelerini ise şöyle özetledi:
"2012'nin en önemli gelişmelerinden biri, Kentsel Dönüşüm Yasası oldu. Kentsel dönüşüm kapsamında yıkılıp yeniden yapılacak ya da iyileştirilecek bina stoku için yenilikçi inşaat malzemelerine ihtiyaç duyulacağı ortaya çıktı. ‘İnşaat Malzemesi Sektöründe Kentsel Dönüşüm Çerçevesinde yenilikçilik ve ARGE’ araştırmasıyla, kentsel dönüşümün inşaat malzemesi sektörüne olası etkileri analiz edilerek yenilikçi ürünlerin durum tespiti yapıldı. Kentsel dönüşüm çalışmalarının güvenli binalar yanında enerjiyi verimli kullanan, akıllı binalara ve sonunda bu binalardan oluşan yeşil yerleşkelere geçiş için önemli bir itici güç olacağı ortaya çıkıyor. Tüm bu sürecin yenilikçi ürünlere olan talebi artıracağını ve şirketlerin teknoloji ve inovasyon harcamalarının hızlı geri dönüşümünü sağlayacağını söyleyebiliriz"Raporun detayları, Dr. Can Fuat Gürlesel tarafından açıklandıİnşaat Malzemesi Sektöründe Kentsel Dönüşüm Çerçevesinde yenilikçilik ve ARGE raporu
Dr. Can Fuat Gürlesel koordinasyonundaki bir ekip tarafından hazırlanan rapor için yurtdışı ve yurtiçi kaynaklardan inşaat ve inşaat malzemeleri sektörlerine yönelik araştırma ve incelemeler yapılırken, İMSAD üyelerinin katıldığı bir anket çalışması ve sektörün belirleyici oyuncuları ile de yüz yüze görüşmeler yapıldı. 'İnşaat sektörü ve inşaat malzemesi sanayisinde temel göstergeler ve eğilimler', 'kentsel dönüşüm ve kamu düzenlemelerinin inşaat malzemesi sanayisine etkileri', 'inşaat sektörü ve inşaat malzemesi sanayisinde teknoloji ve inovasyon faaliyetleri', 'inşaat malzemesi sektöründe kentsel dönüşüm perspektifinde teknoloji ve inovasyon faaliyetleri' başlıklarından oluşan rapor, sonuç bölümünde çarpıcı tespitlerde bulunuyor.
* Kentsel dönüşüme ilişkin belirsizlikler ortadan kaldırılmalı; şehir planları bazında kısa, orta ve uzun vadeli potansiyel dönüşüm planları ve programları hazırlanmalı.
* Kentsel dönüşümde zorunlu kullanılacak yenilikçi ürünler artmalı, kullanılacak ürün standartları yükseltilmeli.
* Kentsel dönüşümde yüksek yapılar, teknolojik özellikleri yüksek yapılar ve yeşil binalar ayrıca teşvik edilmeli; planlar içinde asgari oranda yer verilmeli.
* Türkiye'de üretilen inşaat malzemelerinin kullanımı için, Enerji Verimliliği Strateji Belgesi ve Binaların Enerji Kimlik Kartları içinde yer alan 'kullanılacak inşaat malzemelerinin taşınmasıyla ortaya çıkan karbon ayak izi standartı' değerlendirilmeli.
* Kentsel dönüşüm kapsamında, 'enerji verimliliği yüksek ve enerjisini kendi üreten ve dağıtan binalar' ile 'akıllı, yenilikçi malzemeler kullanan, karbon salınımı sıfır, atıklarını kendi değerlendiren, enerjisini kendi üreten ve kullandıran geleceğin binaları' için pilot projeler uygulanabilir.
* Ortaya çıkacak atık maddeler, özellikle demir-çelik ve diğer metaller ile çimento, hazır beton ve cam sektörleri yeniden kullanılabilir. Bu nedenle öncelikle kentsel dönüşümde bir 'atık maddeler yönetimi' düzenlemesi ve otoritesi oluşturulmalı.
* İnşaat malzemesi sanayisinde geri çevrim asgari girdi kullanım oranları tesis edilmeli (cam, çimento, hazır beton, demir-çelik vb), kentsel dönüşüm atıklarını kullanan şirketler teşvik edilmeli (KDV istisnası), geri çevrim firmalarının kapasitesi artırılmalı ve teşvik edilmeli (KDV istisnaları).
* Kentsel dönüşümden çıkan atıkların aynen kullanımı önlenmeli.
* Teknoloji ve inovasyon için, 'Üretim' odaklı anlayıştan 'yenilikçi ve teknoloji' odaklı anlayışa geçilmeli.
* 'Ürün geliştirme yaklaşımı' ağırlıklı olarak benimsenmeye devam edilmeli.
* Şirketler kurumsal olarak endüstriyel tasarıma da ağırlık vermeli, malzemelerin görsel ve fonksiyonel tasarımları geliştirilmeli.
* Kamu, 5746 sayılı ar-ge teşviki uygulamalarında esnekliğe gitmeli; diğer teknoloji ve inovasyon desteklerini doğrudan ürün ve süreç geliştirme odaklı kullandırmalı.
* Üniversitelerde ihtisaslaşma artmalı; özel sektör - üniversite işbirliği için ilgili yasalarda iyileştirmeler yapılmalı.