Kentsel Dönüşüm Dersi



Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi için açılan iptal davasında hazırlanan bilirkişi raporu, kentsel dönüşüme ilişkin bilimsel bir ders niteliğini taşıyor. Rapora göre, Avrupa ve ABD’de kentsel dönüşüm projeleri, Türkiye’de olduğu gibi belediyeler tarafından değil, devlet ya da özel sektör eliyle “Köhnemiş, terk edilmiş ve artık kullanılmayan” alanlarda yürütülüyor.

Anakent Belediyesi tarafından etaplara bölünerek yürütülen Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi’nin 3. etap sınır kararına ilişkin açılan iptal davasında, 3 şehir plancısının hazırladığı bilirkişi raporu Cumhuriyet Ankara’da kapak konusu olarak gündeme taşınmıştı. Aralık 2010 tarihli raporun, tüm Türkiye’ye yayılması planlanan kentsel dönüşüm projelerine ilişkin dersler içermesi dikkat çekiyor.

‘Yeniden canlandırma’

Kentsel dönüşüm kavramının “Bir bozulma, çökme durumunda yeniden canlandırma” anlamına geldiğinin belirtildiği bilirkişi raporunda, kentsel dönüşümün tanımlarından birisinin “Gecekondu bölgeleri, yüksek yoğunluklu kaçak apartmanların bulunduğu alanlar, doğal yıkım riski yüksek alanlar, kent özeklerindeki çöküntü alanlarıyla, tarihsel kent çekirdekleri ile ekonomik ömrünü doldurmuş görünen kent bölümlerin, dönüştürme etkinliklerine konu alanlardır” ifadeleriyle yapılabileceği belirtildi.

Dünyada belediye yapmıyor

Avrupa ve Amerika’daki kentsel dönüşüm projeleri ile Türkiye’de yürütülen projelerin karşılaştırmasını yapan bilirkişi heyeti, “Avrupa ve Amerika’da kentsel dönüşüm, köhnemiş ve terk edilmiş depolama ve sanayi bölgelerinde ya da artık kullanılmayan tersane ve liman gibi kıyı yapılaşmalarında yer alır” denildi. Kentsel dönüşüm projelerinin dünyada doğrudan devlet tarafından, sadece özel sektör tarafından ya da kamu-özel sektör işbirliği ile yürütüldüğüne dikkat çekilen raporda, “Ülkemizde ise belediyeler Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile birlikte veya doğrudan kendileri yürütüyor” denildi.

Raporda, bir alanın kentsel dönüşüm alanı olarak belirlenmesi için sorulması gereken sorular sıralandı. Buna göre projeye başlamak için “Yoğun kentsel yoksunluk durumu var mı, geriye kaçış, terk etme söz konusu mu, alan, yapılaşma koşulları ve sosyo-ekonomik koşullar açısından değersiz, niteliksiz bir mevcut üstyapıya sahip mi” sorularına bilimsel yanıtların verilmesi gerektiği vurgulandı. Raporda, bir alanın kentsel dönüşüm projesi alanı olarak ilan edilebilmesi için, “Eskiyen konut dokusu, konfor koşullarının eksikliği, onarım ve mevcudu sürdürme durumu, genel görünümün sefilliği, çok kullanıcılık ve yüksek oranda kiracılık durumu, kirlilik, sanayi ve konut karışımı yerleşme dokusu, işlevsiz hale gelmeye başlamış, az işleyen okullar” gibi pek çok özelliğin incelenmesi gerektiği belirtildi. Raporda dava konusu Mamak bölgesinde bu özelliklerin birçoğunun bir arada olduğu söylenerek, “Bölgenin sosyal ve teknik altyapı yetersizliğinin bulunduğu, 1-2 katlı eskimiş ve niteliksiz bir konut yapısına sahip olduğu belirlenmiştir” denildi.

Bilirkişi, kentsel dönüşüm alanındaki bölüşümün adaletsizliğini gerekçe göstererek, projenin iptal edilmesi yönünde görüş bildirmişti.