İstanbul’da gerçekleşen 4.7’lik depremin ardından Marmara Denizi’nde 3.4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Peşpeşe olan depremlerde can ve mal kaybı yaşanmadı ancak ‘büyük deprem’ sorununu tekrar gündeme getirdi. Depreme ve Türkiye’nin faaliyetlerine ilişkin deprem uzmanı deprem uzmanları Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan ve Prof. Dr. Naci Görür değerlendirmelerde bulundu. Ercan, “Kaçınılmaz olarak yorumlanan büyük depremi sadece sallandığımızda ya da 99 depreminin yıl dönümünde hatırlıyoruz” dedi.
Depremi izlemeye yönelik bir çok eksiklikten, Ecevit döneminde ‘deprem vergisi’ adıyla toplanan parayla duble yol yapılmasına kadar bir çok konuya değinen uzmanlar, büyük depreme hazırlıksız olduğumuzu ifade etti. BirGün'den Gökay Başcan'ın haberine göre; peş peşe gelen depremlerin büyük depremin beklendiği fay üzerinde olduğunu ifade eden uzmanlar, fayın gerildiğine dikkat çekti.
Güçleri yoksullara yetti
Kentsel dönüşüm ile yoksulların kentin dışına itildiği söyleyen Ercan “Sözün gelişi Kadıköy’de eski gecekondu alanları yıkıldı. Hemen hemen tamamı yıkıldı. Ama yerine gökdelenler yapıldı. Buralardaki insanlar ellerine verilen küçük paralarla kentin dışına itelendi. Yani İstanbul dışında yerlere gönderildiler. Ben buna kentsel öteleme diyorum. Oradaki insanlar kentin daha ucuz yerlerine taşınmak zorunda kaldılar. Çünkü ancak o kadarına güçleri yetti. Müteahhitler evleri yıktı. Yoksulların arazilerini ele geçirdiler. Şu anda da gökdelenler yaptılar” ifadelerini kullandı.
Kamu alanları da TOKİ'ye
Ercan, kamu alanlarının kullanım yetkisinin TOKİ’ye verilmesine ilişkin şu ifadelerde bulundu: “Neredeyse askeri alanların dahi aktarımı söz konusu. Kamusal alanlarda iktidara yakın isimler büyük iş merkezlerini kurdular. Bunlara göz yumuldu. Kentsel dönüşüm, deprem bahane edilerek eski alanlar yıkılıp gökdelenler yapıldı. İstanbul’da Yeditepe’nin silüeti bozuldu. Bu yıllarca korunmuştu. Büyük yapılar kurulmaya başlandı ve bunların hepsi kentsel dönüşümmüş gibi gösterildi. Kentsel dönüşüm için krediler verildi ancak krediler bireysel çıkarlar olarak kullanıldı.”
Fay gerildi
İki gün önce meydana gelen depremin ilk kırılması beklenen fay hattı üzerinde olduğunu ve depremin bu hatta gerilime yol açtığını ifade eden Prof. Dr. Naci Görür “İki gün önce olan deprem ilk kırılacak olan fayın en batı ucunda oldu. Bu yüzden büyük depremi tetikledi. Ama tetikleme küçük bir şeyse bununla fay kırılmaz. Etki etti tabii. Fayın daha da gerilmesine sebep oldu. Bu 4.6’lık bir deprem. Açığa çıkardığı enerji bence küçük. Büyük fay hattında enerji birikimi fazla. Bu enerji onun üstüne eklendiğinde suyu taşıran sonra damla olursa harekete de geçirebilir” diye konuştu. Görür, geçmiş yıllarda TUBİRAK ve DPT’ye Marmara’nın tabanına sabit gözlem istasyonu kurmak için proje yaptıklarını ancak AB tarafından desteklenmesine rağmen reddedildiğini söyledi. Görür, önceki gün meydana gelen depremin gaz kaçağı nedeniyle mi yoksa fay hattı kırılmasıdan kaynaklı olduğunu araştırmak gerektiğini ancak .Şu an da bunu araştıracak ekip ve ekipmanımızın olmadığın ifade etti.
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.