Kahramanmaraş merkezli iki büyük deprem sonrası 11 ilde yaşanan büyük yıkımla gözler yeniden İstanbul'a çevrildi. Uzmanlar, 11 ile denk nüfusu ve çarpık yapılaşmasıyla İstanbul'da yaşanacak depremin daha büyük bir felaketle sonuçlanacağına dikkat çekerken kentsel dönüşümdeki durum da merak konusu.
Kent Bilimci Dr. Murat Güney'e göre, 2012'de yasalaşan 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” rant odaklı kullanılıyor. Afet Yasası'nın devlete olağan koşullarda sahip olamayacağı geniş yetkiler tanıdığına dikkat çeken Dr. Güney, “Bu yasaya dayanarak devlet, deprem açısından riskli olarak değerlendirdiği bölgeleri kamu gücünü kullanarak istimlak etme yetkisi elde etti. İlk bakışta bu bölgelerin yenilenmesine ve depreme dayanıklı hale getirilmesine olanak sağlayacak bir yasa gibi gözükse de çok geçmeden zorla istimlak yetkisinin suistimal edildiği görüldü.” dedi.
Sözcü’den Deniz Bilici Göçmen’in haberine göre; “İstanbul'da kentsel dönüşüm yurttaşların yaşamını depreme karşı korumak odaklı değil rant odaklı olarak işliyor” diyen Akademisyen Güney, “İstanbul'un en riskli bölgeleri, bugüne kadar kentsel dönüşüm ve kentsel iyileştirme çalışmalarına hiç dahil edilmedi. Deprem açısından en riskli alanlar Avrupa yakasında ve Marmara Denizi kıyısına yakın alanlar. Zeytinburnu, Bahçelievler, Küçükçekmece gibi ilçeler risk altında. Ancak maalesef buralarda kamu destekli kentsel dönüşüm çalışmaları hiç yapılmıyor” diye konuştu.
Güney, Afet Yasası'nın, İstanbul'un zemin ve konut stoku açısından en riskli bölgeleri olan Fatih, Bahçelievler gibi ilçelerde de hemen hemen hiç uygulanmadığını belirterek şöyle konuştu: “İstimlak yetkisi, deprem riski düşük ancak arsa değeri yüksek Armutlu, Derbent, Çubuklu gibi bölgelere el koymak için kullanıldı.”
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.