Yaşı küçük olduğu için mahalledeki gösterilere katılmayarak 2. kattaki evinin balkonunda ağabeyi ile birlikte oturan Erdal Bakırcı polis gaz bombasıyla başından vurdu. Erdal, Başıbüyük Mahallesi’ndeki olayların tırmandığı çarşamba akşamından beri yaşam mücadelesi veriyor.
Başıbüyük Mahallesi sakinleri, evlerini korumak isterken canlarını düşünmek zorunda kalıyor. Ellerindeki vergi makbuzları ve tapulara rağmen evlerini yıkmak isteyen Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) emrindeki polis ekibi mahallede birçok insanı ciddi şekilde yaraladı. Sokakta cop yiyerek kafası yarılan kızlar, gözaltına alınan çocuklar, atılan gaz bombalarından etkilenen hasta insanlardan daha da kötüsü ise 17 yaşındaki Erdal Bakırcı’nın ölümle burun burun gelmesi oldu. Erdal, başına isabet eden gaz bombası yüzünden günlerdir Özel Çamlıca Hospitalium Hastanesi’nde yaşam mücadelesi verirken, ailesi olanlara tepkili.
‘Polis vurdu ve kaçtı’
Erdal’ın liseyi terk ederek tornacı olarak çalışmaya başladığını söyleyen ağabeyi Servet Bakırcı, kardeşinin hayatında hiç kavga etmediğini ve daha ömrünün baharında olduğunu söyledi. Bakırcı olay anını şöyle anlattı:
“Olayın olduğu Çarşamba akşamı polis sokaktaki mahalleliyi dağıtmak için şiddet kullanmaya başlamıştı. Biz zaten kiracı olduğumuz için olaylara karışmadık. Erdal, ben ve 3 yaşındaki kızım 2. kattaki evin balkonunda oturuyorduk. Birden polis evlere gaz bombası atmaya başladı. Erdal’ın kanlar içinde yere yığıldığını gördüm. Eşim ‘Servet çabuk, kardeşin ölüyor!’ dediğinde kendime geldim. Erdal’ı kucağıma alarak binadan çıkıp koşmaya başladım. Zaten polis mahalleyi kuşattığı için çok fazla araç giriş çıkışı olmuyordu. Gördüğüm tek arabaya doğru koştum. Sivil bir arabada üniformalı polisler oturuyordu. ‘Lütfen bizi hastaneye yetiştirin’ dememle polislerin arabayı kilitleyerek kaçması bir oldu. Sonra bağırışlarımı duyan mahallelinin de yardımıyla Erdal’ı hastaheye yetiştirdik.”
‘Emniyet Müdürü yalanladı’
Erdal’ın amcasının oğlu Mustafa Bakırcı ise Maltepe İlçe Emniyet Müdürü Tuğrul Pek’in kendilerine “polisin yaptığı ne malum, kafasına bir cisim gelmiş” dediğini söyledi. Bakırcı “Gaz bombalarını evlere sıkıp, sonra boş kovanları yerlerden topluyorlar. Sonra da kafasına cisim geldi, biz yapmadık diyorlar. Madem polis yapmadı. Erdal’ın yüzünde patlayan kovan neydi, olay anından sonra polisler neden kaçtılar. Aynı emniyet müdürü buraya gelip doktorla özel olarak görüştü. Madem öyle niye bu kadar üstünde durdular. Üstelik utanmadan bizi ifade vermeye çağırıyorlar, ifade vermesi gereken biz miyiz, yoksa onlar mı?’’ dedi.
Hastane yönetimi, Çarşamba akşamından bu yana yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Erdal Bakırcı’nın hayati tehlikeyi atlatamadığını söyledi. Genç adamın kafatasının alın bölgesindeki kemiğin kırılarak içeriye göçtüğü ve bu bölgedeki damarların yırtıldığı ifade edildi.
Kafatası ve elmacık kemiği kırık
Yırtılan damarlar yüzünden beynine kan sızan Erdal’ın kan basıncı düşürülerek bu sızmayı etkisiz hale getirmeye çalıştıklarını söyleyen hastane yetkilileri, Erdal’ın sağ gözünün altında bulunan elmacık kemiğinin de kırıldığını belirtti. Hastanın tomografisini çekmek için uyanmasını beklediklerini söyleyen yetkililer, durumun ciddiyetini koruduğunu kaydettiler.