Kendi Elektriğinizi Nasıl Üretirsiniz?



ANKA'nın haberine göre, enerjiye olan ihtiyacın artması ve bununla birlikte ortaya çıkan çevresel sorunlar yenilenebilir enerji kaynaklarının önemini arttırıyor. Dünyada temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarının daha verimli kullanılabilmesi için yeni teknolojilerin üretim süreci giderek hız kazanırken, Türkiye’de ise rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir kaynaklarından enerji üretimi için ortam yaratılıyor. Üstelik üretilen enerjinin fazlasını sisteme satarak para kazanabilmek de mümkün.

Enerji Piyasası Denetleme Kurumu (EPDK) 2011 yılında çıkardığı yönetmelikle lisans almadan ev, işyeri, site gibi alanlarda kendi elektriğini üretmek isteyenlerin önündeki engelleri kaldırdı. Yönetmeliğe göre elektrik abonesi olan herkes evinin çatısında ya da bahçesinde kuracağı güneş enerjisi panelleri ile ihtiyacı olan enerjiyi üretebilecek hatta ihtiyaç fazlası elektriği sisteme satarak para kazanabilecek.

Yenilenebilir kaynaklar zorunluluk oldu

Konuyla ilgili açıklama yapan Yaşar Üniversitesi Bina Enerji Yöneticisi ve Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hacer Şekerci, yenilenebilir enerjiye olan ilginin her geçen gün arttığını belirterek şunları söyledi:

“Artan nüfus ve bu artışla birlikte büyüyen sanayinin enerjiye olan ihtiyacı da sürekli olarak artıyor. Bu artışla birlikte fosil enerji kaynaklarımızda hızla tükeniyor. Bu nedenle yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanmak bir zorunluluk haline geldi. Ülkemizde de bu alanda umut verici gelişmeler söz konusu. Özellikle son yıllarda çıkarılan kanun ve yönetmeliklerle yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimi teşvik ediliyor.”

Çatıda, bahçede elektrik üretmek mümkün

Yrd. Doç. Dr. Hacer Şekerci, evlerin çatılarında güneş enerjisi ile elektrik üretiminin mümkün olduğunu belirterek lisansız elektrik üretimi sayesinde vatandaşların kendi enerji ihtiyaçlarını karşılayabilmelerinin yanı sıra ihtiyaç fazlası elektriği satarak her ay yaklaşık bin lira tasarruf edebileceklerini söyledi. Şekerci şunları kaydetti:

“350 metre kare çatı alanı olan 16 daireli bir binaya elektrik üretimi için güneş enerji panelleri yerleştirildiğini düşünürsek bu binada bulunan her bir dairenin günlük elektrik ihtiyacı 10 kwh, elektrik tüketimi ve ihtiyaç fazlası enerjinin sisteme aktarılmasıyla hak edilen ücret birlikte hesaplandığında yaklaşık olarak 1.000 Lira tasarruf sağlanabiliyor. Sistemden elde edilen tasarruf göz önüne alındığında konuya ilginin de arttığını görüyoruz. Lisanssız Elektrik Üretimi Derneği’nin açıkladığı rakamlara göre, lisansız elektrik üretimi için 2014 Şubat ayı itibariyle toplam bin 642 başvuru yapıldı. Sistemi kurabilmek için aranan tek şart ise sadece elektrik abonesi olmak.”

Çevreci çözüm

Lisanssız elektrik üretiminin temiz ve çevreci bir çözüm olduğunun altını çizen Yrd. Doç. Dr. Hacer Şekerci, Türkiye’nin güneş enerji potansiyeline dikkat çekerek, bir yılda 350 metre kare alanda güneş enerjisiyle üretilen elektriğin yaklaşık 10 ton petrol yakımıyla elde edilebileceğini söyledi. Şekerci, “Küresel ısınmayla birlikte kuraklık tehlikesiyle karşı karşıyayız. Bu anlamda lisanssız elektrik üretimini çözüm olarak kabul edebiliriz. İnsanların evlerinin çatılarında ürettikleri elektrik kirlenen doğayı kurtarmanın anahtarı olabilir. Bir evin çatısında bir yılda ürettiğimiz elektriği yaklaşık 10 ton petrol yakarak üretebiliyoruz. Bu enerjiyi üretmek için kullandığımız fosil yakıtların çevreye olan yıkıcı etkisi tartışılamaz bir gerçek. Bu nedenle güneş enerjisine dayalı bu tip sistemleri yaygınlaştırmak zorundayız. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde bu alanda kullanılan teknolojinin gelişeceğini ve sistemlerde kullanılan panellerin yerli üretiminin artmasıyla birlikte maliyetlerin daha da düşeceğini düşünüyorum. Önümüzdeki günlerde evlerin çatılarında daha fazla lisanssız elektrik üretim tesisi görebiliriz” dedi.

Kendi elektriğinizi nasıl üretirsiniz?

Yaşar Üniversitesi’ne göre: “Elektrik aboneliğiniz varsa, lisanssız elektrik üretim tesisi kurmak için bulunduğunuz bölgedeki elektrik dağıtım şirketine başvurmanız yeterli. Başvuruyu yaptıktan sonra dağıtım şirketi, kuracağınız tesisin trafoya bağlanma şartlarını değerlendirip karar veriyor. Proje hazırlanıp TEDAŞ onayı aldıktan sonra tesis kurulum süreci başlar. İşin yasal prosedürü tamamlandıktan sonra da tesisiniz işletmeye açılır. Çift taraflı bir sayaçla hem tükettiğiniz hem de şebekeye verdiğiniz elektrik aylık olarak ölçülür. Tüketiminizden fazlasının parasal karşılığı, piyasada yenilenebilir enerjiye verilen alım fiyatı üzerinden hesabınıza nakit olarak yatar.”