Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın, Demirören Grubu'nun borçlarına karşılık Ziraat Bankası'na devredildikten sonra villa imarına açtığı Kemer Country'nin deprem toplanma alanı statüsündeki golf sahalarında başlayan inşaata karşı çevre sakinlerinin başlattığı direniş 183'üncü gününe girdi.
Sözcü’de yer alan habere göre; Pazar günü gerçekleştirilen eyleme CHP İstanbul 2. Bölge milletvekili adayları Gökan Zeybek, Enis Berberoğlu, Özgür Nemutlu ve CHP Eyüpsultan İlçe Başkanı Doğan Sarıtaş destek ziyaretinde bulundular.
Zeybek, “Rezerv konut alanı aslında riskli konut rezervinin azaltılabilmesi için kamu arazilerinin 6306 sayılı yasayla imara açılması ve yıkılması gereken ve insanların ciddi bir şekilde tehdit altında olduğu alanların dönüştürülmesi için alan oluşturulması. Ama gelin görün ki yasanın uygulama şekli bir rant aracına dönüştü. Biz 6'lı Masa olarak bir İstanbul Yasası çıkaracağız. Cumhurbaşkanı yardımcısı Ekrem İmamoğlu süreci hızlı bir şekilde işletecektir.” dedi.
“Genel müdür görevden alınacak, inşaatlar durdurulacak”
Yapacakları ilk işlerden birinin Ziraat Bankası Genel Müdürünü görevden almak olacağını belirten Zeybek, “Bu ve bundan önceki Ziraat Bankası Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu üyelerini kamuyu uğrattıkları zararlardan dolayı mutlaka mahkemeye vereceğiz. Bu kamu zararlarının şahsi servetlerinden alınmasına kadar gidecek. Bunlar servetlerini Londra'ya, Paris'e, Portekiz'e kaçırdılar diye düşünebilirsiniz. Nerede olurlarsa olsunlar yasadışı yollarla yurtdışına kaçırdıkları haksız kazançları ile ilgili de uluslararası alanda haklarımız olduğunun da bilinmesini istiyorum. Öylesine kararlılıkla üstlerine gidilmesi gerekir ki, gelecekte bizim içimizde ya da dışımızda hiç kimse buna cesaret edemesin. 15 Mayıs sabahı ilk işimiz Ziraat Bankası Genel Müdürünü arayarak ‘bu inşaatları hemen durdurun' demek olacak.” ifadelerini kullandı.
“Demirören'den de hesap soracağız”
Zeybek şöyle devam etti: “2009-2010'da o günün parasıyla 14 milyon dolara Demirören tarafından satın alınan bu arazilerin 2018 yılında Ziraat Bankası'na 315 milyon dolara satılmasının hesabını Demirören'den de soracağız, Ziraat Bankası'ndan da. Dünyanın hiçbir yerinde 8 yıl içinde 14 milyon doları 315 milyon dolara çıkaracak yanlış, riskli bir yatırım yapıyorsunuz ve dolar cinsinden 20-25 kat para kazanıyorsunuz, bu affedilecek bir şey değil. Bu birilerinin eli ile kamu kaynaklarının servet transferidir. Devleti zarara uğratmaktır ve ağır cezalıktır.
Bu manada siyasal iktidarın medyayı ele geçirmek amacıyla kaynak yaratmak için vermiş olduğu emirleri yerine getirmek, ‘buna çaresizdim-talimat aldım, saraydan emir geldi' gibi lafların hiç birisi bu imza sahipleri kişilerin sorumluluklarını ortadan kaldırmaz. Dreyfus davası gibi tarihe geçecek ve mutlaka bunun bedelini ödeyecekler.”