Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği
(MERYAP) Başkanı Nesim Ekinci, KDV iadesi
uygulamasının inşaat sektöründeki kaliteyi düşürdüğünü öne sürerek,
uygulamanın bir an önce kaldırılması gerektiğini bildirdi. Ekinci, yaptığı
yazılı açıklamada, inşaat sektörü temsilcileri olarak, sektörde kalitenin
düşmesine neden olan uygulamaların değiştirilmesinden yana olduklarını belirtti.
İnşaat sektöründeki KDV uygulamaları hakkında
bilgi veren Ekinci, ''Katma Değer Vergisi Kanuna göre, 150 metrekareye kadar
dairelerde KDV oranı yüzde 1 olarak uygulanırken, 150 metrekare ve üstü
dairelerde yüzde 18 olarak alınıyor. Bu oranlara dikkat edilirse keskin bir
artış görülmektedir. Yani 149 metrekare için yüzde 1 KDV oranı uygulanırken, 150
metrekare olduğu anda uygulanan KDV oranı yüzde 18'e çıkmaktadır. 149 metrekare
konut yapan birisi kendisine yüzde 17 KDV iadesi avantajı sağlamış oluyor.
Kanundaki bu açık, vergi ödemekten kaçınan firmalar tarafından kötüye
kullanılmaktadır'' ifadelerini kullandı.
''Vergi borçlarını ödememek için inşaat yapımına
yöneliyorlar''
Bu nedenle, 150
metrekarenin altındaki konutlarda inşaat şirketlerine verilen yüzde 17
oranındaki KDV iadesinin acilen kaldırılmasını talep etiklerini vurgulayan
Ekinci, şunları kaydetti:
''Söz konusu uygulama
nedeniyle birçok firma inşaata yönelerek yüzde 17'lik KDV iadesi avantajından
faydalanıyor. Özelikle büyük firmalar başka iş yapmaktan dolayı biriken
vergilerini ödememek için inşaat yapımına yönelmekteler. Bu durum önüne gelen
herkesin müteahhit olmasına neden olmaktadır. Vergi borcundan kurtulmak isteyen
herkes, bina inşa ederek biriken KDV iadelerini vergi borcuyla
mahsuplaştırmaktadır.''
KDV iadesi
uygulamasının inşaat sektöründeki kaliteyi düşürdüğünü öne sürerek, uygulamanın
biran önce kaldırılmasını isteyen Ekinci, açıklamasında şöyle devam etti:
''KDV iadesi uygulamasının kaldırılması ile herkesin müteahhit olabilmesinin
önüne geçilebilir. Neticede müteahhitlik mesleği, bir takım ekonomik çıkarlar
için icra edildiğinde, 'müteahhitlik' olgusunun yıpranması bir yana, insan
hayatını riske atan kalitesiz binaların yapılmasına da neden olmaktadır. Deprem
kuşağı üzerinde olan birçok bölgede, nitelikten yoksun, denetimden uzak binalar,
sırf birileri vergi borcunu ödeyebilsin diye inşa edilmekte. Son yaşadığımız
deprem gerçeği de gösteriyor ki artık inşaat sektöründe herhangi bir hatayı
kabullenecek lüksümüz yok.''
''Devlet,
vergi kaybı yaşıyor''
Ekinci,
yürürlükteki KDV uygulamasının ayrıca müteahhitler tarafından bir takım
metrekare ayarlama ve uydurmalarına da neden olduğunu öne sürdü. KDV
uygulamasının adil olmadığından dolayı, daire teslimlerinde gerçek bedel
üzerinden de fatura düzenlenmekten kaçınıldığını ifade eden Ekinci, şunları
kaydetti:
''Bu durum, maliye elemanları dahil herkesçe bilinen bir gerçektir. Hal böyle
olunca, gerek Kurumlar ve Gelir Vergisi, gerekse KDV açısından devlet de aslen
vergi kaybı yaşıyor. Uygulanan KDV oranları var olan gerçekliğe aykırıdır. Düşük
ve yüksek oranlı KDV uygulaması eğer ki sosyal bir amaç taşıyorsa yani alt ve
orta sınıf konut ile üst sınıf lüks konut ayrımı yapılacaksa metrekareden başka
kriterlerde olmalı diye düşünüyoruz. Yüzde 1 ve yüzde 18 gibi keskin farklardan
ziyade, hem devlete vergi kaybı yaşatmamak hem de vatandaşı sıkıntıya uğratmamak
için kademeli KDV'ye geçilmelidir.''