Birgün Gazetesi'nden Burcu Cansu'nun haberine göre, Kazdağları’nda siyanürlü altın aramaya karşı mücadele eden Kazdağları köylüleri, seslerini duyurmak için Meclis’e gitti. Köylüler “Doğamız ve yaşam alanlarımız tehdit altında” diyerek, Kazdağı’nda yürütülen maden arama ve sondaj çalışmalarını protesto etti. Ayrıca tüm milletvekillerinden Kazdağı’nı, köylerini ve yaşam alanlarının kurtarılması için harekete geçmesini talep etti.
Kazdağı'ndan meclise direniş var
TBMM Dikmen kapısı önünde toplanan köylülere, meslek örgütleri, sendikalar ve bazı siyasi parti temsilcileri de destek verdi. “Her yer Kazdağı her yer direniş”, “Kazdağı’ndan Meclis’e direniş var’ sloganları atan köylüler, “Sağlığımızı, çevremizi, şehrimizi, onurumuzu savunuyoruz”, “Altıncı filo Kazdağı’ndan defol” ve “Kazdağları’ndan Taksim’e direniş” pankartları açtılar. Eylemde köylüler adına basın açıklaması yapan Aysen Günenç, “Neden buradayız, niçin Ankara’ya geldik? Bunca yıl bekledik, haykırdık, isyan ettik, hastalandık kimse sesimizi duymadı. Bizleri görmedi. Bizim vekillerimiz, sadece yöremizin vekilleri değil, ülkemizin tüm vekilleri bizi duysun, bizi görsün, bir şeyler yapsın diye ta Çanakkale’den ayağınıza geldik” diye konuştu.
‘Çocuklar hastalanıyor’
Günenç, yapılan sondajlar nedeniyle köylerin içinden geçen derelerin bulandığını, çocukların ishal olduğunu, keçilerin hastalandığını ve büyükbaş hayvanların artık üremez olduğunu vurguladı. Hukuksal yollara da başvurduklarını belirten Günenç şunları ifade etti:
“Biz köylülere niye böyle davranılıyor, bizler gözden çıkarıldık mı? Bizler gözden çıkarıldıysak, yaşadığımız köyler, ürettiğimiz ürünler de mi gözden çıkarıldı?”
İş vaadi ile kandırılıyoruz
Madencilerin kendilerini iş vaadi ile kandırmaya çalıştığına dikkat çeken Günenç “ Sondajlarda bir süre çalıştırdıktan sonra, işleri bitince bizi kapı önüne koyuyorlar. Bir şekilde kandırılıyoruz. Böyle giderse bizi köylerimizden de sürecekler, ya da köylerimizin üstüne taş ve toz yığılacak, biz kaçacak delik arayacağız. Bize hak görülen bu mu? Madenciler bize “Madenler işletmeye geçerse dağa siyanür emzireceğiz. Altın, gümüş, bakır, kurşun sağacağız” diye konuştu.
***
Kim, ne dedi?
CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan: Kazdağları’ndan çıkacak altını istemiyoruz. Kazdağları’ndan altın çıkarmaya gerek yok, hayvancılık ve tarımdan kazanılan para daha fazla.
Çanakkale Çevre Platfomu Temsilcisi Hicri Nalbant: Daha şimdiden doğamıza çok fazla zarar verdiler. Bizler bu aramalara karşı mücadele yürütmeye devam edeceğiz.
TTB Genel Sekreteri Beyazıt İlhan: Tanrıların dağı olan İda’nın (Kazdağı) maden arama faaliyetleri ile saldırı altında. Bu durum kabul edilemez.
***
Köylüler maden çalışmasına tepkili
Kazdağları‘ndan gelen köylü Hanife Ersoy, Bayramiç Kurşunlu köyündeki maden çalışmasına karşı köyünü, ağaçlarını savunmak için 17 gündür açlık grevi yapan Bülent Özüren’den de bahsederek, şunları söyledi: “Açlık grevinin bugününde de dimdik ayakta. Bugün Bayramiç’te doktorlarımız onu yine muayene ederek iyi olduğunu vurguludılar. Ancak yine de çok kaygılanıyoruz. Gün gün sağlığında değişiklikler yaşanıyor. Çanakkale’deki doktorlarımız sağlığını çok yakından takip ediyor, ama sizlerin desteğinize de çok ihtiyacımız var. Kurşunlu köyünde açlık grevi yapan Bülent Özüren dün, insanların çadırlarını evlerinin önüne kurmalarını, kendisine, köyüne ve Kazdağları’na destek verilmesini istedi.”
Köylülerden Arife Dörbaş ise, “Artık bu altın arama işlemlerine son verilsin, elimize silah mı alalım? Bütün hukuksal yolları denedik, çözüm bulamıyoruz. Köylerimizi terk etmeyeceğiz. Artık köyümüzden gitsinler, ağaçlarımızı kestiler ve sularımızı bulandırdılar” diyerek isyan etti.