DHA'nın haberine göre, Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği (GÜMÇED) Edremit Körfezi Şubesi Başkanı Mehmet Akif Öznal, kurulmak istenen HES’lere tepki gösterip, Kazdağları’ndaki madenlerin ardından şimdi de dereler, akarsular ve yeraltı sularına göz dikildiği iddiasında bulundu.
DSİ Genel Müdürlüğü tarafından Edremit ilçe sınırları içinde kalan Mıhlı, Manastır, Kızılkeçili ve Zeytinli çaylarında HES (Hidro Elektrik Santralı) kurulması için fizibilite çalışmaları başlatıldığını hatırlatan Mehmet Akif Öznal, Kazdağları’nın çok ciddi anlamda tehdit altında bulunduğunu öne sürdü. Türkiye’nin dört yanındaki 1600 dere ve akarsuyun satıldığını vurgulayan Öznal, su kaynaklarının satılmasındaki temel gerekçenin HES kurulup, elektrik elde etmek olduğunu ancak bunun bir aldatmaca olduğunu öne sürdü. Öznal, şöyle dedi:
"Yeraltı ve üstü zenginliklerimiz, suyumuz, havamız çok uluslu şirketler ve yerli işbirlikçilerince yağmalanmakta, doğamız siyanür ve ağır metallerle kirletilmektedir. Bu projelerin gerçekleşmesi durumunda bölgemiz yaşanmaz hale gelecektir. Oysa Kazdağları’nın yer üstü zenginlikleri altından daha değerlidir."
İmza kampanyası başlatıldı
Asıl gerekçenin suların alınır satılır meta olarak görülmesi olduğunu belirten GÜMÇED Edremit Körfezi Şubesi Başkanı Mehmet Akif Öznal, şöyle konuştu:
"Göllerimizden nehirlerimizden, akarsularımızdan, derelerimizden, ellerinizi çekin. Doğayı katletmeyin. Katlettiğiniz ülkemizin geleceği, çocuklarınızın ve çocuklarımızın geleceğidir. Doğal ve kültürel kaynak değerleri açısından oldukça zengin bir potansiyele sahip olan Kazdağları, Balıkesir ve Çanakkale’nin hayat kaynağıdır. Kazdağları, eşsiz ormanları, endemik türleri, önemli gen kaynakları ile bölgemizin can damarıdır. Dünyanın en önemli ekosistemlerinden birisidir. Mitolojide '1000 pınarlı İda' olarak tanımlanan Kazdağları’ndakı su kaynaklarının satılmasına izin vermeyeceğiz. Altıncılara direndiğimiz gibi, onlara da direneceğiz. Devlet Su işleri Genel Müdürlüğü, akarsularımız üzerinde yapılması planlanan HES’lerden derhal vazgeçmeli. Bıraksınlar, sularımız özgür aksın. Bu amaçla bir imza kampanyası başlattık."