Dünya basınının da ilgisini çeken Şakirin
Camii’nin tasarımını yapan Zeynep Fadıllıoğlu, şimdi
Katar’a da cami yapmaya hazırlanıyor. Mimarların bazı
eleştirileri içinse “Yaptığım işi değil kimliğimi tenkit ediyorlar”.
Katar Hükümeti de sizden 2 tane cami yapmanız için bir talepte
bulunmuş...
Evet, böyle bir projemiz var. Katar Emiri ile önceki akşam
Cumhurbaşkanlığı’ndan gelen davetle Four Seasons’ta bir araya geldik.
Memleketinde tasarım yaptığım için bana çok kibar davrandı ve özel ilgi
gösterdi. ’Katar’a geldiğinizde mutlaka sizinle görüşmek isterim, haberim
olsun’dedi. Davette bulunan tek iş kadını olmak benim için gurur verici
oldu.
Şakirin Camii’nin iç dekorasyonuyla ilgili eleştiriler hakkında ne
düşünüyorsunuz?
Doğan Kuban’ın eleştirilerini daha saygın buldum. Biz camiyi tasarlarken
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Mustafa Fayda, İlahiyat Fakültesi
Sanat Tarihçisi Muhittin Serin’e tasarımlarımızı gösterdik. Ankara Kelam Kürsüsü
Kurucusu Hüseyin Atay’a, hatlarımızı yazan İmam Hüseyin Kutlu’ya danıştık.
Açılışımızda Diyanet İşleri Reisi de vardı. Dini otoritelerimizin hepsine gittik
ve cami onlar tarafından kabul gördü.
Behruz Çinici, Kuran’a zıt şirk unsurları olduğu iddiasında
bulunmuş...
Kendisini mimari otorite dışında bir de dini otorite yerine koymuş. ’Camide
şirk var’demiş. Ne zamandır dünya üzerinde Allah’a eş değer insanlar var da,
böyle bir vasıf yüklenmişler? Abdesthane+WC yazısı eleştirisine en güzel cevabı
kendi ekiplerinden Sayın Kuban vermiş: “Dünya mescittir, insan her yerde namaz
kılabilir. Peygamberin evinde aynı avlu içinde bir tarafta eşlerinin odaları,
öte yanda namaz kılınan yerler, oturulan sundurmalar vardı. Yani sen nerede
namaz kılarsan cami orasıdır” diyor. Bu cevabın üzerine söz söylemeye gerek var
mı sizce?
Cami aydınlık ve ışık alıyor diye gazino benzetmesi
olmuş...
Cami sadece ışıklı diye zat’ı muhteremler böyle bir yorumda bulunmuş. Caminin
sağ tarafı şeffaflaştırıldı, niye? Cami Karacaahmet Mezarlığı’nın içinde, Taksim
Meydanı’nda değil, etrafta arabaları veya dansedenleri seyretmiyorsunuz. Burası
huşu içinde bir yer, etrafında nefis selvi ağaçları var.
Sosyete camisi denilmesi biraz sizin kimliğinizle alakalı
gibi...
Tenkitlerin içeriği sadece hakaret bazında. ’Sosyete camisi’ tabirini
kullanmak benim yaptığım işi değil, kimliğimi tenkit etmek. Gelenler de hiç de
sosyeteden değil. Boğaz sırtlarına 7 tane bir örnek tank gibi bina diziyorlar,
sonra da buna mimari diyorlar. Bu beyler keşke bu hassasiyeti daha önce
gösterselerdi de İstanbul semalarında dünya tarafından takdir edilen başka
yapılar da olabilseydi.
Cemaat kucak açtı mimarlar sizi eleştirdi...
Cemaate de hakaret etmişler. Onları anlamaz yerine koyuyorlar. ’Gitmeyin onun
yaptığı yere, orada şirk var’diyorlar. Bana hep modern dünyadan ne gibi tepkiler
aldınız diye sorulurdu. Ben de ’Almadım’derdim ama bizim mimarlar cemaat
liderleri gibi olmuş adeta, fetva veriyorlar.