ENERJİSA tarafından İzmir-Aydın sınırındaki Kartaldağı'na dikilmek istenen rüzgar enerji santrali (RES) projesine karşı açılan davada mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. Mahkeme kararını RES için olumsuz görüş bildiren bilirkişi raporuna dayandırırken kararında bölgede yapılacak ağaç kesimlerinin yol açacağı çevresel etkilere dikkat çekti.
Evrensel’den Özer Akdemir’in haberine göre; Sabancı Holding tarafından Dağyeni köylülerinin incir bahçelerinin ortasında, tamamı ormanlık bir alanda ve tarihi kale kalıntılarının yanı başında yapılmak istenen 11 RES direğine karşı Tire Belediyesi ve 150’ye yakın yurttaş tarafından açılan davada geçtiğimiz yılın Aralık ayında bilirkişi keşfi yapılmıştı. Keşfin ardından bilirkişi heyetini oluşturan uzmanlarca hazırlanan 85 sayfalık raporda projenin ÇED belgesinin birçok eksiğine dikkat çekilirken, şirketin ÇED Olumlu belgesinde koruma altındaki türlerin kategorisinin değiştirildiğinin de altı çizilmişti.
Bilirkişi raporuna yapılan itirazları yerinde görmeyerek raporu karara dayanak alınabilecek nitelikte bulan Aydın 2. İdare Mahkemesi, "ÇED Olumlu” kararının yürütmenin durdurulması ve iptali talepli davada geçtiğimiz günlerde kararını açıkladı. Mahkeme heyeti oybirliği ile aldığı kararında, RES için verilen ÇED olumlu belgesinin hukuka aykırı olduğunu belirtti. Mahkeme heyeti “projenin uygulanması halinde, proje alanında ve çevresinde yol açmak için ağaç kesimi faaliyeti yapılacağı, çevresel etkiler de göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu işlemin uygulanması halinde, telafisi güç ya da imkansız zararların doğacağı da açıktır” diyerek itiraz yolu kapalı olmak üzere projeye verilen ÇED Olumlu belgesinin yürütmesini de durdurdu.
Mahkemenin kararını sevinçle karşıladıklarını belirten Kartaldağı Koruma Platformu Sözcüsü Zeynel Aydın, “Kartaldağı’nın tüm canlılarının gözü aydın! Bir yandan maden ocakları bir yandan Altın arama çalışmaları derken üstüne bir de Türkiye’nin en büyük Holdingine bağlı Enerji firmasının dağı bir uçtan bir uca RES projesi ile sahiplenme isteği gelince epey endişelenmiştik. Ancak, haklı olan insanların kazanma inancı ve dağdaki yaşayan, savunmasız ve çaresiz tüm canların geceleri rüyalarımıza giren haykırışlarından beslenen bir enerji ve onları temsiliyet sorumluluğu ile dimdik ayakta kalıp, pes etmeden mücadele edince her şeyin mümkün olabileceğini yaşam bir kez daha ispatlayarak önümüze koydu... Tire Belediyesi ile omuz omuza başlattığımız Hukuk mücadelesinde bir adım daha öne geçtik.” dedi.
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.