Sabancı Holding tarafından İzmir-Aydın sınırındaki Kartal Dağı’na dikilmek istenen rüzgar enerji santrali (RES) projesine karşı açılan davada bilirkişi keşfi yapıldı. Dağyeni köylülerinin incir bahçelerinin ortasından, tamamı ormanlık bir alandan RES direklerinden birisinin dikileceği tepeye çıkan bilirkişi heyeti burada da tarihi kalıntılar ve köylülerin “Eren mezarı” dediği taşla çevrelenmiş bir inanç yeri ile karşılaştılar.
Evrensel’den Özer Akdemir’in haberine göre; Enerji SA şirketi tarafından İzmir’in Tire ilçesi ile Aydın’ın Germencik ilçesi arasında bulunan Kartal Dağı’nda 11 direkten oluşan bir RES işletmesi kurulması çalışması yaklaşık iki yıl önce başlamıştı. Kartal Dağı’nın Dağyeni ve Dampınar köyü yakınlarındaki hakim tepelere dikilmesi planlanan RES direklerine karşı Tire Belediyesi ile birlikte yörede yaşayan 150’ye yakın yurttaş dava açmıştı. Şirket proje kapsamında bir Patlatmalı Mobil Kırma Eleme Tesisi de kurmak isterken köylülerin şiddetle karşı çıktığı projeye geçtiğimiz mart ayında ÇED olumlu kararı verilmişti.
Bu ÇED olumlu kararına karşı açılan davanın bilirkişi keşfi için Dağyeni köyünde buluşup 5 numaralı direğin dikileceği Kartal Dağı Eren Tepesi’ne gidildi. Şirketin rüzgar ölçüm direğinin tepeye adını veren ve köylülerce “Eren mezarı” denilen taşlarla çevrili bir inanç alanının hemen iki metre yanına dikilmiş olması dikkat çekti.
Kayalık denen tepe 2000 yıllık roma kalesi çıktı
İzmir ve Aydın ovalarını kuşbakışı gören tepenin zirvesini oluşturan kaya kütlesinin Roma’lılardan kaldığı sanılan 2000 küsur yıllık bir kale kalıntısı olduğu da bilirkişi heyetine Kartaldağı Koruma Platformu sözcüsü Zeynel Aydın tarafından anlatıldı. Direklerden birisinin tam da bu kalenin bulunduğu kayaların üzerine dikilmek istendiğini, kalıntıların ortaya çıkarılmasının ardından ise projede değişiklik yapılarak Eren Mezarı’nın yanına kaydırıldığını aktaran Aydın, yörede daha tescil edilmemiş birçok tarihi kalıntı olduğunu, bunların bir kısmının Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu tarafından yerinde gidilip görüldüğünü dile getirdi.
Şirketin RES kurmak istediği alanın İzmir ve Aydın’ın akciğerleri olan yüz binlerce kızılçamla kaplı olduğuna dikkat çeken Aydın, RES direklerinin bu tepelere çıkarılması için bağlantı yolları ile birlikte toplam 18 km’yi bulan çok geniş yollar açılacağı, bu çalışmalar sırasında binlerce ağacın kesileceğini dile getirdi.
"Bu işte birçok yanlışlık var"
Keşif sırasında konuşan Tire Belediyesi’nin avukatı Övünç Güler ise bölgenin ormanlık yapısı ve tarihi dokusuna dikkat çekerek, “Bu tür projelerin çevresel etkileri incelenip ondan sonra lisans ya da ihale süreci başlatılması gerekirken tam tersi oluyor. Önce Enerji Bakanlığı sahaları ihaleye çıkarıyor, sonra çevresel etkiler inceleniyor. Ayrıca proje çevre düzeni planına işlenmemiş durumda. Bu alanlar orman olarak geçiyor çevre düzeni planlarında. Bodrum’da benzer bir RES Projesi Danıştay tarafından Çevre Düzeni Planında olmadığı için iptal edildi” diye konuştu.
Şirketin hukukçuları ve mühendisleri ise RES direklerinin çevreye ve tarihi kalıntıları zarar vermemesi için azami çaba içinde olduklarını, gecikmenin de bu nedenden kaynaklandığını ileri sürdü.
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.