Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) düzenlendiği 'İklim Değişikliğinin Gelişmekte olan Piyasalardaki Algısı, Fırsatlar ve Gelecek Senaryoları' başlıklı seminerde konuşan PricewaterhouseCoopers (PwC) Sürdürülebilirlik ve İklim Değişiklik Lideri Malcolm Preston, gelişmiş ve gelişen ekonomilerde sürdürülebilir bir ekonominin oluşturulabilmesi için var olan kaynakların verimli kullanılması gerektiğini söyledi. Açılışını TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Cansen Başaran Symes'in yaptığı seminerde Preston, özellikle dünyada temiz su ve temiz havanın giderek ciddi risk altında olmaya başladığını belirterek, şunları kaydetti:
"Dünyanın kaynakları sınırlı. Özellikle de su ve temiz hava kaynakları. Dünyanın toplam su kaynaklarının neredeyse tamamı, yüzde 95'i tuzlu. Kalan kısmında ise sadece yüzde 1'lik su içmek ve kullanmak için uygun. Nüfusumuz büyük bir hızla artıyor. Şu an 7 milyar desek bile, yakın bir zamanda 9 milyara çıkması bekleniyor. Fakat su kaynakları artmıyor. Onlar aynı seviyede ve hatta azalıyor. Kullanılabilir su kaynakları bütün dünya için gerçek bir mesele olacak. Şimdiden bazı ülkeler için ciddi sorun olamaya başladı bile."
"Bir işin sürdürülebilir olması için kar edilebiliyor olması gerek"
Sürdürülebilir bir ekonomin oluşturulabilmesi için hesaplamalarda karlılığın da ön plana alınması gerektiğini belirten Preston, "Tabii ki kar etmek önemli. Karsız bir iş düşünemeyiz. Bir işin sürdürülebilir olması için kar edilebiliyor olması gerekiyor. Fakat özellikle sürdürülebilir çevreci metotlar uygulandığında aslında çok daha fazla kar edilebildiği ve bu karın sürdürülebilir olduğu görülebiliyor" şeklinde konuştu.
Tüketicilerin, aldıkları ürünlerde sürdürülebilirliğe henüz yeterli önemi vermediklerine dikkati çeken Preston, "Eğer süpermarkette daha iyi standartlarda, daha çevreci bir şekilde üretilmiş fakat yüzde 10 daha pahalı bir ürün varsa, müşteri bunu tercih etmiyor. Bir anda raftan kaldırıyor. Pazarlama uzmanları bu ürünlerin sürdürülebilir olduğunu düşünmüyor. Henüz tüketici bunu anlamıyor" ifade etti.