Karşıyaka'dan Bakanlığa Çevre Davası!



DHA'nın haberine göre, İzmir'de Karşıyaka Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 1 Mayıs'ta Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 'Tabiat Varlıkları ve Doğal Sit Alanları ile Özel Çevre Koruma Bölgelerinde Bulunan Devletin Hüküm ve Tasarrufu Atındaki Yerlerin İdaresi Hakkında Yönetmeliği'nin iptali için Danıştay'da dava açtı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Çevre Mühendisleri Odası'nın da davaya müdahil olması istendi.

Karşıyaka Belediyesi, bölgede Bayraklı'dan Menemen'e kadar çok uzun kıyı bandı bulunduğunu, yönetmeliğin kapsam alanı içindeki yerlerle ilgili Uluslararası sözleşmelerin muhatabı ve uygulayıcısı olmak zorunda olan bir yerel yönetim olduğu açıkladı. Mart 2014 tarihindeki yerel seçim sonrası 6 bin 360 sayılı yasa ile dava konusu yönetmelik ile ihale ve tahsis edilecek birçok taşınmazın yerel yönetimlere devredileceğine dikkat çeken Karşıyaka Belediyesi, bu nedenle davanın tarafı olduğuna dikkat çekti.

Yasalara ve sözleşmelere aykırılık iddiası

Yönetmeliğin tabiat varlıkları ve doğal sit alanları ile özel çevre koruma bölgelerinde yer alan; Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin kiralanması, ön izin verilmesi, kullanma izni verilmesi, ecrimisil, tahsis, işletme hakkı verilmesi, işletilmesi, işlettirilmesi ve tahliye işlemlerine ilişkin usul ve esasları düzenlediğini belirten Karşıyaka Belediyesi yönetmelik hükümlerinin Anayasaya ve yönetmeliğin dayanağını oluşturan 2 bin 863 sayılı Kültür ve Tabiar Varlıkları Koruma Kanunu, genel hukuk ilkelerine ve uluslararası anlaşmalara aykırı olduğunu iddia etti.

Devletin korunması gereken alanlar tahsis edilecek

Yönetmelikte doğal sit vasfındaki kamu taşınmazlarının tahsisinin (ecrimisil, tahsis, işletme hakkı verilmesi, işletilmesi, işlettirilmesi) amaç olarak belirlendiği, ancak anayasanın devlete açıkça korunmasını sağlama ödevi yüklediği belirtildi. Koruma altındaki, jeolojik devirlere ait, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki bu alanların yatırım amacına yönelik tahsisinin anayasaya aykırı olduğu vurgulandı. Bakanlığın kanunla tanımlanmış görevlerini ve 'Koruma' ödevini ihlal ederek koruma altındaki kamu arazilerini 'Turizm amaçlı yatırım yapmak' üzere yerli ve yabancı yatırımcılara tahsis işlemleri yürüttüğüne dikkat çeken Karşıyaka Belediyesi, 'Davalı Bakanlık tarafından alınan tahsis kararı Bakanlığın koruma görevi ve ödevleri yönünden yasaya aykırıdır' itirazı yaptı.

Akdeniz Foku yaşam alanlarının turizme tahsisi

Akdeniz fokunun Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından koruma altına alınan 12 canlı türünden birisi olduğuna dikkat çeken Karşıyaka Belediyesi, uluslararası sözleşmelere göre Türkiye'nin Akdeniz fokunun yaşama ortamları olan kamu arazilerini korumak zorunda olduğuna belirtti. Ancak, koruma altındaki yaban hayatı ortamlarının turizm yatırımlarına tahsis edilerek sözü edilen uluslararası sözleşmelerin de ihlal edildiğini belirtildi. Karşıyaka Belediyesi, benzer şekilde RAMSAR Su Kuşları ve Yaşam Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi'nin tarafı olan Türkiye'nin ekosistemin korunması yerine turizm yatırımına tahsisinin uluslararası sözleşmenin ihlali niteliğinde olduğunu ileri sürdü.

30 yıllık tahsis

Karşıyaka Belediyesi, yönetmeliğin başka bakanlıkların yetki alanına girerek yetki genişlemesi ve fonksiyon gaspı yaptığını, koruma altındaki alanların devir yasağına ve kullanma koşullarına aykırılıklar içerdiğini iddia etti. Koruma altındaki kamu arazilerinin sadece kiraya verilebildiğini, tahsisin yasaya aykırı bir tasarruf şekli olduğunu belirten Karşıyaka Belediyesi, dilekçede "Koruma altındaki taşınmazlar ancak kamu hizmetlerinde ve belli sürelerle kullanılabilir. Bu sebeplerle 30 yıl ve ilaveten süresi belirsiz kullanımlar için tahsis yasaya aykırıdır" itirazında bulundu.

Katran ardıcı yokolabilir

Karşıyaka Belediyesi, yönetmeliğin katran ardıcı (Juniperus macrocarpa) başta olmak üzere endemik türleri barındıran doğal orman alanını yok edeceğini öne sürdü. Bu nedenle de çevrenin göreceği zarar açısından Anayasa'nın 56'ncı maddesine, doğal varlığın yok edilmesi açısından Anayasanın 63'üncü maddesine, kamu yararı dışında kullanıma ve orman varlığının azaltılmasına yol açacağı için Anayasa'nın 169'uncu maddesine aykırı olduğunu belirtti. Karşıyaka Belediyesi dava dilekçesinde, şöyle dedi:

"Yönetmelik ile otuz yıl gibi sürelerle ormanların girişimcilere tahsisi ormanların mülkiyetinin devri anlamını taşır. Dava konusu idari işlemle devlet ormanlarının yüz yılı geçecek sürelerle yerli ve yabancı girişimcilere tahsisi Anayasa'ya aykırıdır."

Kıyılar korunmalı

Anayasanın 43'üncü maddesi ve 3 bin 621 Sayılı Kıyı Kanunu'nun 5'inci maddesinde, "Kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır. Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir" tanımına dikkat çeken Karşıyaka Belediyesi, yönetmelikle çok geniş kıyı ve sahil şeridi kesimi devletin hüküm ve tasarrufundan alınarak yerli ve yabancı girişimcilerin hüküm ve tasarrufuna devredileceğini, bunun da yasa ihlali olacağını savundu.

İhalesiz tahsis

Karşıyaka Belediyesi, yönetmeliğin 2 bin 886 Sayılı Devlet ihale Kanuna da aykırı hükümler taşıdığını, bu nedenle de iptali gerektiğini öne sürdü. Pazarlık usulu yöntemin tartışmalı olduğunu belirten Karşıyaka Belediyesi ihaleye tabi olmama gerekçesi olarak Bakanlar Kurulu kararıyla alınacak kamu yararına dernek ve vakıflar ile uluslararası anlaşmaların yeraldığına da dikkat çekerek, uluslararası anlaşmalarla Ayvalık Şeytan Sofrası, Göreme vb. yerlerin, milli parkların ihalesiz yabancılara verilebileceğini iddia etti. Kamu yararı ölçütünün de soyut, bilimsellik ve yargısal denetim dışında olduğunu vurguladı.

Büyükşehir Belediyesi devre dışı bırakılıyor

Belediye'nin avukatı Enis Dinçeroğlu, Türkiye'nin dört yanının doğal yaşam ve tabiat varlıkları bakımından dünyada ender görülen bir coğrafya oluğunu söyledi. Her yıl binlerce turistin bu ülkenin güzelliklerinden faydalanmak amacıyla geldiğini belirten Dinçeroğlu, şöyle konuştu: "Bu yönetmeliğin uygulanması halinde dönüşü olmayan, önlenemeyen çevresel felaketler oluşabilir. Pazarlık usulüyle ihalesiz bazı alanlar tahsis edilebilecek, kiralanabilecek. Bir bakıma istediğine verebilecekler. Buralarda yetkisi olan İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelere söz hakkı verilmemiş. İzmir'in sit alanları, EXPO alanı, uluslararası sözleşme kapsamındaki alanları var. Karşıyaka Belediyesi bu davayla hem kendi haklarını ve çevreyi koruma adına bir hamle yaptı, hem de İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni mücadeleye ortak olmaya davet etti. Çünkü, bu yönetmelikle Büyükşehir Belediyesi devre dışı bırakılacak."