Buradaki 35 milyon dolarlık yepyeni stadyum Çin hükümetinin bir armağanı
olarak birkaç hafta önce açıldı. Küçük bir ada ülkesi olan Dominik Cumhuriyeti, yine Çinlilerin bir hediyesi olarak
yeni bir ilkokul ve stadyum sahibi oldu, bir hastanesi de yenilendi.
Antigua ve Barbuda'ya birer elektrik
santraliyle kriket stadı yapıldı, yeni bir okul da yolda.
Trinidad ve Tobago'nun başbakanlık resmi
konutundaki işçilik Çinli müteahhitlerin eseri. Çin'in ekonomik gücü, devlet
bankalarının verdiği krediler, şirketlerin yatırımları ve dolaysız hibelerle
Amerika'nın hemen yanındaki Karayipler'e kadar bir dalga dalga
ulaştı. ABD'ye bu kadar yakın noktalarda Çinlilerin bayrak
dikmesiyse diplomatlar, ekonomistler ve yatırımcılar arasında yoğun bir merak ve
şaşkınlığa yol açıyor. Çin finansı üstüne yeni bir rapor kaleme alan Boston
Üniversitesi'nden Profesör Kevin P. Gallagher, "Dünyanın bu tarafına bir anda
yeni bir oyuncu girince devletin en üst düzeyinde bile bunun konuşulması doğal"
diyor. Fakat çoğu uzman bunu bir tehdit olarak görmüyor ve Çinlilerin ne askeri
bir üs inşa ettiğine, ne de yeni bir Küba füze krizini tetikleyecek askeri
ilişkiler kurduğuna dikkat çekiyor.
Çin geçen yıl Karayipler'deki devletlere 6.3 milyar dolar kredi vereceğini
duyurmuştu. Böylece geçtiğimiz yıllarda bu bölgeye hâlihazırda akıtmış olduğu
yüz milyonlarca dolarlık kredi, hibe ve diğer ekonomik yardımları birkaç adım
daha ileri götürecekti. Afrika, Güney Amerika ve dünyanın başka yerlerine
hammadde arayışıyla giren Çin'in Karayipler'deki varlığı esas olarak turizm ve
krediler gibi uzun vadeli ekonomik girişimlere dayanıyor. Uzmanlara göre bir
diğer önemli sebep de kazanılması ucuz olan yeni müttefikler bulmak. WikiLeaks'e
sızdırılan Amerikan diplomatik yazışmalarına göre diplomatlar, Çinlilerin
ABD'nin 300 kilometre kadar yakınına kadar gelmesinden endişe duyuyor. 2003'teki
bir yazışmaya göre teorilerden biri, Çin'in "stratejik bir hamle" olarak kendine
müttefikler aradığını ve güçlü bağlarının olduğu Küba'da Castro döneminin sonuna
böyle hazırlandığını savunuyor.
Çinliler Bahama Adaları'na özel bir ihtimam gösteriyor. Yeni
bir stadyuma ek olarak Çinli işçiler, yöredeki en büyük tatil tesislerinden biri
olan 3.5 milyar dolarlık Baha Mar'ın inşasına yardım ediyor.
Bundan başka, Çinli bir devlet bankası geçtiğimiz haftalarda yeni bir liman ve
köprü için 41 milyon dolar kredi vermeyi kabul etti. Ayrıca
Nassau şehir merkezine de büyük bir Çin büyükelçiliği inşa
ediliyor. Bahamalı yetkililere göre şehirdeki yeni stadyum, Çinlilerin
Karayipler'le Orta Amerika'ya serpiştirdiği çeşitli spor tesislerinden yalnızca
biri ve bu ülkelerin "tek Çin'i" tanımalarından (bir başka deyişle, Çinli
yetkililerin kendi ülkelerine ait olarak gördükleri Tayvan'ı
tanımamalarından) ötürü bir teşekkür amacı taşıyor. Devre dışı kalmamaya kararlı
olan Tayvan'sa buna karşılık Belize, St. Kitts
ve Nevis ve St. Lucia ile ilişkilerini pekiştiriyor. 2007'de
Çin'le bağlarını koparan bu ülkeleri birçok projeyle destekliyor. Önemli bir
bölümü tarımsal olan bu projeler arasında, balık çiftliklerini geliştirme amaçlı
olarak Belize'yle imzalanan bir anlaşma da var.
Çin Büyükelçiliği'nin Bahamalar'daki ekonomik danışmanı Tan
Jian, Karayipler'deki Çin varlığının "henüz başlangıç aşamasında
olduğuna" inandığını belirtiyor. Tian'a göre verilen destek, kalkınmakta olan
bir ülkenin artan ekonomik gücüyle başka kalkınmakta olan ülkelere yardım
etmesi. Bahama Adaları, Baha Mar projesinde çoğu Çinli 8 bin işçinin aşamalı
olarak çalışmasına izin verdi, fakat 4 bin Bahamalının da istihdam edilmesini
şart koşarak Çinlilerin emek piyasasını ele geçireceği kaygılarını hafifletti.
Projenin inşası ve işletmesinde Amerikan şirketleri de yer alacak. ABD'yle
ekonomik rekabetin söz konusu olmadığını belirten Jian, bundan temelde Amerikalı
turistlerin kazançlı çıkacağını belirtiyor. Projede çalışan Çinli işçiler inşaat
çitlerinin gerisinde, insanların gözlerinden genelde uzak olarak yaşıyor.
Geçtiğimiz günlerde stadyumun yanındaki bir pistte bir idmanı izleyen
James Duffy gülerek, "Yaptıkları büyük inşaatlar dışında
hiçbirini görmüyoruz" diyor.