Şiddetli lodosun etkisiyle dubaların su alması sonucu
yaklaşık 9 ay önce alabora olan Karaköy İskelesi, yeniden
yapılacak. Alınan bilgiye göre, Türkiye Denizcilik İşletmeleri
binası ile yenilenen İstanbul Liman Bölge Müdürlüğü binası
arasında kalan boş alanda yapılması öngörülen iskelenin mimari projesi
tamamlandı. Anıtlar Kurulu'ndan geçen projenin ihale süreci
başlayacak.
Projeye göre, iskele yapısının tasarımında çevre ile etkileşimi düşünülerek
özellikle tarihi yarımada tarafından bakışla yakın mesafede yanındaki ve
arkadaki binalar, uzak mesafede Galata Kulesi ile olan ilişkisi göz önüne
alınarak cephe oluşumunda rasyonel ve yalın mimari anlatım dili seçildi.
İstatistiki veriler sonucu belirlenen yolcu bekleme alanı, yaklaşık 300 metre
kare olacak.
Karaya paralel eni 6 metre, uzunluğu 40 metre olan gemi yanaşma iskelesinin
tam aksına oturan iskele kapalı bekleme mekanı, karadan ve denizden yaklaşımda
görsel kesintiyi engellememek için yüksek ve şeffaf tutulacak.
Çelik konstrüksiyon taşıyıcı sistemli bina demonte olduğu için gerektiği
zaman sökülüp başka bir yere taşınabilecek. Çelik ve cam görünümlü iskele
binası 3 metre yükseklikten sonra saçak altına kadar güneş kırıcı ahşap
kafeslerle kaplanarak çevre binalarla yarışmayan bir yapı olarak
tasarlanacak.
Gemilerin yoğun saatlerde yanaşması için 1 no'lu iskeleden yaklaşık 70 metre
mesafede bulunan eski iskele, birbirine hafif çelik konstrüksiyon üzeri membran
örtü sistemi ile kaplanarak bağlanacak. İskeleler ve yürüme yolu masif ahşap
döşenecek.
Proje dahilinde yeniden düzenlenecek deniz ile ön sıra binalar arasındaki
alanların döşeme kaplaması doğal granit olacak. Eski iskelenin arkasında yer
alan lokanta ve kafeterya açık alanları farklı bir malzeme belirlenerek
düzenlenecek ve alan sadece yayaların kullanımına açılacak.
İskele neden alabora oldu?
Bu arada, Karaköy İskelesi'nin 21-22 Kasım 2008 tarihinde alabora olmasının
ardından Denizcilik Müsteşarlığı İstanbul Bölge Müdürlüğü Gemi Sörvey Kurulu'nca
24 Kasım 2008 ile 8 Ocak 2009 tarihlerinde Kartal ve Tuzla açıklarında demirli
ters durumdaki duba üzerine çıkılarak yapılan inceleme sonucunda hazırlanan
rapor da tamamlandı.
Raporda, şu tespitlere yer verildi:
“Dubanın 8 tank ve 7 konferdamdan oluştuğu, tankların her birinin 10,
konferdamların her birinin de 5 su geçirmez bölümden oluştuğu, dubanın her iki
tarafında gemilerin yanaşıp yolcuların inip binmesini sağlayan 3,5 metre eninde
yürüme yolunun mevcut olduğu, dubanın üst yapısının yolcu katı, idari kat ve
kontrol kulesinden oluştuğu, 83 metre boyunda, 20 metre genişliğinde, 2,80 metre
yüksekliğinde olan dubanın üzerinde, duba boyu ve genişliği kadar 80 santimetre
yüksekliğinde ayrı bir bölüm olduğu tespit edildi. Dubanın ters durumda iken
dibinde ve muhtelif yerlerinde saç kalınlık ölçüleri alınmış ve alınan yerlerde
değerlerin kabul edilebilir ve emniyetli sınırlar içerisinde olduğu tespit
edilmiştir.”
Raporda, olayın meydana geldiği gün boyunca devam eden lodos fırtınasının
gittikçe şiddetlenmesiyle dubanın Karaköy'e bağlı bulunduğu zincir ve halatların
koptuğu, dubanın üstünden 20 santimetre aşağıda yürüme yolunun duba ile
birleştiği köşenin kenarında yukarıdan aşağıya doğru 80 santimetrelik bir yırtık
oluştuğu belirtildi.
Raporda, “Olay sırasında dubanın üst kısmındaki 80 santimetre yükseklikte
bulunan bölümdeki saçın yırtılmasıyla söz konusu bölmenin suyla dolması
sonucunda oluşan 'serbest satıh etkisi'nin dubanın alabora olmasına neden olduğu
düşünülmektedir. Kazada lodos fırtınasının büyük ölçüde etkisi olmuştur”
denildi.