Şanlıurfa'daki kültür envanterinin tespiti için başlatılan çalışmalar kapsamında şehir merkezine 46 kilometre mesafede bulunan Tek Tek Dağları Milli Parkı içerisindeki Kargalı Mahallesi yakınlarında, araştırmacılar tarafından 1997'de yüzey araştırması sırasında Karahantepe'deki yapılar fark edildi.
Karahantepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul başkanlığında 2017'de başlatılan "Göbeklitepe Kültürü ve Karahantepe Kazıları" projesi kapsamında alanda yüzey araştırma çalışması gerçekleştirildi. Bu araştırmalarda UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Göbeklitepe'deki yapılara benzeyen ve ilk belirlemelere göre neolitik döneme ait "T" biçiminde 250'nin üzerinde dikili taş tespit edildi. 2019'da başlanan kazılarda Göbeklitepe ile aynı döneme tarihlenen "T" şeklinde dikili taşlar, heykeller ve birçok obje bulundu.
Arkeoloji dünyasında ve tarih çevrelerinde yankı uyandıran bu kazılar yeniden dikkatleri bölgeye çekti. Göbeklitepe'ye gelen ziyaretçilerin bir kısmı kazı çalışmalarının devam ettiği Karahantepe'yi de görmek için rotalarını bölgeye çeviriyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışma sonrası Karahantepe geçen hafta ören yeri statüsünü kazandı. Bu kapsamda alandaki eserlerin çevresine bilgilendirme levhaları yerleştirilecek, görevlilerce ziyaretçilere detaylı bilgi aktarılacak.
Ören yeri statüsüyle alana ziyaretçi sayısı artacak
Karahantepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, Karahantepe'nin ören yeri statüsünün çok yeni ve ziyaretçiler açısından olumlu bir gelişme olduğunu söyledi.
Kararın ardından ören yeri gerekliliklerini yerine getirmek için fizibilite çalışması gerçekleştirdiklerini anlatan Karul, "Bu fizibilite çalışmasına yönelik olarak da düzenlemeler yapılacak. Bir alanın ören yeri ilan edilmesi doğrudan doğruya buraya gelen ziyaretçilerin alandan doğru bir şekilde etkileşimini sağlayacak. Başka bir değişle doğru bilginin onlara ulaşmasını sağlamak. Gelenlerin de arkeolojik alana zarar vermeden bu alandan bilgi almalarının önünü açmak diye düşünebilirsiniz." dedi.
Karul, Karahantepe'nin açığa çıkarılan kalıntıların oluşturduğu etkiye bağlı olarak çok hızlı bir şekilde ören yerine dönüştürülen yerlerden biri olduğunu belirterek, bu durumun ziyaretçi sayısını arttıracağını ifade etti.
"Ören yeri kararı yerinde ve zamanında"
Karahantepe'nin ören yerine dönüştürülmesiyle ziyaretçilerin alanda daha nitelikli gezmesinin ve bilgi almasının sağlayacağını aktaran Karul, şöyle devam etti:
"Geçen yıl Kültür ve Turizm Bakanlığının yaptığı lansmanın ardından Karahantepe sadece ülke ölçeğinde değil uluslararası ölçekte de çok tanınan bir yer haline geldi. Bugün bile karşılaştığımız ziyaretçilerin dünyanın çok farklı yerlerinden gelmeleri ve kendi haber kanalları üzerinden Karahantepe'den haberdar olduklarını söylemeleri, geçen yıl yapılan lansmanın ve burada elde edilen arkeolojik bilginin ne kadar etkin bir şekilde dünyaya yayıldığını gösteriyor. Dolayısıyla Kültür ve Turizm Bakanlığının aldığı ören yeri kararı son derece yerinde ve zamanında."
Prof. Dr. Karul, ören yeri kararının yapmakta ve hazırlamakta oldukları projelerin biraz daha hızlanmasına vesile olacağını ifade ederek, alanın üzerini kapatmak için hazırladıkları çatı projesin de bu yıl uygulamaya geçmeyi hedeflediklerini söyledi.
Karul, alana gelen ziyaretçiler için yürüyüş yolları, çevre düzenlemesi gibi çalışmalar yaptıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Geçtiğimiz yıl Karahantepe'nin hemen girişinde ziyaretçi merkezi açıldı, kırsal bir yerdeyiz, şehir merkezinden yaklaşık 60 kilometre uzaklıkta, uzak bir yerdeyiz, burada ziyaretçilerin temel ihtiyaçlarını karşılayacakları modern bir tesis var ama ziyaretçi sayısının da artacağını da bildiğimiz için beraberinde başka şeyler de yapmamız gerekiyor. Özellikle bilgilendirmeye, güvenliğe, yürüme yollarına ve koruma çatılara dahil olacak şekilde bir takım şeylerin yapılması gerekiyor, bir kısmı da yapılmış durumda."