Koronavirüsle rağbet gören yüksek rakımlı yaylalarda, yaz turizmi ile birlikte nüfus hareketliliği daha da arttı. Serin iklimi, geleneksel şenlikleri ile yerli ve yabancı turistlerin tercih ettiği Doğu Karadeniz'deki yaylalar, zaman zaman gelişigüzel atılan çöpler ile doluyor. Bu çöpler, ormanlarda ve ulaştığı denizde kirliliğe yol açıyor. Çevre kirliği aynı zamanda doğal yaşamı tehdit ediyor.
DHA'da yer alan habere göre; Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Doç. Dr. Coşkun Erüz, yaylalarda artan kirliliğin denize kadar ulaştığını belirterek, "Pandemi sonrası yaylalarda kaçak yapılaşma ve gelişim var. Bu çarpıklık, doğayı bozuyor. İkinci görünmeyen ve hızla büyüyen sorun ise çöp. Göç hareketi çoğalan yaylalarda üretilen çöpleri şehirlere taşıyıp, bertaraf etmeleri gerekirken halk, bu çöpleri sağa sola atmaya başladı. Şu anda 'çöp olmayan, temiz' diyebileceğimiz bir yer, neredeyse yok denecek kadar az.
Bu çöpü ne yazık yaylada yaşayanlar, günübirlik ziyaretçiler atıyor. Ne yazık ki ülkemizi ziyarete gelen yabancı turistler de aynı mantıkla yiyip, içip yaylada çöpünü atıp, geri dönüyor. Dolayısıyla şu anda Trabzon başta olmak üzere tüm yaylalarda çok ciddi bir boyutta plastik ağırlıklı olmak üzere atık kirliliği var. O atıklar yaylada kalmıyor. Rüzgar ve yağmur yardımıyla bir şekilde akışa geçiyor. Şu anda bütün akarsu havzaları çöple dolu. Yetmiyor; denize ulaşıyor, kıyılara gittiğinizde bütün plajlar çöple dolu." dedi.
Çöp miktarının çok ciddi oranda arttığını aktaran Doç. Dr. Erüz, "Oransal olarak baktığımızda; Trabzon ve Rize çevresinde 2010 yılından beri atıklar toplanıyor. Yerleşim alanlarının olduğu yerlerde sorunun yüzde 80'i çözülmüş. Kırsal alanlardaki çöp sorunu, son 10 yılda en az yüzde 80 arttı. Bu çöpler de zamana bağlı olarak yayıldığı için kontrol altına alınamıyor. Yayılan çöpü toplamanız ve bertaraf etmeniz imkansızlığa doğru gidiyor. Nihayetinde çöpler, Karadeniz'e dökülüyor. Karadeniz'de dökülen atık miktarı çok ciddi miktarda ulaştı. Bunlar da plastik ağırlıklı atıklar." dedi.