İstanbul Aydın Üniversitesi Afet Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Kubilay Kaptan, 15 Kasım 1997’de ilk kazması vurulan Karadeniz Sahil Yolu ile ilgili yaptıkları araştırmanın sonuçlarını Vatan Gazetesi’ne anlattı. Projedeki eksik ve hataları sıralayan Kaptan’a göre en büyük risk dere yataklarının denize erişiminin önünün kesilmesiyle sellere karşı hassas olan bölgenin sel felaketlerine daha fazla maruz kalması. Kaptan raporda yer alan hataları şöyle sıraladı:
Ekolojik denge bozuluyor
“Alternatif önerilerden biri, otoyolun sahile paralel vadilerden geçirilmesiydi. Yüksek maliyeti yüzünden denize dolgu seçeneği tercih edildi.”
“Proje deniz kıyısındaki canlı türlerini etkileyerek ekolojik dengeyi bozuyor. ”
“Taş duvar üzerine asfalt döküldü. Duvarlar, dalgaların etkisiyle deforme olunca yollar çöktü.”
“Balıkların yumurtlama alanları yok edildi. ”
Yol baraj gibi 70 cm yukarıda
“Yerleşim merkezlerinden 70 santimetre yükseğe inşaa edilen yol yağmur sonrası dağlardan gelen suyu baraj gibi tutuyor. Su denize ulaşamadığı için sel baskınları oluyor. Ocak ayında Hopa-Sarp arasında çökme oldu. Proje nedeniyle plajların yüzde 90’ı yok olmak üzere.”
“Mazgallar tıkandığında sular denize eskiden olduğu gibi rahat dökülemiyor. Deniz dalgalı olduğunda yola büyük taşlar fırlatabiliyor.
Rakamlarla sahil yolu
“Yüzde 60’ı deniz dolgusuyla yapıldı”
Yrd. Doçent Dr. Kubilay Kaptan, sahil yolu için şu rakamsal bilgileri de verdi: “Samsun’dan başlayıp Sarp Sınır Kapısı’na uzanan 542 kilometrelik sahil yolu, 6 il, 63 ilçe, 17 bucak merkezi, 9 liman üzerinden geçiyor. Yaklaşık 4.2 milyar dolar harcanan projenin inşasında, 138 milyon metreküp kazı-dolgu, 3 milyon metreküp beton imalatı gerçekleştirildi. Yolun 559 kilometrelik uzunluğu, 17 km.’lik kazıyla, 542 kilometreye düşürüldü..”