‘Karadeniz Çöl Olacak’



Yıldız Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Beyza Üstün, Karadeniz ve Doğu Anadolu’daki nehirler üzerinde süren binlerce hidroelektrik enerji santralı (HES) projesinin hayata geçmesi halinde “2010’un sonunda derelerimizi göremeyebiliriz” uyarısında bulundu.  Üstün, “Denizlerimiz sadece serinleyeceğimiz kimliksiz su birikintilerine dönüşecek. Eğer Yeşilırmak, Kızılırmak HES’lere gömülürse Karadeniz ‘çöl’ olacak. İçinde hiçbir canlı yaşamayacak. Yakında suya ulaşanlarla ulaşamayanlar arasında sınıf savaşı çıkacak” dedi.

Tepkilere neden olan HES projeleri ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Üstün, söz konusu projelerin arkasında suyun ve havzanın metalaşması sürecinin olduğunu ifade etti. Üstün, “Bunun arkasında da başta Dünya Su Konseyi olmak üzere BM’ye bağlı örgütler bulunuyor. 1992 yılında Rio’da belirlenen Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında suyu ticari bir meta olarak tanımladılar. GATS anlaşmalarıyla bunu tekrar deklare ettiler” dedi.

Üstün, “suyun boşa akmaması” için kirlenmemiş ne kadar nehir varsa hepsinin üzerine yüzlerce HES kurma planları yapıldığını anlattı. 2009 Mart’ında gerçekleştirilen Dünya Su Forumu’nda, Türkiye’deki suların bu amaçla kullanılabileceğinin herkese duyurulduğunu belirten Üstün, “Forumda ‘su kaynağı var buyrun alın’ çağrısı yapıldı” dedi. HES ihalelerinin 2008-2009 arasında zirveye ulaştığının altını çizen Üstün, “Bundan önceki yıllarda birkaç tane yapılıyordu. Bir anda yüzlere, binlere ulaştı. Şu an Karadeniz ve Doğu Anadolu’da aklınıza gelen bütün derelerin üzerinde 5 bine yakın HES ya da baraj projesi var” diye konuştu. HES’lerin, suyun borulanıp potansiyel enerjisinin taşınması tekniğine dayandığını anlatan Üstün, suyun borunun içine hapsolduğunu söyledi.

500 km uzunluğundaki Yeşilırmak’ı örnek olarak gösteren Üstün, “Sadece Yeşilırmak üzerinde 111 HES projesi var ve her gün yeniler ekleniyor. HES’ler tamamlandığında Yeşilırmak’ın suyu denize ulaşamayacak. Dere hiç akmayacak” dedi.

Suyu şirketlerin satmaya başlaması ile birlikte fiyatının fahiş oranlarda artacağını vurgulayan Üstün, bu durumun savaşa bile yol açabileceğinin altını çizdi.