Çanakkale Karabiga’nın uçsuz bucaksız ormanların yer aldığı kıyıları, kurulacak termik santrallerle adeta kömür cehennemine dönecek. Karabiga kıyısına projelendirilen 6 termik santralden biri olan Naren Enerji tarafından yapılacak santralın Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu onaylandı. Birgün Gazetesi'nden Olgu Kundakçı'nın haberine göre, proje için Karabiga kıyısında 116 hektar orman kesilecek, 19 hektar denize dolgu yapılacak.
ÇED raporuna göre proje sahasının tamamı orman arazisi. Balıkesir Çanakkale 1/100 bin’lik Çevre Düzeni Planı’na göre de arazi orman alanında yer alıyor. Rapora göre proje sahası olarak belirlenen 116 hektarlık alan meşe, kızılçam ve fıstıkçamı ormanlarından oluşuyor. Orman Genel Müdürlüğü’nün verdiği görüşte orman dışı alanda termik santral yapılabilecek arazi olmadığı ve projenin kamu yararı içerdiği belirtiliyor.
"Doğal hayat tehlikede"
Bölgenin biyolojik çeşitliliği risk altında. ÇED Raporu’na göre, proje sahasında tespit edilen 6 sürüngen, 27 kuş, 1 memeli türü Türkiye’nin de imza attığı Bern sözleşmesine göre kesin koruma altındaki hayvan türleri arasında yer alıyor. Raporda hayvan türlerinin zarar görmemesi için belirtilen önlemler ise şaşırtıcı: “Yabanıl formların kendi kendilerine kaçarak uzaklaşmalarına olanak verilecektir.”
Karabiga Temiz Doğa Derneği Başkanı Aslı Badem, “Dolgu alanı yapacakları kıyı Akdeniz fokunun doğal habitat alanı. Diğer termik santrallarla birleşince hem deniz yaşamı olumsuz etkilenecek hem de orman alanları tahrip olacak. Karabiga’da altı termik santral çalışmaya başladığında, hava kirliliği nedeniyle yeşil ot dahi bitmeyecek’’ dedi.
Tümülüs santrala 100 metre ötede
Çanakkale Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından yapılan incelemede sahada arkeolojik buluntulara da rastlandı. Bunun üzerine proje sahası buluntuların dışında kalacak şekilde yeniden düzenlendi. Buluntuların tespit edildiği alan 1. derece arkeolojik sit olarak belirlenirken, termik santral tümülüs olduğu belirlenen bu sit alanının yalnızca 100 metre ötesine inşa edilecek.
Raporda, çalışma sırasında arkeolojik buluntuya rastlanması durumunda müze müdürlüğüne bildirileceği belirtilirken,
sahada yapılacak patlatma işlemlerinin sit alanına zarar vermeyeceği öne sürüldü.