Kaplicky, 'Geleceğin Sistemleri'ni YEM'e Getirdi



Dünyanın en yenilikçi mimarlık ve tasarım ofislerinden biri sayılan Londra merkezli Future Systems’in kurucu ortağı Jan Kaplicky, AKG Gazbeton ve Fibrobeton desteğiyle ve İcon ile Yapı dergilerinin basın sponsorluğunda bir konferans vermek üzere Yapı-Endüstri Merkezi’ndeydi. Yapı-Endüstri Merkezi’nin (YEM) dünya tasarım pratiğinin bileşenlerinin Türkiye’de de eş zamanlı olarak tartışılabileceği bir ortam yaratma hedefi çerçevesinde ev sahipliği yaptığı konferansta Kaplicky, kendi tecrübesi ve yaklaşımından yola çıkarak tasarım ve mimarlık anlayışını dinleyicilerle paylaştı. Açılış konuşmalarını AKG Gazbeton Ürün Müdür Vekili Uğur Uzgan ve Fibrobeton İcra Kurulu Başkanı Dündar Yetişener’in yaptığı konferans, tasarım profesyonelleri ve öğrenciler tarafından oldukça yoğun bir ilgi ile karşılandı.

 

Tecrübeli İngiliz mimar, Amanda Levete ile birlikte yönettiği ‘Future Systems’ adlı pratiğinin dünyanın çok çeşitli ülkelerinde verdiği örneklerden yola çıkarak kurguladığı sunumunda, doğadan ve teknolojiden ilham alarak farklı endüstriler aracılığıyla üretilmiş çok fonksiyonlu ürünlerinin bir tür retrospektifini aktardı. Sunumuna ‘ikon’ olarak işaret ettiği Ayasofya’nın bir görünüşü ile başlayan ve doğal ya da suni ilham kaynaklarını sıralayan Kaplicky, Yeni Prag Kütüphanesi, Budvar Konser Salonu, Hauer Kral Evi, Natwest Medya Merkezi, Lord’s Cricket Ground Media Centre (1994), Comme des Garçons(1988), Marni (1999) ve Birmingham’daki Selfridges (2003) mağazasını da içermek üzere çok sayıda tamamlanmış projesinin yanı sıra Ferrari Maserati Müzesi, Wales ve Galler’de Ev, Prenses Diana İçin Anıt gibi konsept çalışmalarına dair görselleri de paylaştı.



Çoğunlukla tarihi çevrelerde avant-garde ve hatta marjinal tasarım önerileri ile dikkati çeken Kaplicky, amorfik formların biyolojik bir aero-dinamizmle ele alındığı projelerinde çevre ile kurduğu görsel ilişki, planlamada işlevsellik, teknik detaylara açıklık getirdi. “Renk inanılmaz fikirleri uyandırır ve bir maceradır” diyen mimarın projelerinde tercih ettiği iddialı ve olağandışı renkler de dikkat çekti. Kaplicky, yapısal mimarlığın yanı sıra endüstri ürünleri tasarımı, teknoloji ve hatta moda tasarımına yönelik araştırmalarını da kısaca aktardı.

Kaplicky “Tasarım yapmanın tek yolunun faşizm, sosyal Darwinizm olduğunu söylediler. Ancak ben bunlara hiç kulak asmadım. Klassizm ve post-modernizmden de söz ettiler; ancak onlar birer modaydı ve bitti. Ben yalnızca böyle tasarlamayı düşündüm” diyerek teknoloji endüstrisine yönelik tasarımlara referans verdi.

Konferans sonrasında ilgili dinleyiciler için Dejan Sudjik editörlüğünde basılan kitabını imzalayan Kaplicky, bugüne kadar 10 kitap çıkardı. Dünya’da 20’den fazla ülkede konferans veren Kaplicky’nin projeleri, günümüze kadar 30’dan fazla ülkede yayınlandı.