“Kapasite Artırımıyla Gelen Altyapı ve Çevre Sorunları Sektöre Sıkıntılar Getirecek”
Geçen hafta Antalya'da bazı arıtma tesislerinde incelemelerde bulunan
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın talimatıyla Valilik koordinasyonunda
Bakanlık yetkilileri ile bölgedeki belediyelerin temsilcileri Lara bölgesindeki
bir otelde bir araya geldi.
Altyapı sorunlarının ele alındığı toplantıyla ilgili değerlendirmede bulunan
Kültür ve Turizm Bakanı Müsteşar Yardımcısı Faruk Şahin, Türkiye'nin turizmle
1960'lı yıllarla tanıştığını ve 1973 yılında Dünya Bankası'ndan alınan krediyle
ilk turizm altyapı planlamasının Kemer ilçesinde yapıldığını anlattı.
Planlamanın 15 bin yatak kapasitesi üzerinden yapıldığını ancak bunun bölgede
3 katına çıktığını dile getiren Şahin, turizmin iyi bir kazanç kapısı olduğunu
ve kapasite artırımı gerektiğini kaydederek, kapasite artırımıyla gelen altyapı
ve çevre sorunlarının sektörde sıkıntılar getireceğine dikkati çekti.
Akdeniz çanağında İspanya'nın 50 milyonun üzerinde turist ağırladığını ifade
eden Şahin, bu ülkenin turizm planlamasını iyi şekilde yapamadığını savundu.
Antalya'nın da 1985-1995 arasında yüzde 680 oranında yatak kapasitesi büyümesi
yaşadığını dile getiren Şahin, altyapının da planlanması gerektiğini
söyledi.
Kapasite artışıyla planlanamayan altyapının betonlaşma sorunlarına neden
olduğunu ve turizm kalitesi ile fiyatları düşürdüğünü dile getiren Şahin, buna
örnek olarak İspanya'yı gösterdi.
Şahin, ''Koruma, kullanma dengesini gözeterek turizmi geliştirmemiz lazım.
Bunun en önemli ayağı arıtma. Biz bunu koordine edebilmek için buradayız.
İspanya'yı örnek alalım. Aynı hatalara düşmeyelim. Hatta standartların da
üzerine çıkalım. Uzmanların söylediği, eğer bu planlamaları yapamazsak, aynı
hatalara düşebiliriz'' dedi.
''Deniz kirlenmesin''
Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürü Zeki Can da
Bakan Günay'ın geçen hafta bölgeden kendisini arayarak altyapı sorunlarıyla
ilgili toplantı yapılmasını istediğini söyledi. Türkiye'ye gelen turist
sayısının bu yıl 30 milyonu aşacağını ifade eden Can, bunun 3'te 1'den fazlasını
Antalya'nın ağırladığını kaydetti.
Antalya'da turizme daha fazla önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Can,
sektörün kent ekonomisi ve sosyal yaşamında etkili olduğunu ifade etti. Antalya
turizminde deniz, kum ve güneşin büyük önem taşıdığını dile getiren Can, mavi
bayraklı plaj sayısının yarısının da kentte olduğunu anlattı.
Buna karşın Antalya'da deniz kirliliğinin de deniz turizminden
kaynaklandığını belirten Can, yatların ve teknelerin sintinelerini denize
boşaltabildiklerine dikkati çekti.
Can, deniz kirliliğini önlenmesi gerektiğini, eski yıllarla
karşılaştırıldığında belediye ve birlik başkanlarının denizin temizliğine daha
çok önem verdiklerini dile getirdi.
Bakanlık olarak belediyelere altyapı sorunlarını gidermeleri için yardımda
bulunduklarını da vurgulayan Can, şunları söyledi:
''Ama bizim bakanlığımızın bütçesi sınırlı. Genel bütçeden en az pay alan
bakanlıklardan birisi. Kıt kaynaklarımızın tam yerinde kullanılmasını istiyoruz.
Türkiye genelinde gönderdiğimiz kaynakların aynı yıl içinde kullanılmadığını
görüyoruz. Gönderdiğimiz ödeneklerin aynı yıl yerinde kullanılıp
kullanılmadığını takip edeceğiz. Ondan sonra yeni ödenek göndereceğiz. Arıtma
tesislerinin tamamını bakanlığımızın karşılaması mümkün değil. Antalya'ya bu
konuda önemli ödenek gönderiyoruz ve bunların yerinde kullanıldığını görüyoruz.
Artan yatak kapasitesine göre arıtma tesislerinin revize edilmesi gerekiyor.
Elimizdeki bütçe imkanları nispetinde yardım ediyoruz. Yatırımların
hızlandırılması amacıyla bir ödenek temin ettiğimizde hangi talepleri
karşılayabiliriz, hangilerine daha çok kaynak aktarmamız gerekir bunları
belirlemek amacıyla bölgeye geldik. Arıtmalarda eksiklerimiz tabii ki var.
Belediye başkanlarımız bunları bize iletiyor. Bunu devamlı istişare
ediyoruz.''