DHA'nın haberine göre, 3 aşamada gerçekleştirilecek restorasyonun çatı ve alt yapı çalışmalarının bu yılın sonunda bitirilmesi planlanıyor. Daha sonra çarşı içinde restorasyon ve güçlendirme çalışmalarına geçilecek. Çalışmaları yerinde inceleyen Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir “Burası herhangi bir yer değil. Dünyada en çok ziyaretçi ağırlayan tarihi bir yapı. Bu nedenle restorasyonun en küçük aşamasının bile Anıtlar kurulu ile bilim heyetimiz tarafından onaylanması gerekiyor. Turizmin etkilenmemesi için çalışmalar sırasında oluşan molozları gece sevk ediyoruz” dedi.
İlk kiremitler döşenmeye başladı
Yılda yaklaşık 92 milyon kişinin ziyaret ettiği, tarihi Kapalıçarşı’da restorasyon 6 yıl süren proje hazırlığının ardından 14 Temmuz 2016'da düzenlenen bir törenle başlamıştı. Çatı, alt yapı ve güçlendirme olarak üç aşamayı içeren restorasyona çatı kısmından başlanmıştı. Yaklaşık 7 aylık titiz çalışmanın ardından Kapalıçarşı'nın ilk kiremitleri döşenmeye başladı. Titizlikle yürütülen çalışmalarda önce eski kiremitlerin kaldırılmasının ardından binanın beton kısmına ulaşıldığı, zamanla oluşan hasarların tamir edilmesinin ardından su geçirmez çatı malzemesiyle kaplanıp üzerine alaturka kiremitle yeni çatının oluşturulduğu öğrenildi.
Su depoları çanak antenler kaldırılıyor
Öte yandan çatıya konan çoğu 1 tonluk su depolarının kaldırıldığı, klima ve çanak antenlerin ise hazırlanan plana göre binaya zarar vermeyecek ve görsel kirlilik yaratmayacak şekilde yerleştirilme işlemlerinin de sürdüğü öğrenildi. Havadan yaptığımız çekimlerde Kapalıçarşı’nın çatısının klima, çanak anten ve su depolarıyla dolu görüntüsünden yavaş yavaş kurtulmaya başladığı görülüyor. Yoğun bir çalışmanın yaşandığı bölgede işçiler çatı üzerinde yapılan yollarda 10-15 kişilik gruplar halinde tek sıra yürüyerek, çalışmalar sırasında ortaya çıkan molozları bölgeden uzaklaştırıyor.
Fatih Belediye Başkanı Demir: Burası herhangi bir tarihi eser değil
Kapalıçarşı'nın restorasyonunu başlatan Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, yaklaşık 7 aydır süren restorasyonu yerinde inceledi. Demir, Kapalıçarşı'nın yılda 91 milyon 200 bin ziyaretçiyle dünyanın en fazla ziyaret edilen yeri olduğunu belirterek “Burası herhangi bir tarihi eser değil. Yaptığımız restorasyonun her aşamasının Anıtlar kurulu ve bilim heyetimiz tarafından onanması gerekiyor. Bu nedenle bölgede çok dikkatli bir çalışma sürdürüyoruz. Turizmin etkilenmemesi için gece gündüz çalışılıyor. Gündüz yapılan çalışmalar sırasında ortaya çıkan molozlar, gece çarşı kapandıktan sonra bölgeden uzaklaştırılıyor” dedi
Çatı ve alt yapı çalışmaları bu yıl sonunda bitecek
Demir “Böylesine önemli bir yeriniz varsa restorasyondan elinizi çekemezsiniz, Bir taraftan çatı ile ilgili çalışıp tarihi çarşımızı yağmurdan ve nemden korumaya gayret ederken, aynı zamanda alt yapı çalışmalarımız da devam ediyor. Eşzamanlı olarak sürdürülen bu çalışmaların 2017 yılının sonunda birlikte bitirilmesi planlanıyor” diye konuştu.
Daha sonra iç kısımlara müdahale edilecek
Daha sonra tarihi çarşının iç kısımlarında çalışmaların başlayacağını söyleyen Mustafa Demir “Öncelikle sıkıntılı acil müdahele edilmesi gereken yerler var. Bazı kemerlerde oluşan hasarlar, dükkan tadilatları sırasında ortadan kaybolan taşıyıcı kolonlara müdahale edilecek “ dedi.
Kapalıçarşı yıllardır alarm veriyordu
110 bin 868 metre kare bir alana sahip olan 45 bin metre kare kapalı alanı bulunan ve her gün 300 ile 500 bin kişinin ziyaret ettiği Kapalıçarşı yıllardır alarm veriyordu. Tarihi binanın çatısı adeta bir klima ve çanak anten tarlasına dönerken, tonlarca ağırlıktaki plastik su depolarının gelişi güzel yerleştirilmesi tarihi yapı için büyük tehlike oluşturuyordu. Kapalıçarşı’nın içinde bulunan bazı kemerlerde çökme meydana gelmiş, tavanda oluşan çatlaklar, büyüyerek bazı yerlerde 10 santimetreyi geçmişti. Çökme tehlikesi geçiren iç tavan kemerlerinden bazıları demirle desteklenmişti. 2012 yılında James Bond serisinin filmi “Skyfall”'ın çekimlerine ev sahipliği yapan Kapalıçarşı’nın çatısının durumu çekimler sırasında gündeme gelmişti. O tarihlerde binanın çatısının ve içinin restarasyonun yapılmasına karar verilirken, binanın tarihi bir yapı olması ve gerekli izinler için başlatılan çalışmalar bürokrasinin çarkları arasında kaybolmuş 2016 yılına kadar beklemek gerekmişti.