Kanal İstanbul güzergahında Sazlıdere Barajı üzerine yapılacak ilk köprünün temel atma alanında incelemelerde bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, gazetecilere değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla 26 Haziran'da temel atma töreni gerçekleştireceklerini anımsatan Karaismailoğlu, Kanal İstanbul'un; dünyada ve Türkiye'de yaşanan teknolojik ve ekonomik gelişmeler, değişen iktisadi yönelimler ve ülkenin ulaştırma altyapıları konusundaki artan ihtiyaçları doğrultusunda ortaya çıkan bir vizyon projesi olduğunu söyledi.
Karaismailoğlu, Türkiye'nin; küresel alanda söz sahibi olma hedefiyle adım atan, Karadeniz'i ticaret gölü haline dönüştürmeye çalışan çok güçlü bir ülke olduğunu aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kanal İstanbul; halkımız için, Türkiye için doğru olandır. Biz bugüne dek ülkemiz için doğru olanları yaptık, yine yapacağız. 1930'lu yıllarda İstanbul Boğazı'ndan geçen gemi sayısı ortalama 3 bin iken bugün bu miktar, yılda ortalama 43 bin gemi mertebelerindedir. Bu artışa ek olarak, gemilerin taşıma kapasiteleri de gün geçtikçe artmaktadır. Taşınan yük miktarı ve tehlikeli yük miktarı, gemi sayısından çok daha hızlı artmıştır. Ayrıca, İstanbul Boğazı'ndaki keskin dönüşler, sert akıntılar ve 54 iskelede günde 500 bin yolcu taşıyan şehir içi vapur ve feribotların oluşturduğu şehir içi deniz trafiği gibi nedenlerle gemiler için oluşan seyir zorluğu da bir gerçek."
Adil Karaismailoğlu, geçen hafta İstanbul Boğazı'nda bir kargo gemisinin balıkçı teknesine çarpması sonucu 2 balıkçının hayatını kaybettiğini anımsatarak, "Bu ve benzeri can kaybına neden olan kazaların yaşanmaması, İstanbul ve Türkiye'nin her türlü felaketten korunması, Kanal İstanbul'un önemli bir başka gerekliliğini gösteriyor." dedi.
İstanbul Boğazı'nı kullanan gemilerin güvenli geçişi için belirlenen yıllık kapasitenin 25 bin olduğunu aktaran Karaismailoğlu, halihazırda 43 bin olan trafik yükünün boğazın seyir, can, mal ve çevre güvenliğini nasıl tehdit ettiğinin daha iyi anlaşıldığını söyledi.
Gemi trafiğinin 2050'li yıllarda 78 bine ulaşacağının öngörüldüğünü belirten Karaismailoğlu, "Bu da İstanbul Boğazı'nda alternatif bir geçiş güzergahına ne denli ihtiyaç olduğunu apaçık gösteriyor." dedi.
"Kanal İstanbul'un uzunluğu 45 kilometre olacak"
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, mühendislik çalışmasında 204 bilim insanının görev aldığı Kanal İstanbul'un, Türkiye'de lojistik üs, teknoloji geliştirme ve yaşam merkezi kurulmasında önemli bir görevi yerine getireceğini söyledi.
Küçükçekmece Gölü-Sazlıdere koridorunda yapılacak Kanal İstanbul'un uzunluğunun 45 kilometre, taban genişliğinin 275 metre ve derinliğinin 20,75 metre olacağını bildiren Karaismailoğlu, şunları kaydetti:
"İnşasına başlayacağımız köprümüz, ülkemize kazandırdığımız dev bir eser olan Kuzey Marmara Otoyolu'nun son parçası olan 45 kilometre uzunluğundaki Başakşehir-Bahçeşehir-Hadımköy kesimindeki Sazlıdere geçişini sağlayacak. Gergin eğik askılı köprü tipinde ana açıklığı 440 metre uzunluğunda olan köprümüzün, sağ ve solda yer alan 210 metre uzunluğundaki yan açıklıklarıyla birlikte uzunluğu 860 metredir. Eğik askılı köprü tabliyesi 46 metre genişliğindedir. 196 metre uzunluğunda betonarme kuleleri olacaktır. Yaklaşım viyadükleri ile birlikte köprümüzün toplam uzunluğu 1.618 metre olacaktır."
"Dünyayı Türkiye'ye bağlayacak"
Adil Karaismailoğlu, Süveyş Kanalı'nda yaşanan kazanın, gemi geçişlerini aksattığını ve günlük 9,6 milyar dolar zarara yol açtığını anımsatarak, "O nedenle bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum; Türkiye'nin dünya ticaretinde etkinliğini artıracak ve Türkiye'yi dünya ekonomik koridorlarında lider pozisyona getirecek Kanal İstanbul projemiz, gelişen dünyanın en önemli ticari koridorları üzerinde yer alan Türkiye'ye tarihi damgasını vuracaktır." ifadesini kullandı.
Bakanlık tarafından 2003'ten bu yana yapılan projelere değinen Karaismailoğlu, ulaşımın her modunda Türkiye'yi uluslararası bir koridora dönüştürdüklerini söyledi.
Karaismailoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kanal İstanbul da Uzak Doğu-Avrupa taşımacılığına alternatif olacak en uygun rotanın, ülkemiz olduğu gerçeğini daha da güçlendirecek bir projedir. İstanbul Havalimanı, Kuzey Marmara Otoyolu, ticari limanlar, demir yolu bağlantıları, lojistik üsleri ve dünyanın en büyük projelerinden biri olan Kanal İstanbul, dünyayı Türkiye'ye bağlayacak. Kanal İstanbul'un etkin, verimli ve süratli bir şekilde yapılmasıyla ülkemizin ekonomik hedeflerine ulaşması ve toplumun ulaşım ve refah seviyesinin yükseltilmesi de hedeflenmektedir. Kanal İstanbul ile Türkiye'nin deniz yolu küresel taşımacılığındaki rolü güçlenecektir. Ülkemiz uluslararası ulaştırma ve lojistik koridorlarından daha fazla pay alacak ve küresel ticarette daha etkin rol oynayacaktır."
"Boğazın tarihsel ve kültürel dokusunun korunmasına katkı sağlayacak"
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, projenin, başta İstanbul Boğazı ve çevresindeki insanların can ve mal güvenliğinin sağlanmasına ve Boğaz'ın tarihsel ve kültürel dokusunun korunmasına büyük katkı sağlayacağını vurguladı.
Kanal İstanbul'un Türkiye için olduğu kadar Türk boğazlarını kullanan tüm ülkeler için büyük önem arz ettiğini vurgulayan Karaismailoğlu, projenin, Türkiye'yi küresel bir lojistik üs konumuna getirerek hem bölgesinde hem de dünya ticaret ve ulaşım yollarında söz sahibi yapacağını söyledi.