İzmir'in içme suyu ihtiyacını karşılayacak depolardan birisi olarak görülen ve yapımına bu yıl başlanması planlanan Efemçukuru'ndaki Çamlı Barajı, altın madeni tehdidinden kurtulamıyor. Son olarak su havzasında altın madeni işletmeciliğinde "kamu yararı vardır" yönünde bilirkişi raporu hazırlandığı öğrenildi. Rapora imza atan uzmanlardan Prof. Dr. Aydın Güney'in, yargı kararı gereği kapatılması gereken, Bergama Ovacık Altın Madeni hakkında, 1991 yılında olumlu yönde ÇED raporu verdiği ortaya çıktı.
TÜPRAG firması, Efemçukuru'ndaki altın madeni için Enerji Bakanlığı'ndan işletme ruhsatı aldı. Konuyla ilgili yargı süreci başlatan kesim, çevre ve halk sağlığı bakımından tehdit oluşacağı gerekçesiyle İzmir 4. İdare Mahkemesi'nden karar çıkarttı. Ancak Yargıtay, dosyayı usul yönünden bozarken gerekçe olarak, yerel mahkemenin tayin ettiği bilirkişilerden Prof. Dr. Şevki Filiz'in, daha önce Bergama Ovacık Altın Madeni'yle ilgili olumsuz görüş belirtmesini gösterdi.
Yerel mahkemenin önüne bir kez daha gelen dava dosyası için yeni bir bilirkişi heyeti oluşturuldu. Yeni ekip, 29 Kasım 2006 tarihinde raporunu açıkladı. Heyette yer alan Prof. Güney ile Doç. Dr. Erol Kaya, madenin işletilmesinde "kamu yararı" bulunduğunu bildirerek, ruhsat iptaline gidilmemesini savundular. Bilirkişilerden Prof. Dr. Gültekin Tarcan ise Efemçukuru'nda maden çalıştırılmasında halk ve çevre sağlığı bakımından riskler oluşacağı için kamu yararı olmayacağı görüşünü bildirdi.
Bu aşamada, İzmir'in içme suyu kaynaklarından birisinin konuşlandırılacağı alanda maden işletmeciliğinde kamu yararı olacağını savunan bilirkişilerden Prof. Güney'in, 1991 yılında Bergama Ovacık Altın Madeni'ne olumlu yönde ÇED raporu veren ekibin içinde yer aldığı ortaya çıktı. Davacı köylüler ve çevreciler bunun üzerine adı geçen bilirkişinin tarafsız olamayacağına vurgu yaparak yeni bir bilirkişi atanmasını yönünde mahkemeye itirazda bulundular.
Mahkemeye sunulan itiraz dilekçesinde, "Prof. Filiz'in Bergama-Ovacık Altın Madeni ile ilgili açıklamalar yaptığından tarafsızlığına gölge düşmüşse, Bergama Ovacık ÇED Raporunda imzası bulunan Güney'in de tarafsızlığından kuşkulanmak doğaldır" denildi.
Davacılardan Arif Ali Cangı, üst mahkemenin İzmir 4. İdare Mahkemesi'nin kararını, esas yönünden değil, usul yönünden bozduğunu anımsattı. Cangı, mahkemenin, bozmadan önceki kararına esas olan bilirkişi heyetinde yer alan ziraat mühendisi Doç. Dr. Yusuf Kurucu'nun değerlendirmelerinin geçerli olması gerektiğini söyledi.
26 Nisan 2004 tarihinde hazırlanan ve yerel mahkemenin Enerji Bakanlığı'nın işletme ruhsatı kararını iptal eden mahkeme kararına dayanak oluşturan bilirkişi raporunda, Kurucu, şu görüşlere yer vermişti:
"Bu maden işletmeciliği, asit maden sularının ve bunların çözeceği başta arsenik, kurşun, bakır ve çinko olmak üzere ağır metallerin yer altı ve yer üstü sularına bulaşmasına neden olacağından, sadece Efemçukuru Köyü değil, başta Kavacık Köyü olmak üzere çevre köylerin içme ve sulama sularının kirlenmesine yol açacaktır."