Kalecik Belediyesi, Pergel Yasası’nın
çıkmasının ardından ilçenin Anakent Belediyesi’nin metropol ilçesi olarak
belirlenmesine karşı hukuki mücadele yürütüyor. Belediye Başkanı Nevzat
Şahin, “Açıkça yetkileri daraltılmış, gelirleri azaltılmış ve hizmet
alma kapasitesi subjektif unsurlara bağlanmış bir yönetim biçimini Kalecik halkı
kabul etmiyor” dedi.
Ankara’nın 50 kilometre çevresinde bulunan yerleri Anakent Belediyesi’nin
sorumluluğuna bağlayan Pergel Yasası’na bir itiraz da Kalecik’ten geldi. Kalecik
Belediyesi, yasa kapsamında Anakent Belediye Meclisi’nin ilçenin Anakent’in
“metropolü” olması yönündeki kararına karşı önce Ankara 10. İdare
Mahkemesi’nde dava açtı. Mahkeme, davanın zamanında açılmadığını
gerekçe göstererek başvuruyu reddetti. Bunun üzerine, belediye karara
Danıştay’da itiraz etti. Danıştay, itirazı kabul ederse Ankara 10. İdare
Mahkemesi, Kalecik Belediyesi’nin bu başvurusunu inceleyerek karar vermek
zorunda kalacak.
‘Kayıp büyük’
Kalecik Belediye Başkanı Nevzat Şahin, başvurularının gerekçesini Cumhuriyet
Ankara’ya anlattı. Belediyesinin İller Bankası’ndan gelen payının aylık ortamala
40 bin TL olduğunu dile getiren Şahin, buna karşın sadece çalışanların giderinin
150 bin TL olduğunu anlattı. Şahin, “2009’da büyük bölümü kamu borcu olmak üzere
2 milyon 400 bin TL borç ile belediyeyi devraldık. Bu borcumuz artıyor” dedi.
Anakent Belediyesi’ne bağlanmakla ortalama aylık 200 bin TL olan su gelirinin
Anakent’e geçtiğini söyleyen Şahin, şöyle konuştu:
“İller Bankası gelirlerinin yüzde 45’i Büyükşehir Belediyesi payı olarak
kesilmektedir. İlçemiz Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olduğundan, gelişmişlik
düzeyimiz İller Bankası’nca yüksek kabul edildiği, bu nedenle emsal ilçe
belediyelerine oranla daha düşük pay almaktadır. Büyükşehir Belediyesi’ne
bağlanmamış olsaydık İller Bankası gelirimizin aylık 300 bin TL’den aşağı
olmayacaktı.”
‘Çemberin dışında’
Anakent ile Kalecik ilçesi arasında “fiziki, fiili, ekonomik ve coğrafi
anlamda hiçbir bağlantı ve bütünlüğün bulunmadığını” kaydeden Şahin, “Metropol
gelişme yönüne bakıldığında da böylesi bir bütünlüğün doğma olasılığı da
bulunmamaktadır. Bu durumda, açıkça yetkileri daraltılmış, gelirleri azaltılmış
ve hizmet alma kapasitesi subjektif unsurlara bağlanmış bir yönetim biçimini
Kalecik halkı kabul etmemektedir” diye konuştu. Pergel Yasası’nda değinilen
ölçütlerin çok açık olduğunu vurgulayan Şahin, şunları kaydetti:
“Yasada ‘il merkezinden 50 kilometre yarıçap içinde kalan ilçeler’den söz
edilmektedir. Kalecik Belediyesi ilçe merkezi bu çemberin açık olarak dışındadır
(70 kilometre uzaklıkta) ve sunulan tüm hizmet gerekleri de Kalecik’in bir
metropol ilçe olmadığını doğrulamaktadır. Bu nedenle Ankara Büyükşehir Belediye
Meclisi’nin anılan kararlarının iptali gerekmektedir. Belediyemiz 5216 sayılı
yasanın geçici 2. maddesinin emrettiği 50 kilometrenin kesin olarak dışındadır.
İlçe merkezimizin bu sınırın dışında olduğu Harita Genel Komutanlığı
ölçümleriyle belgelenmektedir.”
‘Yurttaş mağdur’
Uygulamaların sadece “hukuka aykırı” olmakla kalmayıp; halkın ağır
mağduriyetine, hak kaybına yol açtığını vurgulayan Şahin, “Bu karar ilçenin
sosyo-ekonomik koşullarına hiçbir şekilde uymamakta; yerel demokrasi, açıklık ve
katılım gibi çağdaş yönetim ilkelerine ve Avrupa Yerel Yönetimler Şartı’na da
aykırı bulunmaktadır” diye konuştu.