3. Köprü Güzergahı Belli Oluyor



Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak, İstanbul Boğazı’na üçüncü köprünün güzergahının önümüzdeki günlerde belirleneceğini belirterek, “Dört tane güzergah var. Biri iki köprü arasında, üç tanesi de kuzeyde” dedi.

Özak, boğaz köprülerinin güçlendirilmesi çalışmalarına da önümüzdeki ay başlanabileceğini söyledi. Bakan Özak, Kamu İhale Kurumu ve OECD-Sigma tarafından düzenlenen “II. Uluslararası Kamu Alımları Sempozyumu”na katıldı. Buradaki konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özak, boğaz köprülerinin güçlendirilmesi çalışmalarına önümüzdeki ay başlanabileceğini söyledi.

İki büyük köprü ve 11 viyadüğü kapsayan çalışmalarla ilgili olarak Japon firmalarıyla anlaşma sağlandığını anımsatan Bakan Özak, “Tabii Japonlarla konuşacağız. Onların uygun olduğu bir zamanda bunu yapmaya çalışacağız” dedi.

Üçüncü köprü
İstanbul Boğazı’na yapılması planlanan üçüncü köprüye ilişkin soruları da yanıtlayan Bakan Özak, önümüzdeki günlerde köprü güzergahının belirleneceğini belirterek, “Güzergah belirlendikten sonra gerekli teknik, idari, mali altyapısı hazırlanarak ihaleyi yap-işlet-devret modeliyle yapmak istiyoruz. Güzergah belli değil. Ama dört tane güzergah var. Biri, iki köprü arasında. Üç tanesi de kuzeyde...” dedi.

Tüp geçiş nedeniyle üçüncü köprünün güneyde yapılamayacağını belirten Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak, “Özellikle kamulaştırmayla ilgili sorunların az olmasını, çevreye ve İstanbul’un suyuna zarar vermemeyi, ulaşım modlarıyla bütünlük sağlamayı ve İstanbullunun istediği bir güzergah olmasını istiyoruz” dedi.

Topbaş: İstanbul'un akciğerlerinden ödün verilmemeli
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Boğazı’na 3. köprü düşünülürken, İstanbul’un akciğerlerinden de taviz verilmemesi gerektiğini belirterek, “Benim arzum, mümkün mertebe viyadükler üzerinde giderek ileride geçtiği alanlara fazla bağlantı imkanı vermeyen bir köprü” dedi.

Topbaş, Vatikan’ın Ankara Büyükelçisi Antonio Lucibello ile görüşmesinin ardından basın mensuplarının 3. Boğaz Köprüsü’ne ilişkin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, “Bayındırlık ve İskan Bakanı, Boğaz Köprüsü için 3’ü kuzeyde olmak üzere 4 güzergah bulunduğunu ve seçilecek güzergahın İstanbul’un trafiğini de hafifletmesini öngördüklerini açıkladı. Siz de daha önce köprünün transit geçiş için olması gerektiğini söylemiştiniz. Bu konuda Bakanlık ile ayrı mı düşünüyorsunuz?” sorusu üzerine, İstanbul’a 3. köprünün kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Topbaş, ekonomisi gelişen, ihracatı, dünya ile teması artan bir kentte bu yoğunluğun artarak devam edeceğini belirterek, “Eğer siz onu bugünden gözleyip düşünmezseniz, geleceğe yönelik program yapmazsanız, 10 yıl sonra çözmeniz çok daha zor ve sıkıntılı olur” dedi. 3. köprüyü, İstanbul’un iç ulaşımı hesaba katılarak yapılan bir köprü değil, ulusal, hatta evrensel bir köprü olarak düşünmek gerektiğini ifade eden Topbaş, şunları kaydetti:

“Bu köprüden İstanbullular da istifade edecek, ama daha çok ulusal boyuttaki bir hizmet arayışı için olacak. Bu aks üzerinde doğu-batı bölümünde kentin ulaşımını Marmaray halledecek. Ayrıca, onun güneyinde lastik tekerlekli araçların da geçebileceği tüp geçiş düşünülüyor. Bayındırlık Bakanlığı bunların dışında 3. köprü için 4 nokta belirlemiş. Seçeneklerin her birinin avantajları, dezavantajlarıvar. Bazılarının avantajları daha iyi basıyor. İleride problem çıkmaması, doğru yerlerde doğru işlerin yapılması, ihtiyaç olan noktaların iyi belirlenmesi ve diğer ulaşım akslarıyla entegrasyonu çok önemli. Şu anda İstanbul’un Ulaşım Master Planı’nı yeniden ele aldık. Ulaşım akslarını da buna göre düzenliyoruz. 3. köprü de bu değerlendirmelere, kriterlere uyacak. Uyması gerekiyor. Biz de görüşlerimizi söylüyoruz. Ama neticede bu tip yapıların uygulama işlemleri bakanlıklara ait. Bazılarının avantajları daha iyi basıyor. Değerlendiriliyor şu anda.”

“3. köprünün iki köprü arasına yapılması doğru değil”
Topbaş, “Sizin tercihiniz hangisi?” sorusunu da şöyle yanıtladı:
“İki köprü arasında yapılacak 3. köprüye ben pek doğru yaklaşmadım. Bu, iki köprünün trafiğini bölmek, aynı güzergahlara, akslara basmak anlamına gelir. Gerekirse köprülerden bir tanesi, Boğaz Köprüsü belki genişletilir. Yeni köprü biraz daha transit taşımacılığıda dikkate alan bir anlayış olmalı. Doğu ile batıyı birleştiren bir kent üzerine baskının olmaması lazım. Çok taciz edilen bir kent. Geçiş hattı olarak kullanılan bir kent. Hem Boğaz yolu, hem karayolu taşımacılığında olsun, İstanbul büyük bir taciz, baskı altında.”

“Köprü kuzeyden mi geçecek?” şeklindeki soru üzerine de Topbaş, şunları kaydetti:

“Bilmiyorum. Mevcut köprülerin altından mı geçecek, iki köprü arasında ısrar mı edilecek bilmiyorum. Daha kuzeyindeki noktalar hangisi olabilir? Bizim teknik arkadaşlarımız değerlendirme yaparken, hepimizin endişesi, kuzeydeki İstanbul’un akciğerlerinden taviz verilmemesi lazım. Hassasiyet gösterilmesi gerekiyor. Benim arzum, mümkün mertebe viyadükler üzerinde giderek, ileride geçtiği alanlara fazla bağlantı imkanı vermeyen bir köprü. Çünkü, bağlantı imkanı verdiği zaman yeni yerleşim alanları oluşturulduğunu veya siyasi baskılarla birtakım yeni ulaşım aksları oluştuğunu biliyoruz.”