Kadının 8 Bin Yıl Önceki Statüsünü Anlatan Heykelcik
Diyarbakır'ın Bismil ilçesindeki
Hakemi Use'de yapılan kazılarda, günümüzden 8 bin yıl
önce kadının statüsünün belirlendiğini kanıtlayan mermerden
yapılmış kadın heykelciği gün ışığına çıkarıldı.
Hacettepe
Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Tekin'in
başkanlığındaki ekip tarafından yürütülen Hakemi Use kazısının bu yılki bölümü
tamamlandı.
Kazı Başkanı Doç. Dr Halil Tekin, yaptığı açıklamada, Dicle
Nehri üzerinde inşası süren Ilısu Baraj gölü altında kalacak kültür varlıklarını
kurtarmaya yönelik proje kapsamında yürütülen Hakemi Use kazısında, geçen
yıllarda olduğu gibi bu yıl da önemli buluntuların çıkarıldığını söyledi.
Kazılarda, Neolitik döneme ait özellikle de tarımcı ve köy topluluğunun
önemli evresini tespit ettiklerini, Mezopotamya uygarlığının çok önemli bir
dönemin varlığını Türkiye sınırları içerisinde ortaya çıkardıklarını belirterek,
dönemin, arkeoloji literatüründe ''Hassuna Dönemi'' olarak bilindiğini
hatırlattı.
Tekin, Mezopotamya'da ilk boyalı çanak çömlek yapımının,
mülkiyet, mal giriş çıkışı ve ortak depolama alanlarının bu dönemde ortaya
çıktığını ifade ederek, şöyle konuştu: “Toplum içerisinde kadının önemli rol
aldığı, bu yıl bulduğumuz mermer heykelcikten anlaşılıyor. Öncelikle henüz
kerpiç yapımını bilmiyorlar. Evler, taş temelsiz doğrudan dökme çamurla inşa
ediliyor. Evlerin tabanları altına çoğunlukla çocukları gömüyorlar. Toplumun
genel yapısına baktığımızda burada kalabalık bir nüfusun yaşamadığını
düşünüyoruz. 100-150 kişilik bir grup ve eşitlikçi bir grup olduğunu
düşünüyoruz. Aralarında hiyerarşik bir yapılanma olmadığını düşünüyoruz ve
kadının önemli rol üstlendiğini, yani toplumun içerisinde kadının haklarının
daha fazla olabileceği ya da kadının önemsendiği anlaşılıyor. Çanak, çömlek
üretiminin çok yoğun olduğu ve kadınlar tarafından yapıldığını tahmin ediyoruz.
Bu yılki en önemli buluşumuz kuşkusuz şişman kadın heykelciğidir.
Çağdaşı Orta Anadolu'dan bildiğimiz bir olgu var; o da doğurganlık, bereket
sembolü olarak şişman kadının gösterilmiş olması. Bu bakımdan heykelcik önemli.
Mezopotamya'ya yabancı olan bir unsur. Bu nedenle Orta Anadolu ile bağlantı
kurulabilir. Bizce ışık tutacak bir buluntu. Çünkü şu ana kadar Orta Anadolu ve
Mezopotamya arasında bir bağlantı kuramıyorduk. Bunun öyle olmadığını
düşündürecek bir buluntu”.
“Mezopotamya'da bulunmuş olması
heyecan yarattı”
Körtiktepe, Çayönü ve
Göbeklitepe'de hep erkeğin ön planda olduğunu, kadına ait hiç figür
göremediklerini ifade eden Tekin, ancak artık Hakemi Use'de kadının ön plana
çıkmaya başladığının belirlendiğini bildirdi.
Tekin, kadının
doğurganlığı, bereketi sembolize eden figürü ile toplum içerisinde kendisine bir
statü sağlamaya başladığının tespit edildiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Bu başlangıç olduğu için önemli. Tabi bütün bunlar daha sonra yerli yerine
oturacak. Hassuna dönemi hep başlangıç aşaması ve daha sonraki büyük Mezopotamya
uygarlığının hazırlayıcısıdır. Kuzey Mezopotamya'nın en kuzey kesiminde
bulmamızın önemi de buradan kaynaklanıyor. Günümüzden 8 bin yıl önce kadının
toplumdaki yerinin vurgulanması açısından buluntumuz çok önemli. Daha önce
erkeğin konumu, avlanma ile ilgiliydi. Orada erkek ön plandaydı. Ama yerleşik
düzene, tarıma geçip köy yaşantısı başlayınca kadın daha fazla aktif rol almaya
başlıyor. Bu da kadının toplumsal statüsünü belirliyor. Kadın çocuğuna değil,
aynı zamanda tarımı yapan, ekini biçen, çanak çömlek yapan belli yerlerde karar
verici olarak yer alıyor. Şişman ana tanrıça heykelciğinin Kuzey Mezopotamya'da
da temsil ediliyor olması, kadının toplum içinde daha önemli bir konuma
geldiğinin de göstergesidir.
Mermerden yapılmış 6 santimetre
yüksekliğindeki tanrıça heykelciği sol bacağı kıvrılarak üstüne oturmuş biçimde
gösterilmiş; bir eli karın hizasında, diğer eli aşağıya doğru sarkıtılmış. Beyaz
mermerden yapılmış heykelcik ateşe maruz kaldığından kahverengiye dönüştü.
Ateşin yoğun geldiği baş ve bacak kısımlarında çatlaklar oluştu. Geçmiş
yıllardaki kazılarda kilden yapılmış bazı tanrıça heykelciklerinin ele geçmiş
olmasına karşın bu yılki örnek gerek malzemesi gerekse görünümüyle diğerlerinden
farklılık gösteriyor. Hakemi Use'nin çağdaşı diğer Suriye ve Irak
yerleşimlerinde de benzeri bulunmayan bu eserin en yakın benzerleri Konya
yakınlarındaki Çatal Höyük'ten biliniyor. Mezopotamya kadın heykelcikleri büyük
çoğunlukla kilden yapılmakta. Vücut hatları şematik üslupla biçimlendirilmekte.
Oysa Hakemi Use heykelciği doğalcı bir üsluba sahiptir. Tıpkı Orta Anadolu
heykelcikleri gibi bolluk ve bereketi sembolize etmesi açısından şişman
gösterilmiştir. Bu yılki kazımızda ortaya çıkarttığımız tanrıça heykelciği
Mezopotamya tarih öncesi uzmanları arasında heyecan yaratmıştır”.