İstanbul'da ikinci el kitapçı, sahaf deyince akla hep
Beyazıt ya da Beyoğlu Aslıhan Pasajı'ndaki
dükkanlar gelir. Unuttuğumuz bir yer var ki o da Kadıköy'de
sahaflığın 3 kuşaktır devam ettiği pasajlar. Bu kitabevi ve sahaflar, pasajlar
içindeki değişime aldırmadan, ısrarla kitap kokusunu yaşatmaya devam ediyor.
Kafkas Pasajı'ndaki Hilal Sahaf, Akmar
Pasajı'ndaki Antik-ruha Kitabevi, Kadıköy Halk
Pazarı'ndaki Nigâr Sahaf bunlardan sadece bazıları...
Zeki Müren plakları çalan bir gramofon, siyah beyaz aile fotoğrafları, dönem
dergileri, sayfaları yırtılmış mecmualar... İlgilisini bekleyen meşrutiyet
posterleri. Kapağında "İki çay söyledim biri açık... Keşke yalnız bunun için
sevseydim seni." diye not düşülmüş 1988 birinci baskı Cemal Süreya'ya ait bir
şiir kitabı. Dahası da var: 1930 yılına ait bir liselinin takdir belgesi.
Ciltleri eskimiş, eski yazılı romanlar, hikâye kitapları... Birbirinden farklı
bu kitap, dergi ve eşyaların hepsi, dükkânına sınav kitapları koymaktan korkan,
korsan kitapları eline almaktan hayâ eden tarihi kitapçıları hatırlatıyor
insana. Nitekim öyle de.
Yalnız bu kitapçıların bir farkı var. Onlar ne Beyazıt'ta ne de Beyoğlu'ndaki
Aslıhan Pasajı'nda. Onlar Kadıköy'de tişörtlerin, KPSS, ALES gibi sınav
kitaplarının satıldığı ilgili ilgisiz herkesin uğradığı pasajlarda var olmaya
çalışıyor. Dükkânlarının kapısı ise öyle herkese açık değil. Eğer gerçekten
koleksiyonunuz için bir dergi arıyorsanız ya da baskısı olmayan bir romanın
peşindeyseniz kapılar aralanıyor. Çünkü ellerindeki kıymetli kitapları, nadide
yazmaları ilgililerine ulaştırmak.
İstiklal'dekilerin aksine Kadı-köy'deki kitapçılar öyle herkes tarafından
değil semt sakinlerince bir de kolesiyonerlerce bilinir. Bu pasajlarda çoğunluk
ayakta kalmak için piyasa kitapları satsa da kıyıda köşede kalmış ikinci el
kitap satan bir kitabevi ya da sahaf bulmak mümkün. Mesela, Akmar pasajındaki
Antik-ruha Kitabevi, Bahariye pasaındaki Hilal Sahaf, Kadıköy Halk Pazarı'ndaki
Nigar Sahaf yenilen onca şeyin arasında varlıklarını oldukları gibi koruyan bazı
kitapçılar arasında.
***
Mühürler Akmar Pasajı
Akmar, değişimin en bariz gözlendiği pasaj... Eskiler burayı bir antika
pazarı olarak anlatsa da artık antikacılardan pek eser kalmamış. Zaten
'antikacılar, eski kitapçılar bulacağız' diye girerseniz pasaja hayal-i inkisara
uğrarsınız. Çünkü artık kalın kalın sınav kitapları, kuşe kâğıda basılmış yeni
baskı kitaplar satılıyor burada. Tabii bir de siyah metalika tişörtleri var. Ama
onca yeni görüntüye rağmen pasajın her halini bilen tarihi bir kitapçı bulmak
zor değil. Mesela Antik-ruha ve Nadir Kitabevi bunlardan en bilinenleri. Ama
onların işi Kafkas Pasajı'ndaki kitapçılara göre biraz daha farklı. Çünkü
ağırlıklı olarak ikinci el ya da baskısız kitap satıyor; birbirinden farklı
müşteriyle muhatap oluyorlar. Pasajın ilk kitapçılarından Antik-ruha
Kitabevi'nin şimdiki sorumlusu Seyran Hanım babasının açtığı bu dükkânda
çalışmaya başlayalı yıllar olmuş. Kendisi üniversite mezunu ama bu işi yapmayı
tercih ediyor, çünkü "Kitaplar sayesinde bilgiye rahat ulaşıyorum." diyor.
Dükkânında da 30 bin kitap var. Bu kitaplar arasında baskısız, yazarı tarafından
imzalanmış, yangından kurtarılmış birçok kitap da mevcut. Sadece bunlar da
değil. Seyran Hanım dükkanında 60'lara, 70'lere ait albümler, aile fotoğrafları,
mektup zarfları gibi nostaljik eşyalar da satıyor.
Kadıköy Halk Pazarı
Kadıköy Halk Pazarı ise ismi gibi bir pasajdan çok bir çarşıyı andırıyor. Her
şeyi bulmak mümkün. Kadıköy halkının sürekli girip çıktığı normal bir yer. Orayı
sıradanlıktan uzaklaştıran ise çizgi roman dünyası olması. Hangi çizgi romanı
ararsanız bu pazarda bulabilirsiniz. Özellikle pasajın en alt katındaki
kitapçılarda, Nina ve Pekos Bill'den son dönem eserleri sayılabilecek Mr. No ve
Zagor'a kadar aradığınız hemen her zamanın çizgi romanını bulmak mümkün. Bu
kitapçılardan biri de Asuman Bektaş'ın işlettiği 'Nigar Sahaf'. Burada kendine
ait bir müşteri potansiyeli ile mesleğini icra etmeye çalışan Asuman Hanım plak,
efemera gibi ürünler satmıyor. "Ben sadece kitaplarla hemhalim." diyor.
Bahariye Kafkas Pasajı
Bahariye Kafkas Pasajı dışarıdaki hareketliliğe rağmen hayatı kitaplar için
durdurmuş bilgi tutkunlarının toplandığı bir yer. Hakiki sahafların bulunduğu
nadide pasajlardan biri burası aynı zamanda. Pasaja adım attığınız anda başka
bir âleme dalıyorsunuz sanki. Her birinden ayrı bir ses yükseliyor. Hangi kapıya
yönelseniz ayrı bir muhabbet hâkim bu tarihi kitapçılarda. Onlardan biri de
Hilal Sahaf'ın sahibi, Ertuğrul Bilgin. Kendisi bir tarih öğretmeni. Mesleğine
olan sevgisinden mi bilinmez ama kitaplara yakın olmak için başladığı sahaflığı
tarihi belgeler üzerinden yapıyor. Kafkas Pasajı'nı anlatırken ise cümlelerini
itinayla seçiyor: "Burada gördüğünüz her bir sahaf Osmanlı'nın son dönemlerinde
yaşayanlarla iş yapan sahafların çocukları. Değerli eşyalar, yazma eserler bu
pasajdaki sahaflar sayesinde ilgililerine ulaşıyor. " Ve ekliyor: "Nitekim bu
pasajın müşterisini de kimi zaman 93 Harbi'ne ait bir pulu kimi zaman
Osmanlı'daki değişimi anlatan kıymetli bir posterin peşinde olan koleksiyonerler
oluşturuyor. " Aslında Ertuğrul Bey de o koleksiyonerlerden biri. Kendisi bir
Bursalı. Bu yüzden Bursa'ya ait kartpostalları topluyor, bazısı 1920 bazısı 1905
tarihli. Şunları söylemeden geçmiyor: "Ben bu işi en amatörce yapanlardanım
Öyleleri var ki mektup üzerindeki damgalarla, seyyar postaneleri bulup; Osmanlı
ordusunun güzergâhını çıkarıyor." Kitapçıların anlattığına göre Kafkas
Pasajı'nın ruh hali böyle. Anlayacağınız kitapçılardaki değişimin en az
gözlendiği yer.