Kaçak Yapıları Dönüştürmek 1 Milyon İstihdam Sağlayacak
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'iktidarı kaybetme
pahasına da olsa kaçak ve çürük yapıları yıkacağız' açıklamasının
ardından gündeme gelen kaçak yapıların dönüştürülmesi konusu,
inşaat sektörü ile birlikte Türkiye ekonomisine ve istihdama da katkı
sağlayacak. Van depremi ile birlikte son günlerde gündeme gelen kaçak yapıları
dönüştürmenin, mevcut yapı sektörünün Türkiye'ye kattığı katma değeri ve
istihdam oranını ikiye katlayacağı öngörülüyor.
Tüm İnşaat Müteahhitleri Federasyonu (TİM-FED) Başkanı Tahir
Tellioğlu, kaçak yapıları dönüştürmenin ekonomik açıdan çok büyük
sinerji, istihdam oluşturacağını belirtti. Türkiye'nin mevcut yapı sektörünün
Türkiye'ye kattığı katma değer ve istihdam oranının ikiye katlanacağını ifade
eden Tellioğlu, Türkiye'nin yıllık konut üretim kapasitesinin 400 bin civarında
olduğuna işaret ederek, ''Türkiye'de 19 milyon yapı stoku olduğu konuşuluyor,
bunun da yüzde 50-60'ı çürük. Dönüştürülmesi lazım. Yıllık 400 bin ton üretim
kapasitemizi yüzde 100 artırırsak 10 yılda 4 milyon, 20 yılda 8 milyon konutu
yenileriz'' dedi. ''Bu iş 20 yıl sürer mi?'' diye sorular olacağını, ancak buna
razı olduklarını söyleyen Tellioğlu, şunları kaydetti:
''Çünkü 12 yılda 12 tane bina yenilenmedi bu
anlamda. 1999 depreminden bu yana bırakın 400 bin konutu 40 bin konut
yenilenseydi 12 yılda yaklaşık 500 bin konut ederdi. Bu şekilde en az 2 milyon
insanı kurtarmış olurduk. Bir konutun maliyeti ortalama 70 bin lira dersek ve
bunu 400 bin ile çarparsak yıllık ortalama 28 milyar lira gibi bir rakam
çıkıyor. Dönüşüm yıllık Türkiye ekonomisine 28 milyar lira civarında katma değer
ve yaklaşık 1 milyon civarında da istihdam katkısı sağlar.''
Dönüşümle ilgili ilk kazmayı vurmadan önce müteahhitlik mesleği girişine bir
çerçeve koymak, denetim sistemini de kaliteli denetim hizmetine dönüştürmek
gerektiğine işaret eden Tellioğlu, ''Eğer bunları yapamazsak gene sıkıntı olur''
dedi. Tellioğlu, denetim sisteminin kurulmasının kolay olduğunu, bir haftada
bunların hepsinin kurulabileceğini, o iradeyi ortaya koymak gerektiğini
kaydetti. Tahir Tellioğlu, ''Türkiye'de önüne gelenin müteahhit olduğunu,
denetimin oturduğu yerden imza attığını herkes biliyor. Kaç yıldır Federasyon
Başkanıyım, bu kadar eksikliklere rağmen şu ana kadar ne Ankara'da bir binanın
yıkıldığını duydum, ne betonun çürük çıktığını duydum. Çünkü üst denetim yok.
Üst denetim olmayınca yapılar eğri de olsa doğru olarak geçer. Oysa bunu
işletmek zor değil'' diye konuştu.
''Türkiye'yi G7 ülkeleri sınıfına çıkarır''
İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı ve
Teknik Yapı Holding Başkanı Nazmi Durbakayım da ortalama 100
metrekare olarak hesapladıklarında 5 milyon konutun yenilenmesinin 500 milyon
metrekare yapacağını belirterek, şunları kaydetti:
''Metrekare maliyetini 850 lira olarak kabul edersek, 10 yıllık bir süre
için 425 milyar liralık toplam bir maliyet ortaya çıkar. Bunu yıllık olarak ele
alırsak yılda 42,5 milyar liralık bir büyüklük kabul edebiliriz. Bu büyüklük,
2010 yılı GSYİH değeri (cari fiyatlarla) olan 1 trilyon 104 milyar liranın
yaklaşık üçte birini oluşturmaktadır. Bu toplam maliyetin yüzde 10'u demir,
yüzde 10'u çimento, yüzde 20'sini işçilik olarak kabul edebiliriz. İstihdam
açısından ele almak gerekirse, her yıl 236 bin kişiye yeni istihdam olanağı
yaratmış oluruz. 2011 rakamlarıyla Türkiye ekonomisindeki işsizlik oranının
yüzde 9,1 (yaklaşık 2,5 milyon kişi) olduğunu kabul edersek, bu oranın yüzde 10
azalmasına imkan sağlayabiliriz.''
Bu
rakamların sadece konut inşaatının yapımı ve bunun yapımında çalışan işgücünü
kapsadığına işaret eden Durbakayım, tek bir konutun yapımı için yaklaşık 230 alt
sektörün de devreye girdiğini unutmamak gerektiğine dikkati çekti. Durbakayım,
''Dolayısıyla zincirleme reaksiyon şeklinde büyüyecek olan rakamların Türkiye'yi
G7 ülkeleri sınıfına çıkarabileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz'' dedi.
''1988 öncesi betonlar elle
karılıyordu. bu binaların süratle yıkılıp yeniden yapılması lazım''
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Başkanı
Ayhan Güleryüz de Türkiye ekonomisinin lokomotifinin inşaat
sektörü olduğunu belirterek, kaçak binaların yenilenmesinin ekonomide büyük
canlanmaya yol açacağını vurguladı. Türkiye'deki bina stokunun yüzde 40'ının
yenilenmesi gerektiğine işaret eden Güleryüz, ''Hazır beton 1988 senesinde
Türkiye'ye giriş yaptı. Ondan önce beton elle karılıyordu. 1988 öncesi binaların
yıkılıp süratle yeniden yapılması lazım. Binaların imar izinlerinin yüzde 20
artırılmasıyla, bu iş maliyetsiz gerçekleşebilir. Müteahhitler bunu yapmaya
gönüllü. Kentsel dönüşümle İstanbul'un trafik ve park sorunu da hallolur'' dedi.
100 metre daireye 40 metreküp beton gittiğini söyleyen Güleryüz, ''8 milyon
konutun yenilenmesi için 320 milyon metreküp hazır beton gider'' diye konuştu.
Türkiye'nin yıllık 80 milyon metreküp hazır beton üretimi ile son 3 senedir
Avrupa birincisi olduğuna dikkati çeken Güleryüz, bu kapasitenin yıllık 140
milyon metreküpe çıkabileceğini vurguladı.