Son örnek Urla... Koruma altındaki alanları defineciler talan ediyor. Üstelik bilimsel yöntemleri aratmayacak teknikler de kullanılıyor.
İzmir'in Selçuk, Kemalpaşa yöresi gibi antik eserlerle dolu Urla Yarımadası da hazine peşine düşenlerin akınına uğruyor. Talancılar ortalığı delik deşik ediyor, geceleri jeneratör kullanıyor. Zaman zaman dinamitle, zaman zaman da bilimsel yöntemlerle çukurlar açılıyor.
Yaren Dağı'na hücum var
Definecilerin en gözde yerleri arasında, Kuşçular Köyü ile Demircili Köyü arasındaki Yaren Dağı geliyor. Bölgede, halkın ifadesine göre yıllardır yabancıların da katıldığı kaçak kazılar yapılıyor. M.Ö. 4'üncü Yüzyıl'a ait seramiklere, küplere ve sikkelere bolca rastlanıyor.
Camiyi yerle bir ettiler
Sungurlu Köyü'nde olanlar ise hayrete düşürüyor. 14'üncü Yüzyıl'da yapılmış caminin külliyesi, hamamı tahrip edilmiş. Yetmezmiş gibi zamana direnen duvarlardan biri kepçeyle yıkılıp içinde hazine aranmış. İçmeler'deki Kervanyolu köprülerinin kilit taşları sökülerek çalınmış.
Ölümle tehdit edildim
Urla'daki Klazomenai Antik Kenti'nde, çeyrek asırdır bilimsel kazı yürüten heyetin başkanı Prof. Dr. Güven Bakır, şöyle dedi: Bölgeye biz gelince kaçak kazıların duracağını düşündüm ama hala devam ediyor. Antik yerlerin üzerinde cirit atan kaçakçılarla başedilemiyor. Bir şeyler yapmaya kalkınca beni de ölümle tehdit ettiler. Bildirdim. Fiili durum yok, diye tevatür kabul edildi. Bu işe halk sahip çıkmalı. Tarih bilinciyle hareket etmeli. Orman yangını gibi kaçak kazı yapanlar da ihbar edilmeli. Bu suçlar ağır cezalıktır. Yakalanan kurtulamaz.