Bianet'ten Nilay Vardar'ın haberine göre, Artvin'in Arhavi ilçesinde kaçak köprünün yıkılması için eylem yapan beş kişi hakkında 1 yıldan 5 yıla kadar hapis isteniyor. Söz konusu kaçak köprü eylemden bir süre sonra yıkıldı, köprünün inşa edilmesine neden olan HES projesi de iptal edildi.
Türkiye'de ilk kez şehir merkezinde kurulması planlanan Mapa İnşaat'ı bünyesinde barındıran MNG Holding'in Kavak HES projesi halkın büyük tepkisini çekmişti. Arhavi halkı, şirket çalışmalara başlayınca Konaklı köyünde direniş çadırı kurmuştu.
Halkın açtığı dava sonucunda Kavak 1-2 Regülatörü ve Hidroelektrik santrali projesinin (HES) olumlu ÇED kararı Rize İdare Mahkemesi tarafından Ekim 2014'te iptal edilmişti.
Kaçak köprüde çalışma hürriyeti
HES için yapılan kaçak köprü de "kaçak ve halkın mal ve can güvenliğini tehdit ettiği" gerekçesiyle Kasım 2014'te yıkılmıştı.
Ancak Arhavi Cumhuriyet Savcılığı, 17 Temmuz 2014'te yani henüz proje iptal edilmemişken ve köprü yıkılmamışken kaçak köprünün yıkılması için eylem yapan beş kişi hakkında açtığı davada 1 yıldan 5 yıla kadar hapisle yargılanmalarını istiyor.
Hazırlanan iddianamede söz konusu beş kişinin “Köprüyü kapatmak üzere şirkete ait kamyonların geçişini engellemek suretiyle üzerine atılı birden fazla kişiyle iş çalışma hürriyetinin engellenmesi suçunu işledikleri” iddia ediliyor.
Söz konusu basın açıklaması sırasında köylüler, açıklama yapamadan saldırıya uğramıştı.
Suçu önlemek için eylem yaptılar
Bugün söz konusu davanın ilk duruşması görüldü.
Sanıklar yaptıkları savunmada köprünün kaçak olduğuna dair alınmış kararlara rağmen söz konusu tarihte yıkılmamış olması nedeniyle duruma dikkat çekmek için bir basın açıklaması yapmak istediklerini ancak daha açıklamayı yapamadan saldırıya uğradıklarını belirttiler.
Avukat Yakup Şekip Okumuşoğlu, müvekillerinin suç işlemediğini işlenen bir suça dikkat çektiklerini söyledi.
"Köprü yasal değil, kaçaktı. İdare harekete geçemediği için o dönemde yıkılmamıştı. Söz konusu kişiler de buna dikkat çekmek için basın açıklaması yapmak istediler köprüde. Ancak kendilerine saldırdılar. Basın açıklaması çalışma hürriyetini engellemek için değil, ifade hürriyeti için yapılmak istendi. Zaten çalışma yasal değil, yasal olmayan bir çalışmayı engellemek olamaz. Bir suç işlenmedi, aksine işlenen suçu önlemek için bu açıklama yapıldı."