Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği (JESDER) Başkanı Ali Kındap, Türkiye'de jeotermal enerji sektörünün son üç yılda hızla büyüdüğünü belirterek, "Elektrik üretimindeki payımız yüzde 2,5’a yaklaştı, sene sonunda kurulu gücün bin 700 megavatı aşacağını öngörüyoruz. Sektörün toplam büyüklüğü 10 milyar dolara ulaştı" dedi.
Ali Kındap, jeotermal enerji sektöründe gelecek dönemde atılması gereken adımlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. ABD, Filipinler ve Endonezya gibi dünya genelinde jeotermal enerjinin önde gelen ülkelerinin yatırım hızında düşüşler yaşandığına işaret eden Kındap, Türkiye'de türbin ve jeneratörlerin yerli üretim kapsamında teşvik mekanizmasından faydalandığını, eşanjör ve soğutma kulesinin de teşvik kapsamına alınmasını istediklerini aktardı.
"Sektörde yüzde 90 yerlilik mümkün"
Sektörde bir iki aksamın daha teşvik kapsamına alınmasıyla yaklaşık yüzde 90 yerliliğe ulaşacağını ifade eden Kındap, şunları kaydetti: "Son üç yılda jeotermal sektörü hızla büyüdü. Elektrik üretimindeki payımız yüzde 2,5’a yaklaştı, sene sonunda kurulu gücün bin 700 megavatı aşacağını öngörüyoruz. Sektörün toplam büyüklüğü 10 milyar dolara ulaştı. Söz konusu toplam yatırımın 1 milyar doları ise Türkiye’ye katma değer olarak yansıdı. 2030 sonrası teşvik döneminde yeni bir dinamizm sağlanırsa, yeni ufukları görmüş olacağız. Bizim temel beklentimiz, yerli aksam teşvikinin devamlılığı ve fiyat mekanizmasının aynen devam ettirilmesidir. Jeotermal enerji yatırımlarının hazırlık, kurgu aşaması nükleer enerji yatırımları gibi titizlik gerektiriyor. Jeotermal sahalarında bir kuyu ile değil, birden fazla kuyu ile çalışma olanağı sağlansa da 15-16 kuyu açmak, 20 milyon doları bu işe yatırmak demek. Böyle bir çalışma sürecinin olduğu bir enerji dalı teşviksiz olmuyor."
Kındap, Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması'nın 2020'de sona ereceğini anımsatarak, "Jeotermalde kilovatsaat başına 10,5 dolar/cent teşvik veriliyor. Yerin altında ileri teknoloji ve bir takım jeofizik verilerle jeotermal potansiyelini ispatlamaya çalışıyorsunuz. Bu en az 5 yılda gerçekleşiyor. Güneş yatırımları 6 ayda tamamlanabilirken, rüzgar yatırımları 2 yılın altında tamamlanabiliyor. Herhangi bir sorun anında güneş ya da rüzgar yatırımı sonlandırabilir ancak jeotermal yatırımını durdurma şansınız yok. Bu nedenle mevcut teşvik mekanizmasının devam etmesini istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Dünya ikinciliği teşvikle ihtimal dahilinde"
Jeotermal enerjinin yaygınlaşmaya başladığı 2008’den bu yana, Türkiye'de bu alandaki kurulu gücün neredeyse ABD’nin yarı kapasitesine yaklaştığını da vurgulayan Kındap, "ABD, Filipinler ve Endonezya gibi dünya genelinde jeotermal enerjinin önde gelen ülkelerin yatırım hızında düşüşler yaşanıyor. Türkiye'de bu hızlı büyüme teşvikler sayesinde devam ederse, dünya genelinde ikinci sıraya ulaşmamızı ihtimal dahilinde görüyorum" dedi.
Dünya genelinde jeotermal enerjide kurulu güç açısından 3 bin 591 megavatla ABD birinci sırada yer alırken, bin 949 megavatla Endonezya ikinci, bin 868 megavatla Filipinler üçüncü sırada bulunuyor. Türkiye ise halen bin 347 megavatlık jeotermal enerji kurulu gücüyle dördüncü sırada yer alıyor.