Jeotermal Çılgınlığı Hastane Kapısına Dayandı!



Evrensel'den Özer Akdemir'in haberine göre, Aydın il ve ilçelerinde pıtrak gibi çoğalan jeotermal santral ve kuyuları üniversite hastanesi yakınlarına kadar geldi! JES kuyusu, Adnan Menderes Üniversitesi'nin (ADÜ) 500 metre yakınına açıldı.

Sağlık ocağı dibine, mezarlığın içine

2007'de çıkarılan Jeotermal Yasası ile Aydın topraklarının yüzde 85'i jeotermal kullanımına açıldı. Birbiri ardına açılan JES'ler sonrası kentin doğal, kültürel ve canlı yaşamının yanı sıra tarımsal üretiminde ve sağlıklı gıdalarda da sıkıntılar görülmeye başlandı. Bu JES kuyularının yanı sıra kuyuları işletmelere ulaştıran boruların geçtiği alanlarda yarattığı tehlikeler ve sorunlar işin bir başka boyutu oldu. Buharkentte JES işletmesi Büyük Menderes nehrine 15-20 metre uzaklığa kurulurken, Aydın'ın merkez köylerinden İmamköy'de ise sağlık ocağı yanına yapıldı. Tekin köyünde Magnezia arkeolojik sit alanını ihlal eden JES firmaları, Hıdırbeyli'de yerleşim yerlerine, Alangüllü'de ise mezarlık içinden boru geçirdi! Büyük çoğunluğu 1. sınıf tarım arazilerine kurulan JES'lerin içinde birçok ağır metal ve zehirli kimyasalların olduğu akışkanlarının bir kısmını derelere ve nehirlere bırakılıyor.

Hastaneye 500 metrede jes kuyusu

Bu sorunlara karşı mücadele eden ekoloji örgütlerinden birisi olan  Aydın Çevre Mücadelesi (AYÇEM) sözcüsü Dr. Metin Aydın, JES kuyularının ADÜ Tıp Fakültesi Hastanesinin 500-600 metre yakınına kadar geldiğini dile getirdi.

Geçtiğimiz günlerde hastaneye yaptıkları ziyaretten gözlemlerini aktaran Aydın, “üniversite kampus sınırı bitişiğine, ADÜ Tıp Fakültesi Hastanesine 500-600 metre mesafede jeotermal kuyu çakıldığını, kuyu bacalarından gazların salındığını, akışkanların dereye akıtılması için boruların döşendiğini gözlemledik. Jeotermal kuyusundan salınan gazlara bağlı olarak ortalık çürük yumurta kokuyordu. Kurulmakta olan jeotermal kuyu Kalfaköy toprak sınırları içinde yer almasına rağmen Tıp Fakültesi Hastanesine daha yakın konumda yer almakta" dedi.

‘Akıl alır gibi değil’

Normalde bir jeotermal santralin çalışır hale gelmesi için en az 8-10 tane jeotermal kuyuya ihtiyaç olduğunu dile getiren Aydın, "Şu anda bu alanda bir jeotermal santral kurulu değil. Ama sürece baktığımızda ADÜ kampusu bitişiğine bir jeotermal santralin ve en az 10 tane daha jeotermal kuyunun kurulacağını söyleyebiliriz. Aydın'da jeotermal santrallerin çevreye, canlı yaşamına,bitki örtüsüne verdiği zararlar yoğun bir şekilde yaşanır ve tartışılırken günlük 30-40 bin kişinin yaşadığı, çalıştığı, eğitim gördüğü, hizmet aldığı üniversite kampüsü bitişine ve Tıp Fakültesi Hastanesi yakınına nasıl jeotermal santral ve kuyu yapımına izin verilir akıl alır gibi değil!" diye konuştu.

Hastane rektörü ne düşünüyor?

Üniversite rektörünün tüm kirliliğini kampüs içine ve üstüne boşaltan bu JES ile ilgili ne düşündüğünü soran Aydın, “Aydın kent merkezinde yaşayan herkes giderek artan şekilde yaz kış jeotermallerden salınan çürük yumurta kokusundan şikayet etmektedir. Jeotermal gazların içinde Hidrojen sülfür dışında Radon, CO2, Bor, NO2, N, Metan, Arsenik vs. pek çok kimyasal, zehir etkili maddeler salınmaktadır. Bu maddelerin hepsi havadan ağır oldukları için uçup gitmemekte jeotermallerden salındıktan belli bir süre sonra geniş bir alana çökmektedir. Ve bu gazların hepsi insanların sağlığı için tehlikeli ve kanserojendir. ADÜ Tıp Fakültesi Hastanesine yakın kurulan jeotermal santralin saldığı gazların bu hastanede tedavi almaya çalışan hastalar üzerine etkisi ne olacaktır? Sağlıklı insanların soluyamadığı bu havayı şifa almak için hastaneye yatan hastaların maruz kalmasını kabul etmek nasıl bir sağlık hizmet uygulamasıdır, nasıl bir yöneticiliktir, nasıl bir anlayıştır?" diye tepki gösterdi.

‘Sağlık cinayetlerine ortak olmayın’

Aydın'ın jeotermal santral doygunluğuna çoktan ulaştığını ve günlük yaşamda jeotermallerin zararlarını yoğun bir şekilde yaşadığını ifade eden Aydın, "Tüm bu gerçeklikler ortada iken Aydın'da yeni bir jeotermal santral kurulumuna izin vermek, hele hele bunun bir hastane yakınına ve bir şehrin tepesine kurulmasına izin vermek akıl alır bir uygulama olmayıp acilen son verilmelidir. Aksi bir tutum Aydın'da yaşanabilecek sağlık cinayetlerine ortak olmak anlamı taşıyacaktır" diye konuştu.