Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeofizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu, binaların yönetmeliklere göre depreme dayanıklı yapılması, mevcutlarının da güçlendirilmesi ilk adım olmak üzere siyasal erkin koordinesinde ivedilikle yola çıkılması gerektiğini bildirdi.
Jeofizik Mühendisleri Odası'ndan yapılan açıklamada, Marmara Depremi'nin ardından, Türkiye'de depremlerin devam ettiği ve Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu unutturmamaya çalıştığı belirtildi.
Hala Türkiye'de deprem gözlemlerinde istenilen düzeye erişilemediği, bir ulusal veri bankası oluşturulamadığı, Türkiye'nin afet politikasının yeniden gözden geçirilip güncelleştirilmediği ifadeedilen açıklamada, şöyle denildi:
''Afetlere öncelik veren bir imar yasası çıkarılamamıştır. İlgili kurumlar arasında yeterli bir koordinasyon yapılamamıştır. Yapı projelendirmesi aşamasından önce deprem-zemin yer hareketlerini modellemeye yönelik standart bir format henüz oluşturulamamıştır.
Tüm dünyada halen araştırma evresini yaşayan deprem tahminlerinde yine 17 Ağustos 1999 sonrası başlayan ve en hafif deyimi ile insanlarımızın psikolojilerini bozan demeç kirliliği her fırsatta sürdürülmektedir.''
DEMEÇ KİRLİLİĞİNE KARŞI ETİK KURALLAR
Depremlerin önceden bilinmesi konusunun daha araştırma evresinde olduğu vurgulanan açıklamada, gözlenen parametreler sonucu elde edilensonuçların açıklanması için, yeterli bilimsel veriye dayanmayan, spekülasyonlara açık, kamuyu rahatsız edecek tutarsız tahminleri önlemek için gelişmiş ülkelerde bazı etik kurallar bulunduğu kaydedildi.
Her deprem sonrası yapılan ve bilimsellikten uzak bu yaklaşımları engellemek ve kamunun huzurunu daha da bozmamak için acilen Türkiye'dede etik kuralların açıklanması gerektiğine işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
''İnsanlarımızı ve diğer değerlerimizi korumak için güncel bilgi birikimi ve teknolojik düzey kapsamında sağduyulu davranarak, zeminin jeofizik yöntemlerle modellendirilmesi ve binaların yönetmeliklere göre depreme dayanıklı yapılması ve mevcutlarının da güçlendirilmesi ilk adım olmak üzere siyasal erkin koordinesinde ivedilikle yola çıkılması gerekmektedir.
İyi bir afet yönetimi tesis edemeyen toplumlar afet zararlarının azaltılmasında başarıya ulaşamazlar.''
Türkiye Acil Tıp Derneği Genel Başkanı Ülkümen Rodoplu, herkesin kendi afet eylem planı olması gerektiğini belirtti.
Marmara depreminin 4. yılı nedeniyle yazılı açıklama yapan Rodoplu, afet ve afete hazırlık konusunda çalışma yapan her kurumun bunu kendi sosyal konumları ve önceliklerini düşünerek yaptığını ifadeetti.
Rodoplu, Türkiye'de afet ve afete hazırlık konusunda koordinasyonu sağlayacak bir kurumun gerekli olduğunu ve bu kurumun afet alanında yapılacak çalışmaları organize etmesi gerektiğini kaydetti.
Marmara depreminin ardından olumlu çalışmalar yapılmasına karşın afet konusunda yeterli gelişme sağlanamadığını ileri süren Rodoplu, herkesin kendi afet eylem planı olması, yaşanılan ve bulunulan ortamlarda deprem ya da başka bir afet sırasında nereye saklanıp, nereye kaçacağını önceden düşünmesi gerektiğini belirtti.