Yaşadığı depremler nedeniyle dünyada deprem konusunda en
tecrübeli ülkeler arasında gösterilen Japonya'da 11
Mart'ta meydana gelen deprem ve tsunami felaketinin ardından AA, bu
ülkenin izlediği kriz yönetimi ve ekiplerin işleyişiyle ilgili ayrıntılı
bilgilere ulaştı. Özellikle Miyagi bölgesinde en şiddetli
şekilde hissedilen deprem ve tsunami felaketinin ardından tüm ülke hızlı bir
şekilde organize oldu. 11 Mart deprem ve tsunami felaketi Japonya'nın başına
geldiğinde, afetin sonuçlarını en aza indirmek için önceden alınan önlemler ve
oluşturulan 'otomatik mekanizmalar' çok sayıda canın kurtulmasında büyük rol
oynadı.
Dakika dakika afet yönetimi
Önceden belirlenen bu otomatik afet yönetimi sayesinde devlet, depremin
ardından meydana gelen tsunami ve buna müteakip başlayan nükleer felakete
müdahale ederken, önceden oluşturduğu mekanizma sayesinde çok sayıda insanın
hayatını kurtardı. Japon yetkililerin verdiği bilgilere göre, Japonların kendi
deprem ölçüm birimlerine göre 6 büyüklüğünde bir deprem hissedildiği anda
felaket önleme merkezi kuruluyor ve bu sistem devlet ve ilgili birimler
toparlanıp felaketlerin boyutlarını anlayana kadar işleyişi sağlıyor.
Ülkenin kuzeydoğusundaki 11 Mart depremi ve
tsunamisinin ardından dakika dakika işleyiş ise şöyle:
14.16 - Meteoroloji ajansı Japonya'nın kuzeydoğusunda 8,8 büyüklüğünde deprem
tespit etti. (Daha sonra depremin büyüklüğü 9 olarak düzeltildi) Depremin
tespit edilmesinin ardından otomatik olarak eyalette felaket önleme merkezi
kuruldu. 14.49 - Ajans tarafından Miyagi, İvati ve Fukuşima'da şiddetli
tsunami alarmı verildi. 14.50 - Miyagi vilayetine 6 metre yüksekliğinde dev
dalgaların geleceği tahmini yayımlandı. 15.02 - Öz savunma kuvvetlerine
(Japonya ordusu) bölgeye sevkiyat başlatması talebi yapıldı. 15.14 - Ajans
Miyagi'de beklenen dalgaların 10 metre yüksekliğinde olacağı tahmininde bulundu
ve alarm seviyesini J seviyesine yükseltti. 15.15 - İlk tsunami dalgasının
Ayukava ve İşinomaki'ye ulaştığı merkeze bildirildi. 15.20 - İlk dalgaların
3,3 metre olduğu gözlemlendi. 15.30 - Eyalet felaket önleme merkezi ilk
toplantısını yaptı. 15.36 - İtfaiye ve kurtarma ekiplerine acil sevkiyat ve
yardım çağrısı yapıldı. 16.00 - Eyalet valisi basın toplantısı düzenledi.
17.00 - Felaket önleme merkezi ikinci toplantısını yaptı. 18.42 -
Merkezi hükümet tarafından eyalete inceleme yapmak için bir komite gönderildi.
19.30 - Merkezde üçüncü toplantı yapıldı. 21.05 - Merkezin gönderdiği
inceleme ekibi bölgeye ulaştı. 22.30 - Merkez günün son toplantısını yaptı.
Felaketin hemen ardından hava kararana kadar
100'den fazla helikopter devletin hizmetine girerek tüm bölgeyi, felaketin
boyutlarını anında felaket önleme merkezine aktardı. Ancak felaketin gerçek
boyutları ertesi gün ortaya çıktı. Felaketin ertesi günü saat 05.00'te felaket
önleme merkezi tekrar toplantı yaptı ve bu merkeze ek olarak merkezi hükümet de
felaket kontrol merkezini kurarak yerel merkezle paralel çalışmaya başladı.
Tek kaynaktan bilgi ve ekipler arası
koordinasyon
Bu süre içerisinde iki
birim de ortalama her saat başı toplantı yaparak nükleer felaket başta olmak
üzere mevcut felaketin en aza indirgenmesi için birçok çalışma yaparak önceden
alınmış tüm tedbirleri hayata geçirdi. Kurulan bu iki merkez mevcut tedbirleri
hayata geçirirken aynı zamanda tek elden felaket bölgesinde tüm birimleri
kontrollü bir şekilde yöneterek ekipleri doğru ve anlık bilgilerle yönlendirdi.
Felaketin ilk günlerinde tamamen hayat kurtarmaya yönelik çalışan ekipler,
eyaletteki merkezden yönetilirken, kendi aralarında tam bir koordinasyonla
çalıştı.
Hayat kurtarma vazifesi ordu, Japon
sahil güvenliği, polis ve itfaiye birimlerinin sorumluluğu altında yürütülürken,
tahliye işlemlerinde itfaiye birimleri yer almadı, bu birimlere ek olarak
belediyeler destek sağladı. Tahliye merkezlerinin, sığınakların açılması idaresi
belediyelerin sorumluluğu altında yapılırken, sığınaklara temel insani yardım
malzemelerinin ulaştırılması için belediyeye Japon ordusu destek sağlayıp,
yolları açtı ve zamanında bazı yardım malzemelerinin ulaşımını sağladı.
Milli bilinç
Deprem
sırasında hiçbir viyadük yıkılmadı, ancak bazı yollarda çökmeler meydana geldi
ve ana ulaşım yollarının tekrar hızlı bir şekilde hizmete girmesi için
Bayındırlık, Altyapı, Ulaştırma ve Turizm Bakanlıkları ortaklaşa çalışarak bu
sorunu birkaç saat içinde çözdü. Bilgi ve iletişimin güvenliği ve sorunsuz
aktarılması işlemi ülkenin büyük iletişim şirketleri NTT ve NTT Docomo
tarafından sağlandı. Kamuoyu da sosyal bir refleks göstererek cep telefonlarının
kitlenmemesi için karasal hatları kullandı ve GSM operatörlerini meşgul etmedi.
Devlet de karasal hatların kullanımını ücretsiz yaptı.
Felaketin ardından kayıpların aranması,
cenazeleri çıkarma işlemini Japon ordusu, sahil güvenlik ve polis ortaklaşa
yürüttü, cesetlerin kimlik tespitini de polis yaptı. Cenazelerin büyük
merkezlerde toplanmasının ardından aile kendi imkanlarıyla cenazesinin
işlemlerini yapabilecek durumdaysa aileye teslim edildi, kimliği tespit
edilemeyen ya da ailesinin imkanı olmayan cenazelerin defin işlemleri
belediyeler tarafından yapıldı.
Derslerden çıkarımlar ve yeni tedbirler
Japonya'daki bu büyük felaketin
ardından, tüm tedbir ve önlemlere rağmen birçok can ve mal kaybı oldu. Felaketin
ardından ülke daha önce yaşadığı felaketlerden aldığı dersler gibi, bu felakette
de aldığı derslerle yeni eksiklikler üzerine çalışıyor ve bu sorunların yeniden
oluşmaması için tedbirler alıyor. Yetkililer, tüm önlemlere rağmen iletişimde
ilk başta bazı sorunlar yaşadıklarını, ayrıca kış ve kötü hava şartlarında
uydular arasındaki iletişim sorunlu olabileceği için karasal hatların
kuvvetlendirildiğini belirtiyor. Felaket sırasında uydu üzerinden doğrudan
iletişim sağlayan birçok araç ve gerecin kara ve hava yoluyla felaket
merkezlerine taşındığını söyleyen yetkililer, bölgelerdeki uydu telefonlarının
ve faksların sayısının artırıldığını ifade ediyor.
Felaketin ardından iletişime önem veren Japonlar, felaket bölgelerine hızlı
ulaşımın önemini vurguluyor, mevcut yolların güçlendirilmesi ve alternatif
yolların üzerinde çalışıldığını kaydediyor. 11 Mart depreminin ardından bölgeye
giden yollarda büyük tahribat olmamış, ancak birçok yol yoğunluk nedeniyle
tıkanmıştı. Hükümet bölgeye giden ücretli bir otoyolu ivedi tamir ederek birkaç
saat içinde hizmete sokmuş ve bu yolu sadece yardım ekiplerine ve orduya
kullandırmıştı.
Felaketin ardından büyük bir
enerji ihtiyacı ortaya çıkmış, aynı zamanda ciddi akaryakıt eksikliği nedeniyle
günde araç başı 15 litre istihkak verilmişti. Merkezi hükümet akaryakıt ve
enerji ihtiyacında önceliği kurtarma ekipleri, hastane ve sığınaklara vermiş ve
gerekli yakıtın ulaşımını ordunun imkanlarını kullanarak bölgeye aktarmıştı.
Ülke bu sorunu birkaç gün içerisinde çözerek yakıt ve enerji ihtiyacını
belli merkezlerde sağlamıştı.
Bu felaketin
ardından yaralarını hızlı bir şekilde saran ülkede yetkililer, bunun yanı sıra
halen Mart ayındaki felaketin ardından yaşanan tüm sorunlar üzerinde çalışıp,
yeni tedbirler geliştiriyor. Japonya'yı 11 Mart'ta vuran ve Çernobil'den bu yana
en büyük nükleer kazaya neden olan deprem ve tsunami, yaklaşık 20 bin kişinin
ölümüne, 80 binden fazla insanın evlerini terk etmesine yol
açmıştı.