DHA'nın haberine göre, Kamuoyunda 'İzmir'in Çernobili' olarak nitelendirilen Gaziemir ilçesindeki nükleer atıkların bulunduğu eski kurşun fabrikası arazisiyle ilgili gelişme oldu. 2012 yılında nükleer atık depolandığının ortaya çıkmasından sonra, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın sahiplerine 5.7 milyon TL ceza kestiği fabrikadaki nükleer ve tehlikeli atıkların bertarafı için TAEK gözetiminde özel bir firma temizlik çalışmalarına başladı.
Uzmanların yapılan çalışmaların usulüne uygun olmadığı uyarıları ve İzmir Valiliği tarafından temizlik ve bertaraf çalışmaları için 'ÇED gerekli değildir' kararı verdiğinin ortaya çıkması üzerine, eski fabrikanın çevresinde oturan mahalle sekinleri, Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) ve Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, İzmir Valiliği'nin 'ÇED gerekli değildir' kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için dava açtı.
2'nci İdare Mahkemesi geçen 13 Mart'ta verdiği kararla, İzmir Valiliği'nin 'ÇED gerekli değildir' kararının uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceği için yüretmesini durdurdu. Mahkeme kurşun fabrikasına ait sahada radyoaktivite bulaşmış atıklar ile tehlikeli atıkların fiziksel yöntemlerle ayıklanması projesinin ÇED Uygulanacak Projeler Listesinin 3'üncü Bendinin d bendi kapsamında (yalnız radyoaktif atıkların nihai bertarafı işlemi) kapsamında olduğundan ÇED Projesi gerektirdiğine dikkat çekti. Bu nedenle İzmir Valiliğinin 'ÇED gerekli değildir" kararında hukuka uyarlık görülmediği belirtilen Mahkeme, “Bu karar radyoaktivite bulaşmış atıklar ve tehlikeli atıkların ayrıştırılmasına ilişkin olduğundan, insan ve çevre sağlığı açısından tehlike doğuracak nitelikte bulunması nedeniyle, telafisi güç ve imkansız zararların doğacağından duraksamaya yer bulunmamaktadır. Bu nedenle hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceği" gerekçeleriyle yürütmesinin durdurulmasına oybirliğiyle karar verdi.
Davanın avukatı Arif Ali Cangı, dava açan Aydın ve Emrez mahalle halkı sakinleri, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi İzmir İl Yürütme Kurulu üyeleri ve EGEÇEP Yürütme Kurulu Fabrika sahası sınırındaki dikenli tellerin önünde basın açıklaması yaptı. Avukat Arif Ali Cangı, çevre sağlığı ve canlı yaşamını umursamayan İzmir Valiliği kararının iptali için açtıkları davayı kazandıklarını söyledi. Cangı, fabrikadaki atıkların Türkiye'nin iç hukuk mevzuatı ve taraf olduğu uluslararası sözleşmelere göre ticaretinin yasak olduğunu, bu nedenle oluşacak zararın karşılanmasından Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sorumlu olduğunu söyledi. Cangı, mahkeme kararı sonrasında yapılması gerekenler ve talepleri olduğunu belirterek “Nükleer ve tehlikeli atıkların bertarafı için derhal ÇED süreci başlatılmalıdır. Bilim adamları, mahalle halkı ve İzmirliler bilimsel incelemelere ve değerlendirmelere katılmalıdır. Atıklar çevre ve toplum sağlığını etkilemeyecek bilimsel yol ve yöntemlerle bir an önce bertaraf edilmelidir. Çevre sakinleri sağlık taramasından geçirilmeli, tespitler yapıldıktan sonra tedavileri gerçekleştirilmeli, oluşan zarar tazmin edilmelidir. Atıkların nereden hangi yolla getirildiği kamuoyuna açıklanmalı, sorumlu kamu görevlileri hakkında disiplin soruşturması, ceza soruşturması için izin verilmeldir" dedi.
Özellikle Fukuşima felaketinden sonra tüm dünyanın nükleerden vazgeçtiğini belirten Cangı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin nükleer yatırımlarda ısrar ettiğini söyledi.
Basın açıklamasına katılan mahalle sakini kadınlar sağlıklarının tehlike altında olduğunu, geçmişte yakınlarını kanserden kaybettiklerini, çocuklarının engelli doğduğunu söyledi. Fabrikadaki atıkları bir an önce temizlenmesini, kendilerinin sağlığıyla ilgili önlemler alınmasını istedi. Halen tehlike altında olduklarını belirten kadınlar, fabrikanın çocuklarını ne kadar etkilediğini bilmediklerini, gelecekte daha büyük sağlık sorunlarıyla karşılaşabileceklerini söyledi.