UNESCO'nun Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan ve yaklaşık 3 bin yıldır birçok medeniyete ev sahipliği yapan İzmir'in tarihi mahallesi Birgi'de bulunan Kerimağa Konağı için Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle restorasyon çalışması başlatıldı.
Ödemiş ilçesine bağlı Birgi'nin MÖ 750'den bu yana bir yerleşim yeri olarak kullanıldığı tahmin ediliyor.
Frig ve Lidya uygarlıkları, Pers ve Bergama krallıkları, Roma ve Bizans İmparatorluğu, Aydınoğulları Beyliği ve Osmanlı döneminin izleri bulunan Birgi, su kaynakları ve verimli topraklarıyla binlerce yıldır canlı bir sosyal hayata ev sahipliği yapıyor.
Aydınoğulları zamanında oluşan mimari dokusunu taşımayı başaran ve bu sayede 2012 yılında UNESCO'nun Dünya Miras Geçici Listesi'ne alınan tarihi yerleşkede birçok yapı geleceğe taşınmak için restore edilmeyi bekliyor.
Bu yapılardan biri olan ve tamamen yıkılma tehlikesi bulunan Kerimağa Konağı için de mülk sahibi Mehmet Palamut tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığının sağladığı hibe desteğiyle restorasyon çalışması başlatıldı.
Tarihi konağın sahibi Mehmet Palamut, yapının bir bölümünün yıkıldığını, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne restorasyon için başvurduklarını, Bakanlığın 61 bin 850 liralık hibe desteği sunduğunu söyledi.
Mimarların binanın restorasyonu için proje hazırladığını, Bakanlık onayının ardından çalışmalara başlayacaklarını belirten Palamut, "Binayı ayağa kaldırarak gelecek nesillere ulaştırmayı hedefliyoruz." dedi.
En önemli üç konaktan biri
Birgi'de yaşayan sanat tarihçisi Prof. Dr. Necla Arslan Sevin de Kerimağa Konağı'nın bölgenin en önemli üç konağından biri olduğuna işaret etti.
Birgi konut mimarisinin anıtsal örneği yapının büyük bölümünün harap olduğunu ifade eden Arslan, şöyle konuştu:
"Bu yapının 19. yüzyıl hatta belki birazcık daha önce inşa edilmiş olduğunu düşünüyorum çünkü inşa tekniği ve görüntüsü itibarıyla buradaki diğer konutlardan biraz daha eski olduğu görüşündeyim. İki katlı klasik Birgi konutlarının özelliklerini taşıyor. Dış sofalı bir örnek, anka moloz taşlarla örülmüş, diğer birçok konutta gördüğümüz bir özelliktir. Ahşap karkas sistemiyle yapılmış, tuğla, çamur harç ve en üstüne de yine samanlı bir sıvayla kaplanmış tepe pencereleri var. Belli bölümlerinde 19. yüzyıl Ege konutlarında çok sık gördüğümüz alçı vitraylar karşımıza çıkıyor. Sokağa bakan dış tarafta üst katta bir çıkma var.
Ahşap elibelindelerle duvar üstüne oturtulmuş ve üzerilerinde bölge konutlarında çok sık karşılaştığımız desenler gibi çeşitli bitki ve meyve motiflerinin işlediği ayrıntılar görüyoruz."
Prof. Dr. Sevin, Birgi'nin mimari kültüründe çok önemli bir yere sahip eserin, gelecek kuşaklara aktarılmasının son derece önemli olduğunu vurguladı.
Binanın yıkılma riski nedeniyle restorasyonun bir an önce başlaması gerektiğini belirten Sevin, "Yapının kurtarılmasının Birgi mimari kültüründe çok önemli bu eserin gelecek kuşaklara aktarılması açısından son derece önemli olduğunu düşünüyorum."